Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Dedikodu Vakası

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 4:59 pm

Sabah uyandığında gördüğü rüyanın etkisiyle gülümsüyordu. Yaklaşık üç gündür, Jeremy ile süren mükemmel ilişkileri onun hergüne bu gülümsemeyle başlamasını sağlıyordu. Jeremy'nin o gece yaşananlar yüzünden kendini kötü hissetmesini anlayışla karşlılıyordu. Onu çok sıkmamaya çalışarak, varlığını hissetiriyordu. Evinden çıkmayı reddediyordu, bu yüzden rutin bir şekilde Loretta evini ziyaret edip getirdiği yemekleri yedirmeye çalışıyordu. Bu zamanlar ortaya çok komik ve eğlenceli görüntüler çıkabilirdi ama Jeremy'nin sıkılmadığını hissetmek kendisine çok iyi geliyordu. Jeremy'nin çıkıp hayata karışmasını çok istiyordu. Bu yüzden, bu konuda durmadan onu baskılıyordu. Eve kendisini kapatmamalıydı, arkadaşlarıyla çıkıp eğlenmeliydi. Jeremy'nin, kendisinden önceki eğlence anlayışı her geceyi farklı bir kızla geçirmek olduğu için bu tavsiyelerinin kendisi açısından doğru olup olmadığını bilmiyordu. Yine de bu ilişkiye başlamadan önce kabul ettiği bir takım şeyler vardı. Oda yaptığı her hata da Jeremy'nin yanında olmaktı.

Konforlu yatağından zorlanarak da olsa doğrulmaya başardı. Saatin kaç olduğuna bakmak için telefonunu eline aldı. Gossip Girl'den mesaj geldiğini fark ettiğinde, kim bilir yine kimi yakaladı diye geçirdi içinden ve mesajı açtı. Manşeti gördüğünde büyük bir paniğe kapılarak yatağında ayağa kalktı. "Loretta'nın pakedi açılmış gibi gözüküyor" Hızla mesajı okumayı bitirdiğinde tüm dünyası başına yıkılmıştı. Kendisini küçük bir sürtük gibi hissediyordu şimdi. Böylesine özel bir anın nasıl duyulduğunu ve bu şekilde gösterildiğini merak etti. Haberi yeniden ve yeniden okuduğunda, bunun tek sorumlusunun Jeremy'nin sorumsuzca yaptığı o muhabbet olduğunu anladı. Arkadaşlarıyla buluşması için onu Loretta cesaretlendirmişti ama kendisinden ve bekaretinden bahsedeceğini düşünmemişti. Kimbilir bunu ne kadar sesli söylemişti ki - bu haber kolayca Gossip Girl'e ulaşmıştı. Şimdi Manhattan'ın yarısı, Loretta'nın artık özel olmayan bu haberini konuşuyordu. Dahası, Jeremy'nin bunu ilk kez yapıyor olması onun da bu haberden rahatsız olması için büyük bir etmendi.

Hemen Jeremy'i görmek zorundaydı. Telefonunu sert bir şekilde koltuğa fırlattı ve yatağından indi. Başından aşağı kaynar sular boşalmış gibi hissediyordu, eline geçirdiği kırmızıya dönük pembe bir taytı ve siyah straplez bir elbiseyi üzerine geçirdi. Saçlarına bakmamıştı bile, her zaman ki gibi dağınık ve kabarık olduğunu biliyordu çünkü. Saçlarıyla uğraşmak zorunda olmadığı için çok şanslıydı. Seri bir şekilde dolabından siyah yüksek topuklu ayakkabısını çıkarttı ve az önce attığı telefonunu eline alarak büyük adımlarla odasından çıktı. İçinde duyduğu tüm üzüntü ve siniri odasının ahşap kapısını çarparak kapatmasıyla atmaya çalıştı. Merdivenleri hızlı bir şekilde inerken ayağının burkulduğunu hissetti, bu gerçekten canını acıtmıştı ama bunu umursamayacak kadar küplere binmişti. Evden çıktığında şoförünün kapıda hazır beklediğini görünce derin bir nefes aldı. Bir de onu bekleyerek zaman kaybedemezdi.

Arabaya bindiğinde telaşlı bir ses tonuyla "Central Park" diyebilmişti.

Bu boğucu havada ki, yoğun trafik Loretta'nın sabrını zorluyordu. Nefes almakta zorlandığını hissetti. Tek bir tuşa basarak limuzinin camlarını açtı. Bu biraz iyi gelmişti ama yine de tam anlamıyla nefes alamıyordu. Şuan da nefes almasını sağlayacak tek şey Jeremy'den gelecek rahatlatıcı sözlerdi. Normal günlerde de aynı trafik olmasına rağmen bugün bu durum onu fazlasıyla boğmuştu. Telefonunu eline aldığında Jeremy'nin de haberi gördüğünü fark etti. Çünkü Loretta'ya mesaj atmıştı. Sağ elini yavaşca kafasına vurdu. Jeremy'e haber vermeyi unutmuştu. Böyle bir şeyi nasıl unuttuğunu düşünürken titreyen elleriyle gittiği istikameti bildiren bir mesaj atmıştı. Yoğun trafikten kurtulduklarında, Central Park'a ulaşabilmişlerdi. James'in kapıyı açmasını beklemeden arabadan indi ve kapıyı çarparak kapattı. Bir hafta önce Jeremy ile konuştukları bankın boş olduğunu gördü ve seri adımlarla oraya yöneldi. Kendini boş banka attığında sağ bacağını sallamaya başladı - bu Loretta'nın sinirli olduğunu gösteren belirtilerden sadece bir tanesiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 5:35 pm

(Rezalet bir RP olmuş okumayın lütfen. Ne kadar çok kelime tekrarlaması var ya Dedikodu Vakası Suspect)

Yatağında yatarken, tepesindeki beyaz tavana birkaç saniye için bakmak Jeremy'nin anlamlandıramadığı bir hareketiydi. Az önce telefonuna bir mesaj gelmişti ve okuma isteğinde değildi. Aslında son on beş dakikadır tavana bakarak ne yapmaya çalıştığını da anlamıyordu. Klimanın etkisiyle buz gibi olmuş çift kişilik yatağı, beyaz çarşafının sanki bir buz yüzeyini andırmasını sağlıyordu. Altında siyah bir boxer ile beraber yatmıştı sadece. Bünyesi soğuk havaya fazlasıyla alışkındı; bunun sebebi Temmuz sıcağında yirmi dört saat klimanın altında lüks bir keyif yapmasından kaynaklanıyordu. Otel odasından çıkarken genellikle klimayı kapatmıyor ve görevlilere de o çıktıktan sonra özellikle kapatmamasını söylüyordu. Havanın bu hali insanı boğucu sıcaktan kurtaracak bir buz dolabıyla mümkündü; aslında bu odanın Jeremy dışardan geldikten sonra buz dolabı görevi görmesi bu yüzdendi. Birkaç kez klimanın bozulmasını anlamak normaldi; ne olsa klima bir saniye bile durmadan çalışıyordu.

Sonunda değişik bir hareket olsun diye kafasını sağa çevirdi ve yatağının hemen yanında bulunan komidinin üzerinden, cep telefonunu aldı. Gelen mesaja bakılırsa, Gossip Girl'ün blog'undandı. Manhattan'ın da, Gossip Girl'den mesaj geliyorsa; genellikle bir skandal olmuş olmalıydı. Alex ile beraber yarı sarhoş bir vaziyette Volume Bar'dan çıkarlarken, aklına skandal olabilecek bir sürü şey geldi. Midesine hafifçe kramp girer gibi oldu. Dün akşamki olaylardan herhangi birisinin duyulmamış olmasını diliyordu; heleki hayatında ilk defa aldığı bir bekaretin tüm Manhattan elitlerine ulaşmasını, hiç mi hiç istemiyordu.

'Görüntüle' tuşuna hafifçe dokunurken, karşısında ilk önce bir resim gördü. Resmin sol tarafında bir hediye pakedi vardı ve içerisinde Loretta'nın resmi vardı. Hemen sağ tarafında Loretta ile tanıştıkları geceden kalma bir sevişme sahnesi açıkca önündeydi. Günler önce çekilmiş bir resmin tam şu anda kullanılması Gossip Girl'e göre bir hareketti. Ufacık bir kozu beklemesi, onun ne kadar aşağılık bir sürtük olduğunu gösteriyordu; aslında onun yaptığı bazı haberlere fazlasıyla gülüyordu ve kendisini sempatik de buluyordu ama bu seferki hedefin kendisi olabileceğini gördüğü vakit, sempatisi, antipatiye dönmüştü.

Haber başlığını okurken yüz ifadesi tam anlamıyla ekşidi. Daha önce hiç bu kadar sinirlendiği başka bir an hatırlamıyordu. Bir süre sonra telefonuna o geceye dair bir yığın mesaj gelecekti. Bazı serseri tipli arkadaşları belki de onunla dalga geçecek ve kendisine daha fazla bekaret almak için yeni kızlar gösterecekti. Midesi adeta bulanmaya başlamıştı Jeremy'nin. Ne vardı yani? Evet hayatında ilk kez bekaret almıştı ama birlikte olduğu kızların sayısı, kendisiyle dalga geçmekte olacak olan kişilerinkinden üç dört kat fazlaydı.

"Lanet olsun!" diye bağırarak telefonu yataktan aşağıya doğru fırlattı. Havada bir mesaj sesi daha duydu ve hızla yataktan kalkarak telefonun düştüğü yere doğru koştu.

Odanın orasında bulunan yapay havuzu birkaç santimetreyle ıskalamıştı. Bugün gerçekten şanssız bir insandı işte... Tüm bu olanlara rağmen sinir katsayısını azaltmak adına bir şeyler yaptı ve derin bir nefes aldı. Bu seferki haber büyük ihtimalle Alex ile ne kadar çok dağıttıklarını falan konuşacaktı. Gossip Girl'ün eline, dün akşam çok fazla koz vermişlerdi. Bunu yavaş yavaş anlamlandırmaya başladığı vakit kafasında sadece tek bir düşünce vardı. 'Neden o kadar fazla içtin seni aptal herif!' İşte şimdi kendi aptallığına küfür etmekten başka çaresi yok gibi gözüküyordu.

Mesaj Loretta'dan dı. Central Park'ta beklediğini yazmıştı. Jeremy mesaj yazarken elleri titriyordu. Dokunmatik bir telefonda mesaj yazmak böyle zamanlarda çok sıkıntılı olabiliyordu. On saniyede yazacağı metini yaklaşık bir dakikada gönderdi ve sinirli bir şekilde, yatağının yanındaki giysi dolabına doğru ilerlemeye başladı. Hızlı hızlı ilerlerken, telefonunu çift kişilik yatağına adeta attı ve sağ elini dolabın kapağına atıp sertçe açtı. Önüne gelen ilk tişörtü bakmadan giydi. Takım elbisenin aksine bugün Loretta'nın kendisini bu siyah kısa kollu tişörtle görmesi şaşırtıcı olabilirdi. Önünde Three Days Grace'den Adam Frontier'ın konserden alınma bir resmi vardı; hemen arkasında ise 3DG yazıyordu. Altına giydiği koyu mavi pantolun ise, neredeyse siyahtı. Bunun üzerine çok düşünmeden neyin yakışacağını bilerek adeta hızlıca davranıyordu. Siyah Converse'ini geçirirken, yanlızca üç dakika içinde hazırlandığını fark ederek kendisine şaşırdı. Aynaya bakmaya gerek dahi duymadan otel odasının kapısına doğru koştu ve kapıyı sertçe açarak dışarıya çıktı. Kapı arkasından kendi kendine sertçe kapanırken, telefonuyla özel şoförü Tom'a, kendisinin almasına gerek olmayacağını belirten bir mesaj attı.

Kapısının önünde duran sarı Lamborgini Gallordo arabasının kapısını açarken, kendisine bakmakta olan bir kaç seksi kızı adeta önemsemezce gaza hızlıca bastı. Arabadan çıkan o müthiş egzos sesinin etkisiyle adeta kendisinden geçerek Central Park'a doğru hızlıca sürmeye başladı. New York sokaklarında bu hızla ceza alma riski vardı; ama bunu önemsemezdi. Herhangi bir polisin cebine, ufak (!) mevduat sıkıştırdığı vakit kendisini durdurabilecek hiç bir etmen kalmazdı. Ne şanstı ki, onu herhangi biri durdurmamıştı.

Central Park'a vardığında, etrafı bankalarla çevrili büyük bir heykelin aşağısındaki yolda indi. Heykelin nasıl bir şeye benzediğine anlam verememişti ve inceleyecek vakti de yoktu. Etrafına çevirili banklardan herhangi birisinde Loretta oturuyor olmalıydı. Hızlı hızlı koşarak heykelin etrafından döndü ve sonunda Loretta'yı gördüğünü fark etti. Saçlarını kızıla boyamış olmalıydı. Jeremy bunu görünce alt dudağını ısırdı. Loretta daha da seksi ve güzel olmuştu. Üzerindeki siyah straplez kıyafet ve koyu pembe - kırmızı karışımı bir tayt ile orada oturup onu bekliyordu. İçindeki fantazilerine engel olarak yavaş adımlarla yanına doğru yürüdü ve yüzüne doğru cesaretli bir şekilde bakmaktan çekinmeyerek, sonunda tam karşısında durdu. Henüz kendisini görmemişti ve görünmeden önce konuşmaya başlamak en iyisiydi.

"Loretta, bu saçmalıktan ötürü ben suçluyum; fakat dün Alex ile dışarı çıktığımız vakit tahmin edeceksin ki, içkiyi biraz fazla kaçırmışız. Böyle bir haberle kendimi de rezil etmeyeceğimi tahmin ediyorsundur umarım."
dedi soluk soluğa kalmış bir vaziyette. Derin bir nefes alarak ellerini beline kenetledi ve Loretta'nın tepkisini beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 6:16 pm

Loretta büyük bir sabırsızlıkla Jeremy'nin gelmesini bekliyordu. Bu sırada kafasında dolaşan birbirinden saçma düşünceler, içindeki siniri iki kat fazlalaştırıyordu. Loretta'dan nefret eden o salak kızlar şimdi arkasından fazlasıyla dalga geçiyorlardır. Hatta okulda sırf Loretta'nın popülerliği için onunla takılan, alt sınıftan bir kaç kız da artık onun suratına bakmayacaktır. Başka bir ülkeye gitmeliydi. Gossip Girl ve onun köstebeklerinden uzaklara, çok uzaklara gitmeliydi. Ama öncelikle bu saçma düşünceyi anında kafasından atmalıydı. Belki de fazla büyütüyordu? Sonuçta New York'da her geçen gün yeni bir kız bekaretini kaybediyordu. Gerçi hiç birisi Gossip Girl'e malzeme olmuyordu. Manhattan'da yaşamanın en büyük zorluğu, eğer yanlış kişilere güvenirseniz özel hayatınızın kalmayacak olmasıydı. Durmadan birileri, bir diğer kişilerin kuyusunu kazmak için çeşitli entrikalar çeviyordu. İşte New York tam anlamıyla bunların tam ortasında olmaktı.

Her ne kadar bunların tüm sorumlusu Jeremy olsa da, ona kızamıyordu. Çünkü onun da düştüğü durum, Loretta'nın düştüğü durumdan farklı değildi. Gossip Girl'ün bir önceki haberlerini araştırdığında neredeyse her gün Jeremy'nin birlikte görüldüğü bir kızla resminin olması onu New York'un seksi çocuğu yapıyordu. Özellikle çapkınlığı ile ünlü olan bu seksi çocuğun ilk kez birinin bekaretini bozmuş olması gerçekten büyük bir skandaldı. İçinde iki tane büyük skandalı barından bir haberi Gossip Girl'ün kaçıracağını hiç sanmıyordu. Jeremy ile striptiz barda sevişmiş olmalarının nasıl olur da Gossip Girl tarafından bilinmediğini uzun bir süre düşünmüştü Loretta. Ancak bugünkü o 'asıl' haberin resmine baktığında Manhattan'ın baş sürtüğünün küçük bir balığı, büyük balığı ağına düşürmek adına nasıl da yem yaptığını görmüş oldu.


Loretta, bu saçmalıktan ötürü ben suçluyum; fakat dün Alex ile dışarı çıktığımız vakit tahmin edeceksin ki, içkiyi biraz fazla kaçırmışız. Böyle bir haberle kendimi de rezil etmeyeceğimi tahmin ediyorsundur umarım." dedi tanıdık bir ses soluk soluğa kalmış bir vaziyette.

Tanıdık bu ses sayesinde Loretta kafasını kaldırmıştı. Jeremy'nin de bu denli paniğe kapıldığını görmek onu bir nebze olsun rahatlatmıştı. Umursamadığını görseydi çok daha fazla çıldırabilirdi çünkü. Gerçi bu tür bir haberi umursamayacak kadar vurdum duymaz olamazdı, özellikle söz konusu olan aynı zamanda kendi şöhretiyse. Jeremy'i incelediğinde bugün her zamankinin aksine spor giyindiğini gördü. Bu tarzında ona çok yakıştığını itiraf etmeliydi. Siyah, tişörtünün üzerindeki baskılara dikkat kesildi yalnızca bir kaç saniye için. Tıpkı Loretta'nın saç rengini değiştirmesi gibi Jeremy'de giyim tarzını mı değiştiriyordu? Yoksa yalnızca bugüne özel miydi? Gözlerini tişörtten çekip Jeremy'nin parıldayan gözlerine kenetledi. Oturması için, bankın sağ köşesine doğru çekildi.

"Aslında, buraya gelmeden önce sana çok kızgındım. Ama haklısın... Sende böyle bir haberin duyulmasını istemezdin... Asıl sorun bu haberin çıkmış olması ve düştüğümüz durum." - nefes aldı - "Manhattan'da yaşayan ve Gossip Girl'ü takip eden herkes - kısacası tüm okul - bunu biliyor. Düşünebiliyor musun? Her gün farklı bir kızla olan biri tarafından beka -" - duraksadı - "Özür dilerim, elbette ben böyle düşünmüyorum. Çok özeldi. Ama bir çok kişi bana artık farklı gözle bakabilir. Yani bir çok erkek..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 6:34 pm

Jeremy'nin sinirleri uzun süreden beri ilk defa alt-üst olmuştu. Beklediği bu haber sansasyoneli başını feci şekilde ağırıtıyordu. Bunun hakkında insanların kendisine söyleyeceği ve işaret ederek dalga geçeceği kaliteli mi kaliteli malzeme oluşturmuştu. Alex şu an, telefonuna gelen mesaj sesiyle birlikte, kahkahalardan yıkılıyordu büyük ihtimalle... Onun pek bir suçu yoktu ama yinede ağzının ortasına iki tane patlatma isteği doğdu içinde; aslında bugün bir çok kişinin ağzına patlatmak istiyordu. Hiç beklemediği bir anda kendisini Gossip Girl adlı sürtüğün blog sayfasında buluvermişti işte...

Nefes alıp verme düzeni yerli yerine gelirken Loretta kafasını kaldırmış ve ona doğru bakmaya başlamıştı bile. Çevredeki insanların anlamsız bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu Jeremy; lâkin bir çoğu kendisini tanımasına rağmen bu tarz kıyafetler içerisinde görmemişti. Spor takılmanın suç olduğu bir şehirde yaşıyormuş gibi hissetti Jeremy kendisini. 'Büyük ihtimalle aşağıdaki arabayı görseler daha fazla şoka girerlerdi herhalde...' diye düşünürken, ne kadar alakasız bir konuda olduğunu fark etti. Kendisini bu düşüncelerden sıyırırken Loretta'nın konuşmaya başlamasıyla gözlerini ona dikti.

"Aslında, buraya gelmeden önce sana çok kızgındım. Ama haklısın... Sende böyle bir haberin duyulmasını istemezdin... Asıl sorun bu haberin çıkmış olması ve düştüğümüz durum." - nefes aldı - "Manhattan'da yaşayan ve Gossip Girl'ü takip eden herkes - kısacası tüm okul - bunu biliyor. Düşünebiliyor musun? Her gün farklı bir kızla olan biri tarafından beka -" - duraksadı - "Özür dilerim, elbette ben böyle düşünmüyorum. Çok özeldi. Ama bir çok kişi bana artık farklı gözle bakabilir. Yani bir çok erkek..."

Jeremy'nin sinir kat sayısı birden bire zıplamıştı. Loretta geçen gün olanlardan sonra ne hakla kalkıp bunu söylebiliyordu ki? Bir yandan onunla olduğu için kendisini çok iyi hissettiğini ve ondan hoşlandığını belirten her türlü hareketten kaçınmazken, diğer yandan nasıl oluyordu da, bu şekilde onu suçlayabilirdi? Her gün bardan ayrı bir kızla ayrılan aşağılık biriyle birlikte olduğu için pişmanlık duymasını bir nebze anlayabilirdi elbet; ama buna rağmen Jeremy'e iyi sözler söylemesi ve pişman olmadığını belirtmesi - işte bu fazlaydı!

"Belki de, bekaretini bozan bu aşağılık herifle birlikte olmadan önce düşünmeliydin ha?" dedi alçak ama buz gibi bir ses tonuyla "Her hata, cümle içerisine sıkıştırılmış basit bir özür ile telafi edilemez. Düşüncelerini söylediğin için teşekkür ederim. İzninle, eğer buraya bunun için beni çağırdıysan geri dönmek istiyorum." diyerek lafını sonlandırdı ve Loretta'nın yüzüne oldukça soğuk ve kayıtısz bir ifadeyle bakmaya başladı. Sağa doğru onun oturması için kayması umrunda değildi. Ayakta durmak, şimdilik en mantıklısıydı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 7:04 pm

Loretta az önce kırdığı pot yüzünden kendisini çok daha beter hissediyordu şimdi. Saçmaladığının farkına varmıştı elbette ama telafisi olmayan ve oldukça ağır sözler söylemişti az önce. Jeremy'nin bunu umursamamasını her şeyden çok istiyordu. Sinirle ve istemeden söylenen boş sözlerdi. Bu haber çıkmadan önce de, çıktıktan sonra da Jeremy'e olan hisleri bir an bile değişmemişti. O gece Loretta için hala mükemmel ve oldukça özeldi. Bu dünya üzerinde ki hiç bir şey bu gerçeği değiştiremezdi. Keşke şuan da hissettiklerimi, tek bir dokunuşla ona aktarabilseydim diye geçirmişti içinden. Ama bu ne yazık ki mümkün değildi. Basit bir özürün yeterli olmayacağını bilse de, şuanda elinden sadece bu gelirdi. Bir başka açıdan düşündüğünde, Loretta hislerini yanlış bir şekilde dile getirmişti. Aralarında geçen bu konuşma sürecinde, istemeden de olsa asıl konuya değil, ağır sözler söylerek önemsiz olan konuya dikkat çekmişti.

"Belki de, bekaretini bozan bu aşağılık herifle birlikte olmadan önce düşünmeliydin ha?" dedi alçak ama buz gibi bir ses tonuyla "Her hata, cümle içerisine sıkıştırılmış basit bir özür ile telafi edilemez. Düşüncelerini söylediğin için teşekkür ederim. İzninle, eğer buraya bunun için beni çağırdıysan geri dönmek istiyorum." diyerek lafını sonlandırdı ve Loretta'nın yüzüne oldukça soğuk ve kayıtısz bir ifadeyle bakmaya başladı Jeremy.

İlk kavgalarına başlamak üzere olduklarını anlayan Loretta, her ne kadar alttan alıp bu konuyu kapatmak istese de, içindeki öfkeye hakim olamıyordu. Geçen üç gün içerisinde o geceden ne kadar çok mutlu olduğunu yeteri kadar anlatamamış mıydı? Nasıl olurda tek bir sözüyle, Loretta'nın tüm o neşeli davranışlarını silebiliyordu? Tek bir yanlış hareket, tüm güzel anıları silmeyi başarabiliyordu demek. Şuanda ikisi de çok sinirliydi, ikisi de birbirlerine ve ilişkilerine zarar verecek sözler söylemeye oldukça müsaitti. Bu düşünce karşısında alaylı bir şekilde güldü, Loretta.

İlişki mi? Hangi ilişki? İkisinin arasında hala resmi hiç bir şey yoktu. Jeremy'nin ona hangi gözle baktığını bilmiyordu. Dikkatsiz bir şekilde, onunla geçirdiği geceyi arkadaşına anlatabiliyorsa, Loretta'nın ona verdiği değeri, o Loretta'ya vermiyor olabilirdi. Sevgili değillerdi, arkadaş değillerdi. Jeremy'nin pek düzgün bir şöhreti yoktu. Herkes onu çapkın olarak bilirdi. İstediği her kızdan, istediği her şeyi alırdı ve şimdi Loretta'nın onunla yattığını herkes biliyordu. Onun da, diğer ucuz kızlardan hiç bir farkı kalmamıştı. Tüm erkekler ona başka gözle bakacaktı. Ona bakan gözlerinin arkasında başka beklentiler olacaktı ki, bunu asla ama asla kabul edemezdi işte!

"Benim düştüğüm durumun farkında mısın?!" - fazla yüksek çıktığını fark ettiği sesini alçalttı ve etrafına bakarak, konuşmaya devam etti - "Seninle yattığım için pişman değilim Jeremy, bir an için ağzımdan çıkan saçma sözler. Yani, aslında" - ağzında gevelediği ve söylemeye korktuğu sözcükler bir anda ağzından dökülmeye başlamıştı. "Sen bir erkeksin ve bu durumu düzeltebilirsin. Ama ben senin gözünde ne olduğumu bilmiyorum. Sevgilin olmadığım kesin. Bir ortama girdiğim de oradaki erkeklerin benimle ilgili beklentilerini hayal edebiliyor musun? Bana ucuz biriymişim gibi davranacaklar ve seninle geçirdiğim o geceyi, onlarla da geçirebileceğimi düşünecekler. Oysa ki..." - derin bir nefes aldı, kalp atışları normalin çok üstüne çıkmıştı - "Oysa ki ben - senden başkasıyla aynı yatakta uyanmayı istemiyorum."

Bu sözleri bu kadar açık bir şekilde söylediğine inanmıyordu. Şuanda oldukça güçsüz durumdaydı. Bu durumda olduğu için kendisinden nefret ediyordu. Ağzından çıkan sözlerin verdiği şok etkisiyle, Jeremy'nin cevabını duymayı bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 8:48 pm

Beklenmedik sinirli tavırlarının sonucunda Loretta'nın kalbini kırabilme ihtimalinin olduğundan emindi. Onun için hoş duygular içerisindeydi ve bu sinir harbinin kalp kırıklıklarına dönüşebileceğini o tahmin edemezdi. Hayatında birinden hoşlandığı bir an olmamıştı çünkü... Şimdi ise, kendisine bile inkar ettiği bu gerçeği, nasıl olur da Loretta'ya, ya da başkasına söyleyebilirdi ki? İçine kapanık bir kutu olduğunu biliyordu; herşeyden öte o, kendisiyle bile paylaşmaktan çekindiği anıları, başkasıyla nasıl paylaşabilirdi ki? Loretta, eğer Jerry'den hoşlanıyorsa, ciddi anlamda şanssız sayılırdı. İçinden bu düşünceleri geçirirken Loretta'nın kalbinin daha çok kırılacağından emindi. Bu içini burkarken, bir yandan az önce, fazla sert çıktığı için kendisini kötü hissetmesine de yol açmıştı. Ya Loretta, "Bu kadar gidebilirsin..." diyip çekip gitse ve bir daha onunla görüşmek istemeseydi? Manhattan'da tanıdıkları herkes Loretta'nın bekaretini kaybettiğini öğrendikten sonra bu kadar psikoloji aslında normal olanıydı. Jeremy bu düşüncelerin arasında kendisini suçlarken, Loretta üzgün sandığı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Benim düştüğüm durumun farkında mısın?!" - fazla yüksek çıktığını fark ettiği sesini alçalttı ve etrafına bakarak, konuşmaya devam etti - "Seninle yattığım için pişman değilim Jeremy, bir an için ağzımdan çıkan saçma sözler. Yani, aslında" - ağzında gevelediği ve söylemeye korktuğu sözcükler bir anda ağzından dökülmeye başlamıştı. "Sen bir erkeksin ve bu durumu düzeltebilirsin. Ama ben senin gözünde ne olduğumu bilmiyorum. Sevgilin olmadığım kesin. Bir ortama girdiğim de oradaki erkeklerin benimle ilgili beklentilerini hayal edebiliyor musun? Bana ucuz biriymişim gibi davranacaklar ve seninle geçirdiğim o geceyi, onlarla da geçirebileceğimi düşünecekler. Oysa ki..." - derin bir nefes aldı, kalp atışları normalin çok üstüne çıkmıştı - "Oysa ki ben - senden başkasıyla aynı yatakta uyanmayı istemiyorum."

Jeremy birden bire kendisini fazla duygusal bir konuşmanın içerisinde kaybolmak üzere olan, yenik düşmüş bir savaşçı gibi hissetti. Loretta duygularını daha fazla dışarıya vurdukça, o bunun altında eziliyor ve korkmaya başlıyordu. Ondan hoşlandığını ona söylemek istemiyordu; bunu yapamazdı. Birlikte geçirecekleri vakitlerin ne kadar kısa veya ne kadar uzun olduğunu bilemezdi. Belki de bu konuşmaları son konuşmalarıydı ve sonsuza dek birbirlerinin yüzünü görmemek üzere ayrılacaklardı. Birlikte bile değillerdi?! Sevgili sayılmazlardı; yani bu bir çok şeyi değitirirdi ama Loretta'nın hislerini her geçen saniye açığa vurması, durumu böyle kılmıyordu. Öte yandan o aşağılık erkeklerin hepsinin sadece tek bir isim duyması yeterliydi. Bu onların ulaşamayacağı bir kraliçeye, o gözle bakmamaları gerektiğini öğrenmelerini sağlayacaktı. Açık olan bir şey vardı ki; onun bekaretini, kızların hasta olduğu seksi erkek Jeremy almıştı. Brooklyn'de yaşayan ve kendi pisliğini koklayan fakir bir mahalle çocuğu değildi. Bunun için endişelenmemesi gerektiğini ona en kısa yoldan anlatmak zorundaydı. Konuşmaya başladığında sesinin şefkatli tonla çıktığını fark etmemişti bile...

"Bak Loretta..." işte şimdi kendisi için ayrılan boş yere oturmuştu. Elini onun omzuna atarak yüzünü hafifçe eğdi ve gözlerinin içine baktı. "Sana o şekilde bakabilecek bir erkek yok; çünkü sen ucuz bir Brooklyn serserisine bekaretini vermedin. Çoğu kişinin tanıdığı o çapkın kimliğe vermiş olsan da, o sümüklüleri mahvedebilecek birine bekaretini kaybettin. Artık bunları düşünmene gerek yok..." bir an duraksadı ve gözlerini yere dikti. Kolunu omzundan kaldırdı ve ellerini önünde birleştirerek tekrar konuşmaya başladı. "Pişman değilsen bir sorun yok; ama sana yinede, Alex ile olan dikkatsizliğimden ötürü özür dilerim. Sen sadece diğer erkekleri düşünme... Onlar o gözle sana bakamayacaklar." diyerek lafını sonlandırdı ve Loretta'nın ne tepki vereceğini beklemeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 9:28 pm

Loretta bir anda kendisini oldukça duygusal bir konuşma içerisinde bulmuştu. Bu duruma nasıl geldiğini bilemiyordu ama bu durum onun her zamana ortaya koyduğu, güçlü kız görüntüsüne oldukça ters düşüyordu. Her zaman güçsüz olan kişilere başka bir gözle bakıyordu. Özellikle bir erkek için göz yaşı dökmek asla ona göre değildi. Aslında Jeremy'le tanıştığı andan itibaren kendisinden çok öte, çok zıt birine dönüşüvermişti. Zaman zaman bu konuya çok takılıyordu. Bundan memnun olup olmadığını dahi bilmiyordu. Kalbinin bir parçası bundan memnun olsa da tüm bunları bırakıp gitmesini isteyen bir yanı da vardı. Okuldan, dedikodulardan, arkadaşlarından, her şeyden önemlisi Jeremy'den uzaklaşmasını isteyen bu yan, son zamanlarda oldukça baskın gelse de, hayatına giren bu çocuğu kolay kolay unutamazdı. Zaman geçirdiği, hiç bir erkek Jeremy gibi olamazdı. Onun göğsünde uykuya dalıp yine onun kollarının arasında uyanmaya benzemezdi. Kendisine itiraf etmesi her ne kadar zor olsa da; onu seviyordu...

Kendisine bile itiraf edemediği bu şeyi, Jeremy'e söylemek üzereydi. Bunu yaptığında belki de aralarında ki - ismi bile olmayan - ilişki başka bir boyuta taşınabilirdi. Jeremy'i yaklaşık bir haftadır tanıyordu ve hakkında bildiği hiç bir şey yoktu. Gördüğü kadarıyla hislerini kolay kolay açmayan biriydi. Bu yüzden Loretta'ya karşı ne hissettiğini tam anlamıylahiç bir zaman öğrenememişti. Belki de öğrenemeyecekti. Ama bunu - iyi ya da kötü - öğrenmek için her şeyi yapacaktı. Loretta'ya göre bir insanın hayatında onu en çok delirten şey daima belirsizlikti. Bunu bildiği için hayatında olan her şeyin kararını geciktirmeden verirdi. Oysa ki, o 'en çok nefret ettiği şey' şuanda tam karşısındaydı. Yani ikisinin arasında olan şey; belirsizlik...

"Bak Loretta..." - Loretta'nın kendisi için ayırdığı yere oturmuştu, kolunu Loretta'nın omuzuna koyduğunda işlerin yoluna girdiğini anladı. "Sana o şekilde bakabilecek bir erkek yok; çünkü sen ucuz bir Brooklyn serserisine bekaretini vermedin. Çoğu kişinin tanıdığı o çapkın kimliğe vermiş olsan da, o sümüklüleri mahvedebilecek birine bekaretini kaybettin. Artık bunları düşünmene gerek yok... Pişman değilsen bir sorun yok; ama sana yinede, Alex ile olan dikkatsizliğimden ötürü özür dilerim. Sen sadece diğer erkekleri düşünme... Onlar o gözle sana bakamayacaklar." diyerek lafını sonlandırdı.

O kadar çok duygu yoğunluğuna girmişti ki, dedikoducu kızın yaptığı haber aklından çıkmıştı bile. Bunu hatırladığında yeniden kalbine ufak bir sancı saplandı ama mimikleriyle bunu belli etmemeye çalıştı. Son zamanlarda bu durumu o kadar çok yaşıyordu ki, ilk baştaki kadar yanmıyordu canı. Şuanda burada canını yakan tek bir şey vardı. Oda içinde ki, isteği bastırmaktı. Jeremy'e sıkı sıkı sarılıp, onu öpmek istiyordu. Yanında oturan Jeremy'nin gözlerine bakmaya başladı. Okyanus mavisi gözleri Loretta'yı kendisine çekiyordu. Git gide yaklaştığını fark etmemişti bile. Şuanda aklından tek geçirdiği şey onu deliler gibi sevdiğiydi. Tam dudaklarını Jeremy'nin dudaklarıyla birleştirecekti ki - bunu yapmaması gerektiğini fark etti. Geriye çekildi ama gözlerini, onun gözlerinden ayırmadı.

"Sana güveniyorum..." dedi masum ve korumasız bir çocuk edasıyla "Tek bir soru... Bilmek istediğim tek bir şey... Benden - benden hoşlanıyor musun?" hala Jeremy'nin gözlerine bakıyordu. Şuanda alacağı cevap olumsuz bile olsa - ondan vazgeçmeyecekti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 11:42 pm

Küçük bir çocuğun edasıyla gözünü diktiği yere uzunca bakmıştı. Gözleri; anlamsızlığın etkisiyle dalmış ve derin düşünceler içerisine girmesine sebep olmuştu. Onu burada, bir babanın çocuğunu sevmesi edasıyla sahip çıkmasının altındaki anlamdan artık kesinlikle emindi. Bu kızdan hoşlanmıştı ve bunun için kendinde değiştirebileceği hiç bir şey yoktu. Loretta'da zaten Jeremy'den hoşlanıyordu; ama o, tam tersine yeterince belli etmişti bile. Bunu daha fazla belli etmesini gerektirecek bir şey de yapamazdı herhalde. Konuşmalarındaki her duygu, yeterince anımsatıyordu zaten. Dalmış vaziyetten çıkmasına sebep olacak bir hareket fark etti. Loretta yavaş yavaş ona doğru yaklaşıyor ve dudaklarını öpmek için bir hamle yapıyordu adeta... Jeremy bir kaç saniye boyunca bekledi ve görmüyormuş gibi yaptı; bu süreçte de Loretta geri çekildi. Bunun sebebiyetsizliğiyle hafif bir şok etkisine girdi ve gözlerini yerden ayırıp Loretta'ya dikerek 'Ne oldu?' dermiş gibi bir ifadeyle bakmaya başladı.

"Sana güveniyorum..." dedi masum ve korumasız bir çocuk edasıyla "Tek bir soru... Bilmek istediğim tek bir şey... Benden - benden hoşlanıyor musun?" dedi Jeremy'nin gözlerine bakarak.

Bu beklemediği bir tepkiydi; dolayısıyla gözlerini kaçırdı ve konuyu dağıtacak başka bir şey aramaya başladı. Hadi ama? Söyleyebileceğini sanmadığını defalarca kez kendisine ispat etmişti; ne yani şimdi söyleyebilecek miydi? Bunu pek isteyip istemediğini önsemeden devam etmek ne kadar doğruydu? Loretta bu kadar önemsemekle hata etmişti; çünkü biraz sonra kalbinin kırılacak olması kaçınılmazdı... Ondan hoşlanmadığını söylemeyecekti elbet ama konuyu dağıtarak, merakla beklediği bu sorunun cevabını ona vermemiş olacaktı. Söyleyeceklerini kafasında bir kez daha tarttıktan sonra konuşmaya başladı.

"Ah, lanet olsun! Oceane neredeyse iki gündür yanlız ve bugün annesi gelecek! Sanırım gitsem iyi olacak Loretta!" diyerek ayağı kalktı ve arkasına bakmadan ilerlemeye başladı. Bir an duraksadı ve bu sefer bunu yapmak istemediğine karar verdi. Geri döndü ve bankta oturmakta olan Loretta'ya hızlıca yaklaşarak dudaklarını onunkilerle buluşturdu. Oldukça sevgi dolu bir kaç saniyelik öpücüğün ardından kendisini geri çekti ve ona gülümseyerek göz kırptı. Arkasına dönüp yavaşça yürümeye başladı... Bu sefer onu sap gibi bırakmamış olmanın mutluluğuyla gözden kayboldu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimePtsi Ağus. 09, 2010 12:17 am

Az önce sorduğu soruya kendisi dahi inanamıyordu. Kendinde bu cesareti nasıl bulmuştu? Evet, günlerdir sormak istediği sorunun tam da bu olduğunu biliyordu. Ama bunun saçma bir düşünce olduğunu savunup kafasından o dakika da uzaklaştırıyordu. Jeremy isterse söyler, istemezse söylemez diyordu her zaman. Hatta bazı zamanlarda işi abartıp söylemezse kendisi kaybeder gibi umursamaz tavırlara bile giriyordu ki - bu tamamıyla yalandı. Eğer Jeremy, Loretta'dan hoşlandığını söylemezse oradaki kaybeden tek kişi yine Loretta olurdu. Çünkü her geçen saniye, durduramadığı bir şekilde ona bağlanıyordu. Onları birbirlerine bağlayan bu görünmez ipi açmak için en çok çabayı sarf eden kişi büyük ihtimalle Jeremy'nin ta kendisiydi. Her şeyi kabul etmek Loretta için oldukça basitken, onun için bir o kadar zordu. Zor olduğunu, hala hoşlandığını söylememesinden kolaylıkla anlayabiliyordu...

Büyük bir hevesle cevabını bekliyordu. Bu sırada Jerry'nin, gözlerini kaçırması Loretta'yı bir kez daha umutsuzluğa sürüklemişti. Bugünde olmayacaktı demek. Bugünde Loretta, Jeremy'nin sevgilisi olamayacaktı. Uzun bir süre sessiz kalması kendi içinde bir savaşa girdiğini anlamasına yardımcı oldu. Bu sırada Loretta, eğer böyle bir durum söz konusuysa bir kere olsun bu savaşı Jeremy'nin kalbinin kazanmasını istiyordu. Sadece bir kere, ondan hoşlandığını söylemesi ya da belli etmesi için her şeyi yapardı.

"Ah, lanet olsun! Oceane neredeyse iki gündür yanlız ve bugün annesi gelecek! Sanırım gitsem iyi olacak Loretta!" diyerek ayağı kalktı Jeremy ve arkasına bakmadan yürümeye başladı.

İtiraz etmek için ağzını yarım bir şekilde araladığında, bunu yapamadı. Bir kez daha kaçıyordu işte. Tanrı aşkına! Bu bahaneler ne zaman son bulacaktı? Peki ya bu kaçışlar ne zaman bitecekti? Jeremy'i tanımaya çalışıyordu ama her geçen gün elinde kocaman bir sıfırla dönüyordu. Bu kadar zor olmamalıydı dedi içinden. Gerçekten bu kadar zor olmamalıydı... Jeremy'nin gidişini bir kez daha seyrederken durduğunu gördü. Buna anlam verememişti. Madem gitmek istiyordu, o zaman gitsin dedi içindeki ses bir kez daha. Yine de kalbi, Jeremy gitmediği için yeniden bir umut beslemeye başlamıştı. Nefes alışverişini kesmiş bir şekilde Jeremy'e odaklanmıştı. O ise geri dönmüştü ve hızlıca yaklaşıp, dudaklarını Loretta'nın dudaklarıyla buluşturmuştu. Bu öpücük her zamankinden çok daha masumdu, çok daha içten. Sadece dudaklarında değil, tüm bedeninde hissedebiliyordu; bu öpücüğün verdiği sıcaklığı... Dudaklarını, Loretta'nın dudaklarından ayırdığında, sıcak bir tebessümün ardından göz kırptı ve arkasına dönüp yürümeye devam etti.

Loretta ise olduğu yerde kalmıştı. Bir dakika öncesine kadar hissettiği tüm olumsuz duygular anında yok olmuştu ve yerini Loretta'nın yüzüne yayılan bir sırıtışa bırakmıştı. Jerry'de ondan hoşlanıyordu işte. Her şeyden önemlisi artık bunu biliyordu. Jerry gözden kaybolurken, Lory'de oturduğu banktan kalktı ve şoförü James'in beklediği yöne doğru ilerlemeye başladı. Arabaya bindiğinde hala yüzünde salakça bir gülümseme vardı.

"Mükemmel bir hava var değil mi James? Hadi, eve dönelim!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chloe Cwonsin
Okul Müdiresi
Chloe Cwonsin


Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 08/08/10

Şöhret
Puan: 45486465

Dedikodu Vakası Empty
MesajKonu: Geri: Dedikodu Vakası   Dedikodu Vakası Icon_minitimeSalı Ağus. 10, 2010 1:35 pm

Puanlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dedikodu Vakası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dedikodu Kazanı
» Alışveriş ve dedikodu, daha iyisi çamda kayısı!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Central Park-
Buraya geçin: