Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Güzel bir gün için

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 7:18 pm

Loretta Ann McLoren & Lia Elisabeta Boleyn

Dün gece olan olaylar hala aklını meşgul ediyordu. Jeremy'nin bir anda çekip gitmesini hala anlamlandıramamış olsa da attığı mesaja geri dönmesi içini bir nebze olsun rahatlatmıştı. Jeremy'nin ondan kaçmış olması gerçeğine rağmen çok mu ilgili davranıyordu? Bu engelleyemediği bir durum olsa da ne yapıp ne edip buna bir çözüm bulmak zorundaydı. Her dakikasını Jeremy ile geçirme isteğini bastırmak ve lanet olası telefonunu elinden bırakmak için bir kaç arkadaşıyla kız kıza takılmaya ihtiyacı vardı. Sabahın bu erken saatinde hiç kimseyi rahatsız etmek istemezdi, sonuçta herkesin bir hayatı vardı ve Loretta'yla ilgilenmek istemeyebilirlerdi. Yine de telefonunu eline aldı ve sırayla tüm - katlanabildiği - arkadaşlarına mesaj bıraktı. Herhangi birisinin geri dönmesini beklerken bir şeyler atıştırma fikri ona çok cazip gelmişti.

Tek başına bu kocaman evde yaşamaktan hoşlanmıyordu. Elbette tek yaşamıyordu ama annesini evde bulmak oldukça zordu. Ya Paris'te ya da başka bir şehirde sevgilisi ile vakit geçiriyordu. Babası ise işlerinden vakit bulup Loretta ile ilgilenemezdi. Annesi ile babasının boşanmasının sebebi babasının yoğun ve bir türlü bırakamadığı işlerken, kızı için o işlerden vazgeçebileceğini hiç düşünmüyordu - böyle bir beklentisi de hiç bir zaman olmamıştı.

Oldukça rahat olan bu yataktan çıkmayı hiç istemese de uzun süre uzanmak ve miskin bir şekilde tüm günü burada geçirmek onu tembelleştiriyordu. Burada kaldığı her saniye, içinde biraz da olsa bulunan dışarı çıkma isteği kayboluyordu. Üzerindeki miskinliği atmak için bu sıcak hava da soğuk bir duş alma fikri ona çok cazip gözükmüştü. Bornozunu, giyeceklerini ve vücut losyonunu alarak odasında bulunan banyoya yöneldi...

x.x.x

"Waffle istemiyorum Jane!" Banyosunda havlusuna kurulanırken aynı zamanda yardımcısı Jane'e laf yetiştirme peşindeydi. Waffle, Loretta'nın en çok sevdiği yiyeceklerden bir tanesiydi. Jane onu düşünerek o uyanmadan Waffle'ını hazırlamıştı ve elinde şık bir tepsiyle kapısının önünde bekliyordu. Ama Loretta'nın şımarıklığı ve huysuzluğu üzerindeydi. Güzel kokular yayılan tepsiyi burnunun ucuyla kokladı. Ona çok cazip gelmiş olmasına rağmen sinirli gözlerle Jane'i süzdü. Bu davranışlarının sebebi bir kaç gündür yaşadığı duysusal gelişmeler olabilirdi. Sabırla iç geçirdi ve alt dudağını ısırarak konuşmaya başladı. "Jane." derin bir nefes aldı "Tost istiyorum." Loretta'nın sabrının son basamaklarına tırmandığını anlayan Jane sessiz bir şekilde, güzel kokulu waffle ile birlikte odadan ayrılmıştı. Loretta ise az önceki davranışlarının sebebini çözmeye çalışıyordu. Bu da neydi şimdi? İnsanlara zahmet vermekten çok hoşlanır bir hale gelmişti son zamanlarda...

Jane'in arkasından kısa süre baktından sonra toz pembesi bornozunu çıkarttı ve iç çamaşırlarını giymeye başladı. Ardından beyaz renk, üzerinde herhangi bir baskı olmayan uzun bluzunu üzerine geçirdi. Diz kapağının hemen altında son bulan siyah taytını giydikten sonra önü açık ve uzun ipleri olan topuklu ayakkabısını ayağına geçirdi. Uzun ipleri, özenerek taytının bittiği yere kadar doladı ve en sonunda bağladı. Her zaman olduğu gibi kabarık saçlarını omuzlarına serbest bir şekilde bıraktı.

Toka takmak ona göre değildi - saç bandları dışında - Uzun bir süre aynada kendisini inceledi, aynaya baktığında Jeremy ile birbirlerine ne kadar çok yakıştıklarını düşünmekten alamadı kendisini. Onlar sanki birbirleri için yaratılmıştı - aniden çalan kapının sesiyle irkildi. "Gelebilirsin." dedi kapıya doğru dönerek. Jane yeniden elinde tepsiyle dönmüştü. Taze sıkılmış portakal suyunun ve sıcacık tostun kokusu Loretta'nın burnuna gelmişti. Kokuyu içine çekti ve Jane'in yanına gitti.

Tepsiyi Jane'in elinden almadı, sadece tostunu aldı. Tostunun tadına ufak bir ısırıkla baktıktan sonra tepsiye geri koydu ve portakal suyundan ufacık bir yudum aldı. - sadece dudağını değdirdi de denebilir - Bardağı da tepsideki yerine yerleştirdikten sonra suratına yapmacık bir gülümseme yerleştirdi. "Çok lezzetli." Jane'e çıkması için ufak bir el hareketinde bulunduktan sonra az önce çaldığını duyduğuna emin olduğu telefonuna doğru yöneldi. Ella mesajına hemen geri dönmüştü. Bu kadar hazırlık boşa olmayacaktı. Çantasını koluna taktı ve odanın kapısını arkasından kapatarak oradan çıktı.

x.x.x

Limuzin, Loretta'nın favori mekanlarından biri olan Starbucks'da durduğunda, Loretta, şoförü James'in kapıyı açmasını beklemeden "1 Saat sonra beni buradan alırsın." diyerek arabadan indi. Starbucks bugün çok fazla dolu değildi ve Loretta'nın her defasında oturduğu o masa boştu. Çantasını masanın etrafındaki konforlu koltuklardan birine bıraktı ve siparişini vermek için tezgaha doğru yaklaştı. "Merhaba, orta boy vanilyalı frappucino ve limonlu cheesecake" dedi bir an bile tereddüt etmeden. Kasadaki çocuk Loretta'yı tanıyor olacaktı ki ismini sormadı. Ama Loretta bu çocuğu tanımıyordu. Simasını hatırlamıyordu bile. Kasiyer tutarı söylediğinde Loretta kredi kartını uzattı ve şifresini girdi. Bu işlemlerle uğraşırken siparişi çoktan hazırlanmıştı. Siparişlerini aldığı gibi masasına yöneldi ve siyah deri koltuklara oturarak Ella'nın gelmesini bekledi...


En son Loretta Ann McLoren tarafından Cuma Ağus. 06, 2010 5:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lia Elisabeta Boleyn
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Lia Elisabeta Boleyn


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/07/10

Şöhret
Puan: 27

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 4:03 pm

Hararetli bir biçimde Mary'le yazışırken telefonunundan çıkan sesle irkildi. Emekleyen bebekler misali yatağındaki telefona uzandı. Olduça şaşırtıcıydı sabah sabah Starbucks daveti ha. Daha midesi bomboştu ama Loretta bekletilecek bir arkadaş değildi hani kendisi için. Hızlıca mesaja yanıt verdi ve Mary'le birkaç satır konuştuktan sonra laptop'ın kapağını indirdi. Derme çatma topladığı saçları pek düzelecek gibi görünmüyordu. Her zamanki çocukvari halini takınarak Geceliğini kafasından sıyırıp yere fırlattı ve kronometreyle hesaplasan 10 dakika tutmayacak kadar hızlı bir şekilde ipek bornozuyla çıktı.Aman tanrım bu kız perdeyi çekmeyi öğrenemeyecek miydi ? Yine de iki kez üst üste hataya düşmüş olmaktan sözüm ona şahin gözleriyle kurtulmuştu. Yerlere şapır şupur sular damlatırken orada 'oburovski' ünvanını kazanmamak için Meredith'e kapıdan insanı sağır edecek bir biçimde " Meredith açım ! Beş dakikaya arabada mideye indirebileceğim bir şeyler hazırla." diye bağırdı. Malumunuz üzre Meredith de maasum bir sesle " Peki efendim" dedi. Ella'nın bunu fısıltıymış gibi duyması elbette kaçınılmazdı. Saate bakıp geç kalacağını farkedene kadar tek tek elbiselerine baktı. Tabi farkettiği an onun için tehlike çanları çalmaya başlamıştı bile. Üzerine 60'lı yıllardan kalma gibi gözüken pembe, kolları ve yakaları dantel işlemeli bir gömlek; gömleğin üzerine de ona zıt bir tarzda geniş lacivert bir ceket geçirdi. Dolaptan kaptığı karbeyaz, dizlerine gelen kabarık bir etek giydi. Son olarak tozpembe -gömleğin renginde- ayakkabılar ve ufak bir el çantası. Ayakkabılarını süründüre süründüre aynanın karşısına geçti ve değişmez kırmızı rujunu sürdü. Bugün kendini güzel hissediyor olacak ki makyajına devam etmeden rujunu ve telefonunu çantaya attı. Son anda hatırladığı cüzdanı da çantaya girince her şey tamamdı. Hafif dalgalı kömür rengi saçlarına dokunmaya bile gerek yoktu.

XXX

" Çikolatalı milkshake ve iki dilim üzümlü kek yeterlidir umarım." dedi Meredith ümitli bir şekilde onay beklerken. " Senin elinden çıktıysa lezizdir mutlaka. Neyse benim başka bir isteğim var asıl. Arabayı şoförsüz alıyorum artık Ned'e söyle ortalıktan kaybolsun. Ben onu arar beni götürmesini söylerim. Ha eğer bunu anneme uçurmaya kalkarsan, sen de San Diego'ya uçarsın bilmiş ol." Ella hafif otoriter bir bakış atarak anahtarlar ve kahvaltıyla beraber arabaya atladı. Daha çalıştırmadan bir dilimi mideye indirmişti bile.

XXX

Ustaca arabayı park etmeyi başarıp aşağı indi ve gömleğindeki birkaç kırıntıyı temizledi.Ardından henüz hareketliliğine kavuşmamış olan değişmez kahvecisi Starbucks'a girmesiyle yalnız kovboy havalarında takılan Lori'yi farketmesi bir oldu. Daha ilk kez topuklu ayakkabı giymiş gibi tıkır tıkır sesler çıkararak " Günaydın melek" deyip Lori'yi öptü. " Son yudumunu al yoksa konuşmaktan bir daha içemeyeceksin kahveni." diyerek ufak bir de kahkaha attı. Tezgahtaki adama sıcacık bir gülümsemeyle " Beyaz Çikolatalı Mocha ve ıı, bir de limonlu cheescake olsun." dedi ve daha o sormaya fırsat bulmadan " Lia" diye atladı. Çabucak nakit ödeme yapıp Lori'nin yanına döndü. Çantasını masaya bırakıp " Ee hadi çıkar ağzındaki lokmayı hanımefendi. Farketmedim sanma havan değişmiş senin." Kahvesinden bir yudum alıp meraklı gözlerini meşhur kabarık saçlı Loretta'sına yöneltti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 5:07 pm

Beklemek Loretta'nın en nefret ettiği şeydi. Herkes sanki bilerek bunu yapıyordu. Önce Jeremy, sonra da Ella. Yine de Ella'ya kızamıyordu. Sabahın köründe Loretta için buraya gelecek olması bile büyük bir incelikti. Kalkıpda onu düşünen ve onu kırmayan bir arakadaşına sadece 10 dakika geç kaldığı için kızacak değildi. Mekana son derece bayıcı bir hava hakimdi. Hemen Loretta'nın tepesinde bulunan klima bile Loretta'nın içini serinletmeyi başaramıyordu. Masada duran pipetin kabını yırtarcasına çıkarttı ve Vanilyalı Frappucino'nun olduğu plastik bardağa yerleştirdi. Daha sonra plastik bardağı minik elleriyle kavradı, ağzına götürdü. Ufak bir yudum aldığında nihayet içi ferahlamıştı. Starbucks'da sıcak yaz günleri için mükemmel olan bu içecek Loretta'nın favorileri arasındaydı.

Oturduğu koltuktan kapıyı görmek pek mümkün değildi. Oldukça dip bir masaydı ve pek dikkat çekmiyordu. Yine de Loretta'ya göre tüm masalardan çok daha rahattı ve onun her zaman oturduğu bir masaydı. Bu yüzden bu mekandaki en güzel yer - ona göre - burasıydı. Çantasını hızla eline aldı ve çantasının gözlerini karıştırarak telefonu aradı. Nihayet bulduğunda Ella'yı aramak için geç kaldığını fark etti, çünkü o nihayet gelmişti.

Bir kaç gündür eve kapanık olmasının ardından tanıdık ve sevecen bir yüz görmesi onu rahatlatmıştı ve daha demin ki sabırsızlığını içinden söküp almıştı. Bu sıcak gülümsemeyi görmek için bir kaç saat bekleyebilirdi. Ella her zaman ki sıcaklığıyla Loretta'yı öpmüştü " Günaydın melek. Son yudumunu al yoksa konuşmaktan bir daha içemeyeceksin kahveni." Loretta suratına içten ve kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Onu dinlemek için bu kadar can atan bir arkadaşı olduğu için şanslıydı. Kötü günler artık geride kalıyordu. Loretta'nın bir çok yakın arkadaşı vardı ve onlara zaman ayırlmalıydı.

Ella her zaman pozitif ve hiperaktif bir kız olmuştur. Durmadan hareket halinde olmaya bayılır. Tıpkı Loretta gibi. İşte bu yüzden onunla zaman geçirmekten, özellikle alışverişe çıkmaktan çok büyük zevk alırdı. Çünkü alışveriş yapmak bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji gerektirirdi. Rengarenk elbiseleri, sıkılmadan, yorulmadan kabinde değiştirip tek tek üzerinde görmeye bayılırdı Loretta. Bu yüzden ona tahammül edebilenler yalnızca onun gibiler olurdu. Ella siparişlerini almak için kasaya gittiğinde Loretta, onun tavsiyesine uyarak birazdan içemeyeceği Frappucinosunu, kısa ve mavi renkli pipet aracılığı ile içine çekti.

Ella siparişlerini alarak masaya doğru gelirken, Loretta onun bugün ne kadar şık ve ne kadar güzel olduğunu yeni fark etmişti. Daha deminki sıcak karşılaşma sırasında tek düşündüğü Ella'yı görmenin çok güzel olduğuydu. Ella çantasını masaya bıraktı ve konuşmaya başladı;
" Ee hadi çıkar ağzındaki lokmayı hanımefendi. Farketmedim sanma havan değişmiş senin." Loretta'nın anlatma hevesi onu dinlemeye bu kadar hevesli insanlar gördükçe, daha fazla artıyordu. Bir an bile düşünmeden konuşmaya başladı.

"Adı Jeremy. Tanıyor musun bilmiyorum ama umarım sende yattığı kızlardan biri değilsindir." hafif bir kahkaha attı. Bu sözün canını yaktığını fark etmesi çok az bir zaman almıştı ama bozuntuya vermedi. "Aslında kim olduğunu bilmiyorum hakkında tek bildiğim çapkın olması ve Manhattan'ın yarısını elden geçirmiş olması! Ama... Onda garip bir şeyler var... Beni kendisine çekiyor..." bu sözleri bitirdiğinde içine dolan endişeli hava Loretta'nın nefesinin kesilmesine neden oldu. Derin bir nefes aldı ve merakla Ella'nın bu konuda ki düşüncelerini duymayı bekledi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lia Elisabeta Boleyn
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Lia Elisabeta Boleyn


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/07/10

Şöhret
Puan: 27

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 5:52 pm

"Adı Jeremy. Tanıyor musun bilmiyorum ama umarım sende yattığı kızlardan biri değilsindir. Aslında kim olduğunu bilmiyorum hakkında tek bildiğim çapkın olması ve Manhattan'ın yarısını elden geçirmiş olması! Ama... Onda garip bir şeyler var... Beni kendisine çekiyor..." Bunlar oldukça güzel sözlerdi aslında. Ama bir yerde boşluk vardı. Madem bu adam Manhattan'ın yarısını götürmüş ve küçük hanımı etkilemiş o zaman neden onun yanında değil de arkadaşıyla hislerini paylaşmakla meşgul ?

" Hımm.. Oldukça ilginç tatlım.Ama beyefendi henüz şu benim meşhur 'kusursuz erkeğim' rütbesine erişmiş gözükmüyor. Ve bil ki ben hep Manhattan'ın kalan yarısında olurum." deyip güldü. Ardından gülmeyi bir kenara bırakıp " Madem bu kadar çekici bir adam, ki besbelli o zaman etkilenmiş olman gayet normal. Peki ya şu boşta kalan parça nerede ha ?" Lori iyi bir kızdı fakat söz konusu erkekler olunca onu anlamakta güçlük çekiyordu. Şu havalı bebek uçup gidiyor yerine daha oturaklı bir kız geliyordu. Gerçi ilk halinin eğlenceli olması cazip gelse de onu bu hallerde görmek az ilgi çekici değildi. Pek öyle kendisi gibi değişken ruhlu bir karakteri olmasa da hayatta bambaşka Loretta'larla karşılaşmanız mümkün.

Loretta'nın bir sürelik suskunluğundan yararlanıp etrafı kolaçan etmeye başladı Ella da. Mekanın bu saatlerde en ilgi çekici yanı tezgahtaki karizmatik çocuk olabilirdi. Zaten genellikle heyecan yaratacak tiplerle karşı karşıya geldiğinde adını direk söyleyiveriyordu. Ama o kahverenginin en bulunmaz tonundaki dalgalı saçları ve seni kendine çeken zümrüt misali gözleri kim görse düşüp bayılmaktan zor alırdı kendisini elbet. Gerçi normal şartlarda her önüne gelen çekici adam Ella'yı etkileyemezdi fakat son zamanlarda 'şıp etkilendi' tarzda birine dönüşüyordu. Fakat bu yoldan vitesi geri atıp ayrılması gerektiğini içindeki sesin söylemesine bile gerek yoktu. Adamın tezgahtan yok olmasıyla birlikte afallayıp çizgi filmlerdeki aç karakterlerin karşısındakini piliç çevirme gibi görmesinin farklı bir formatına yaşıyordu adeta. Kafasındaki gereksiz düşünceleri bir kenara süpürüp kaldırımdan geçen çeşitli insanlara doğru çevirdi yüzünü. Annelerinin elini kaybolma korkusuyla sımsıkı tutmuş çocuklar, kahkahalarla alışveriş poşetlerini taşıyan erkenciler, elinde bir iki çantayla koşuşturan takım elbiseli adam ve daha niceleri... Herkes hayatın farklı bir yerinde, farklı bir temasında yaşayıp gidiyordu. Birçok insan gibi Ella da bu resimdeki yerini henüz bulabilmiş değildi.

Uzun süren sessizliğin ardından koca bir ısırıkla açılışını yaparak, cheescake'ni yemeye başladı. Tadında bir gariplik vardı ve hafiften yüzünü buruşturdu. Şimdilik uğraşmaya değecek bir mesele değildi. Kendini tüm hatlarıyla Lori'ye odaklamıştı. Düşüncelerini en iyi şekilde yorumlaması gerekiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 7:45 pm

Loretta Jeremy'den bahsederken resmen gözlerinin içini parlıyordu. Aynı zamanda midesinde kelebekler uçuşuyordu. Bu hisleri daha önce hiç tatmadan nasıl yaşamıştı? Bu sorunun cevabını çok merak ediyordu. Yine de bir yanı bu hissi ilk kez Jeremy'e karşı duyduğu için kendisini şanslı sayıyordu. Belki de o kadar da şanslı değildi. Jeremy ile aralarındaki bu garip ilişkiye bir isim koyamıyordu. Üstelik Jeremy'nin ciddi bir ilişkiye başlamak isteyip, istemediğini de bilmiyordu. En çok korktuğu işte buydu. Her geçen saniye Jeremy'e bağlanıyordu ama ya bunların en sonunda hiç bir önemi kalmazsa? Ya hayatında Loretta'yı istemezse ve hayatına Manhattan'da sıraya girmiş diğer kızlarla devam ederse? Bunları düşünmek bile Loretta'ya karnına kocaman bir yumruk yemiş hissi veriyordu.

Ella'nın vereceği tepkiyi ve bu ilişkiyi onaylayıp, onaylamayacağını çok merak ediyordu. Jeremy'nin ona göre olmadığını söylerse, Loretta fikrini değiştirir miydi? Elbette hayır. Bu dünya üzerindeki, hiç kimse onun hislerini değiştiremezdi. Aslında bunu yapabilecek bir kişi varsa oda Jeremy'nin ta kendisiydi. Eğer Jeremy, Loretta'nın kalbini kıracak bir hareketi bilinçli olarak yaparsa işte o zaman vazgeçmenin eşiğine gelebilirdi. Jeremy'den vazgeçmeyi asla istemezdi. Çapkın olan ve bu derece rahat bir hayata alışmış olan birinin bundan çabucak vazgeçmesi kolay olmazdı. Bu yüzden Loretta, Jeremy'e gerekli anlayışı gösterebilirdi. Bu durum kendisini çok yaralardı ama sonunda Jeremy'e tamamen sahip olmak varsa, her şeye belli bir süre katlanabilirdi. Yine de bu süreç içerisindeki hisleri ona büyük ve derin bir hasar verebilirdi...

Kafası düşüncelerle meşgulken yan masada oturan sarı saçlı ve beyaz tenli güzel bir kız dikkatini çekti. Aynı yaşta olduklarını tahmin ediyordu. Beyaz ve mini bir elbise giymişti. Topuklu ayakkabıları ise toz pembesiydi. Bir de buna uygun bir çanta takmıştı. Loretta çantayı incelediğinde, almak istediği çantanın olduğunu fark etti. Tam şuanda içinde ki istek tam anlamıyla yok olmuştu. Çantadan da, yan masasında oturan kızdan da bir anda nefret etmişti. Yeni bir çanta almak istiyorsa, yurt dışından almak zorunda kalacaktı.

" Hımm.. Oldukça ilginç tatlım.Ama beyefendi henüz şu benim meşhur 'kusursuz erkeğim' rütbesine erişmiş gözükmüyor. Ve bil ki ben hep Manhattan'ın kalan yarısında olurum." deyip güldü. Ardından gülmeyi bir kenara bırakıp " Madem bu kadar çekici bir adam, ki besbelli o zaman etkilenmiş olman gayet normal. Peki ya şu boşta kalan parça nerede ha ?" diyerek cümlesini sonlandırdı.

Ella yeniden konuşmaya başlayarak Loretta'nın ilgisini çekmeyi başarmıştı. Jeremy ile tanışmamış olması nedendir bilinmez ama Loretta'nın rahatlamasına sebep olmuştu. Mary'den sonra tüm arkadaşlarından korkar bir hale gelmişti. "Boşta kalan parça mı?" - sırıttı - "Neden bahsediyorsun?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lia Elisabeta Boleyn
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Lia Elisabeta Boleyn


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/07/10

Şöhret
Puan: 27

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 2:41 pm

Hadi ama anlamamak için... Neyse deyip geçti içinden. Açıkça belli etmişti aslında. Madem aralarında böyle bir etkileşim olup bitmiş neden hala duygu yoğunluğundan kurtulup kendisini Jeremy'sinin kollarına atmıyordu ? Sebep bay çapkının kırdığı cevizler olsa da aşık adam uslanır derler. Ya da sebep düşündüğü gibi değildi. Loretta sadece dıştan ağır bir kızdı. İçindeki hala düğümü çözmekle meşguldü, hani şu hayatın düğümünü. Ya da güzel Lori burada en saf duygularını dile getirirken Jeremy'nin altında tüm Manhattan'lı sürtükler inliyordu. Bunu öğrenmek oldukça kolaydı aslında. Seviyor mu sevmiyor mu ? Tabiki de papatya yöntemine başvurmayı düşünmüyordu ama yapılabilecek bir şeyler olmalıydı. Eh, bir de işin Loretta'yı ikna etme bölümünü de göz ardı etmemek gerek. Tüm bu ihtimalleri kafasında adam akıllı yerlere oturtmaya çalışırken dudaklarından kontrol edilmez bir biçimde çıkan sözcüklere kendi kulakları bile inanamamıştı. " Sen burada en masum halinle aşkını dile getirirken o adam kim bilir hangi yatakta ? " Bir anlık kontrolsüzlük arkadaşlığını zedeleyebilirdi. Ama onun yapması gereken asıl şey tozpembe hayallerin ardındaki gerçeği göstermek değil miydi zaten ? Henüz duygularını terazide tartamamış olan bir kız için ağır gelebilirdi fakat erkekler de hayatın bir gerçeğiydi. Özellikle de Jeremy gibiler gerçek hayattan koparmak ister insanı. Biraz toparlanıp Loretta'ya dönerek " Bak tatlım, o adamı seviyorsun hatta sevmenin de ötesinde bir şey bu galiba. Gel dese kendini tutamayacağın boyutta. Fakat bil ki böyle adamlar aşkı sadece fiziksel olarak yaşamayı sever. Ya da içini rahatlatacaksa, gerçek olan fakat bilirsin işte nadir olarak gerçekten aşık olmayı becerirler. Ama sen bunu bilmeden kendini fazlasıyla salıvermişsin. Boşluk demişken bunu diyordum. Neden onun yanında değilsin ? Neden bu kadarla sınırlı sevgin ya da sevginiz, her neyse. " Gerçekten içinden gelerek konuşuyordu. Bunu anlamazsa üzülmezdi. Sadece tersini yapıp da yalnızlık çukurunda boğula boğula yaşamamalıydı aşkını. O adam gülerken Loretta ağlarsa üzülürdü asıl Ella. Bu kadar hararetli konuşunca hafiften gözlerinin dolduğunu farkedememişti ne yazık ki. Biliyordu neden bu kadar zayıf olduğunu. Aradığı şey tam da buydu. Ondan bahsettiğinde gözlerinin içi dolması. Kulağına her adı fısıldandığında aynı heyecanı yaşamak gerçek aşkın yan etkileri değil miydi ? Ella'nın uğruna her şeyini verebileceği duyguyu karşısındaki yaşıyordu. O güçsüzlüğü tüm bedeninde hissediyordu. Yüreğinin en kıymetli köşesindee emrine amadeydi Jeremy'nin, zayıf kız Lori. Fakat karşısındaki değiyor muydu buna ? O kıymetli köşeyi bırakıp uçarı eğlencelerle sarhoş mu oluyordu ? Birinin elini tutmanın verdiği enerjiye her zaman inanırdı Ella. Loretta'ya o an gösterebileceği en güzel gülümsemesini göstererek tuttu arkadaşının elini. " Topla kendini. Ve o adama gidip ben neyim, diye sor lütfen. Bana ne desen bir şey değişmez ama ona söyleyeceğin her kelime 'siz'in için çok değerli. Eğer umursuyorsa..." Derin bir nefes alıp elini daha sıkı tuttu. Belki bugün Loretta'ya en yakın olduğu gün bile denilebilirdi.

*ups. kötü mü oldu ?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 12:45 am

Az önce sorduğu sorunun cevabını almaktan korkuyordu Loretta. Çünkü bu onun şu sıralar normalinden çok daha hassas olan kalbini kırabilirdi. Ella ile aralarında çok fazla ciddi konuşma geçmezdi ama ara sıra yaşadıkları o ciddi anlar Loretta'ya oldukça büyük dersler verirdi. Onun şu zamana kadar söylediklerinde yanıldığını görmemişti. Gerçekten insanları ölçmekte ve onları belirli bir kalıba yerleştirmekte oldukça ustaydı Ella. Jeremy hakkında söyleyeceklerini hala büyük bir merakla bekliyordu. Şuan da içinde bulunduğu durumda, kalbindeki tüm oklar Jeremy'i gösterirken, acaba Ella bu okları tersine çevirebilecek miydi? Daha doğrusu bunu yapmayı isteceyek miydi? Ne diyecekse bunu en kibar haliyle demesini umdu. Çünkü Loretta'nın son günlerde kalbinin kırılmasına tahammülü yoktu. Her hamle de zarar görebilecek, yeni doğmuş bir bebekti sanki...

" Sen burada en masum halinle aşkını dile getirirken o adam kim bilir hangi yatakta ? "

Loretta duyduğu bu söz karşısında adeta şoka uğramıştı. Elinde tuttuğu Frappucino, Ella sözlerine son verirken kayıp gitmişti ve yere dökülmüştü. Bunu bir an daha umursamayan Loretta, gözlerini bir an bile kırpmadan Ella'yı izliyordu. Bunu bu kadar açık yüreklilikle ve aniden söylemesi hiç de doğru gelmemişti Loretta'ya. Bu sözler - her ne kadar doğru olsa da - kalbini çok sert bir şekilde kırmayı başarmıştı. Yine de ona kızamıyordu. Çünkü o doğru olabilecek bir şey söylemişti. Bir yandan da Loretta'nın şuanda yalanlar duymaya ihtiyacı vardı. Okulda peşinde dolaşan o aptal kız grubu olsaydı, şuanda Loretta'yı mükemmel biri olduğuna ve Jeremy'nin ondan başkasına bakmadığına çabucak inandırırdı. Yalan olduğunu bilirdi ama yine de inanırdı işte...

Ella bu konu hakkında tavsiyeler verirken Loretta onu can kulağıyla dinliyordu. Haklı olma payı daima vardı çünkü. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve deneyimli bir arkadaşdan yardım almak hiç fena olmazdı. Ama fark ettiği bir şey vardı. Ella konuşmaya devam ettikçe hem kendi gözleri, hem de onun gözleri doluyordu. Yaşadıkları bu duygusal an, Loretta'yı rahatıyordu. Günlerdir ihtiyacı olan tek şey buydu. Biraz sulu gözlülük olacak ama hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu. Bunu her zaman kendi başınayken yapmayı tercih ederdi. Bu yüzden içinde kopan fırtınaları, dışarıya sadece bir kaç damla ile vurabiliyordu. Göz yaşarını silmek için sağ elini kaldırdığında, sol elinde bir sıcaklık hissetti. Ella'dan uzanan bu dost eli, Loretta'yı çok daha fazla duygulandırmıştı.

" Topla kendini. Ve o adama gidip ben neyim, diye sor lütfen. Bana ne desen bir şey değişmez ama ona söyleyeceğin her kelime 'siz'in için çok değerli. Eğer umursuyorsa..."

Bunu yapacak cesareti var mıydı? İşte bu günün sorusu buydu. Ella ona öyle bir cesaret vermişti ki - beş dakika önce yapamayacak durumda olabilirdi ama artık kendisine güveniyordu. "Ama Ella..." dedi tereddütlü bir şekilde "Ya benden hoşlanmıyorsa ve beni küçük düşürürse?" Loretta için gurur her şeyden çok önemliydi...

out: yok yok iyi oldu asdf
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lia Elisabeta Boleyn
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Lia Elisabeta Boleyn


Mesaj Sayısı : 230
Kayıt tarihi : 22/07/10

Şöhret
Puan: 27

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeSalı Ağus. 10, 2010 4:52 pm

"Ama Ella..." dedi tereddütlü bir şekilde "Ya benden hoşlanmıyorsa ve beni küçük düşürürse?" gerçekten bu kadar yüreksiz olmamalıydı. Eh bu kızı birinin cesaretlendirmesi gerekiyordu elbet. Ne kadar ciddice konuşsa da yüzünün ardındaki perde yani gerçek Ella öyle tecrübeli biri değildi. Hatta bekaretini koruyan saf bir kızdı dense yeridir. Fakat bu etiketle dolaşmayı asla istemediğinden saklıyordu gerçeğini. Bilmesi gereken kişinin bilmesi ziyadesiyle yeterliydi zaten.

Beş dakika kendini unutup Loretta'ya odaklansa fena olmazdı. Kız gerçekten de cesaretsizliğin doruk noktasındaydı. Sanki karşısındaki adam bulunmaz hint kumaşıydı ya da dokunmaya bile kıyamayacağı bir inci tanesi. Hayır, bunların hiçbiri Jeremy'yle uyuşmuyordu. Pislik çapkının teki olabilirdi. Belki de -düşünmek bile istemiyordu ki - Lori'yle oynayıp onu bir kenara atmıştı, küçük, şımarık bir çocuk misali... Şayet öyle bir düşüncesi olmuşsa o adam belaların en büyüğüyle karşı karşıyaydı. Ella şu durumda Jeremy'yi bir yerlerden araştırmakla yetinmeyi düşünse de Loretta'nın aşkı için daha hızlı hareket etmesi gerekiyordu. Belki şimdiden başka kadınlar başını döndürüyordu beyefendinin. Kim bilir...

" Zamanın aleyhine işlediğinin farkındasın. O adama aşıksın, inkar etmeye gerek yok. Her şey rayındaysa şayet benim yapabilecek bir şeyim kalmamıştır. Hadi artık vakti geldi büyük yüzleşmenin ya da artık ne isim koyarsak. Bütün iyi dileklerim seninle olacak melek." tam bir veda konuşmasını tamamladıktan sonra yarı soğumuş kahvesini ve çantasını alıp Lori'ye doğru uzandı ve " Ne olursa olsun sen hep dimdik ayakta duran olacaksın. Buna inanıyorum." dedi. Desteğini de bir nebze belirtmek adına Lori'nin gözüne düşen saçlarını kulağının arkasına atıp gülümsedi. Bir adım, iki adım, üç adım... İçindeki karşı konulmaz merak duygusunu bastırarak, arkasını dönmeden çıktı mekandan. Gaza bastığında artık çok geç olduğunun farkındaydı. Savunmasız kuş büyük bir kartalı dize getirebilecek miydi ? Asıl soru tam da buydu.




*Hafif duygusal, fakat hoş bir rol oyunuydu ^^





En son Lia Elisabeta Boleyn tarafından Çarş. Ağus. 11, 2010 11:14 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loretta Ann McLoren
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Loretta Ann McLoren


Mesaj Sayısı : 193
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Lory

Şöhret
Puan: 41

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeÇarş. Ağus. 11, 2010 2:05 am

Bir anda içine girdiği bu melankoliden kurtulmayı o kadar çok istiyordu ki. Bunun tek yolunun buradan gitmek olması gerçekten kötüydü. Şuanda her ne kadar cesaretsiz gözükse de aslında Loretta çoğu zaman bir çok kişiden daha cesaretliydi. Bu durumu kendisini hiç yakıştıramıyordu ama zaten şuan da içinde bulunduğu çoğu durum Loretta'ya göre değildi. O şuanda yeni moda takılardan, ona aşık olan çocuklardan, yaşadığı maceralardan falan söz etmeliydi. Oturup, hoşlandığı bir çocuğun ondan hoşlanmama ihtimalini değil, daha havalı şeyleri düşünmeliydi. Aklını, her ne kadar onlara yoğunlaştırmaya çalışsa da olmuyordu. Pahalı bir rujdan, şık bir çantadan daha öteydi bu hisler, daha gerçekti. Parayla sahip olunamayacak, kazanması da onu elinde tutması da zor bir şeydi. Her şeyden önemlisi tüm bunlardan nefret eden kişi, şuanda tam da bunların ortasındaydı.

İstemeden de olsa Ella'ya büyük ölçüde katılıyordu. Hayatta en kötü şey olan belirsizlik bir kez daha karşısına çıkmıştı işte. Jeremy'nin karşısına geçip ondan hoşlandığını söylediğinde, Jeremy tıpkı geçen gece istemediği bir konu açıldığında kaçtığı gibi kaçar mıydı? Yoksa tüm açık yürekliği ile gerçeği - can acıtıcı da olsa - gerçeği söyler miydi? Şu hayatta bağlanılması en kötü kişiye bağlanmıştı Loretta. Her gecesi farklı biriyle geçerken, bir gecesini Loretta'ya ayırabilirdi belki de ama sadece bir gecesini... Dahası olmazdı, çünkü dahasının olması demek birisinin ona "sahip" olması demekti - ki bu tür erkekler bunu asla kabul edemezdi. Ella sözlerini bitirdiğinde, tam da Loretta'nın ihtiyacı olan şeyi yapmıştı. Onu kendisiyle ve düşünceleriyle yalnız bırakmıştı. Bunun için hem tanrıya, hem de Ella'ya teşekkür ediyordu.

Bir kaç dakika öncesine kadar Ella'nın söyledikleri hala aklını kurcalıyordu. O gitmişti ama bıraktığı izler, söylediği sözler hala buradaydı. Aklına koymuştu bir kere, karşısına çıkıp hissettiği her şeyi, söylemek isteyip de bir türlü söylemediği kısacası boğazımda düğümlenen tüm bu kelimeleri ortaya koyacaktı. Tek ihtiyacı olan zamandı şimdi. Bir de doğru zamanı kollaması gerekiyordu. Henüz birbirlerini çok az tanıyordılardı, bu yüzden onu şıpsevdi gibi görmesini istemiyordu. Ne kadar garip hissettiğini anlaması gerekti bunun için - onu anlaması için de onu tanıması gerekiyordu. Kısacası bütün bu olaylar birbirine yeni kapılar açıyordu ama hepsi sonunda bir tek kapıya çıkıyordu.

Az önce elinden düşürdüğü Frappucino'ya basmamaya çalışarak, oturduğu siyah deri koltuklardan kalktı. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama sabah erken saatlerde buraya geldiği için pek de geç olmadığını kestirebiliyordu. Buraya geldiğinden beri gözlerini ondan ayıramayan kasiyerin önünden geçerken ona işaret ettiğini görmesine rağmen durmadı. Dönüp bakmadı bile, o ve onun gibilerle uğraşamayacak kadar yitik hissediyordu kendisini. Tipim değilsin diyebilecek kadar bile gücü ve sabrı kalmamıştı. Eve gidip dinlenmek istiyordu ya da bir yerele gidip bir şeyler içmek. Bu erken saatte bu pek de mümkün olmasa da, bunu yapmanın bir yolunu bulmalıydı. Starbucks'ın klimalı mekanından çıktığında, suratına sıcak bir hava dalgasının vurduğunu hissetti. Tam da dediği saatte orada olan James'e, ufak sahte bir gülücük gönderdi. Kapısı açık bir şekilde onu bekleyen limuzinine bindi ve hiç bir şey demeden James'in onu eve götürmesi gerektiğini tahmin etmesini istedi.

out: gayet eğlendim sağol ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chloe Cwonsin
Okul Müdiresi
Chloe Cwonsin


Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 08/08/10

Şöhret
Puan: 45486465

Güzel bir gün için Empty
MesajKonu: Geri: Güzel bir gün için   Güzel bir gün için Icon_minitimeÇarş. Ağus. 11, 2010 11:47 am

Puanlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Güzel bir gün için
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bir Gün, Ama Güzel Bir Gün.
» 'Güzel' Kelimesiyle Betimlenebilen Bir Buluşma.
» Güzel başlayan konuşmanın ardından gelen sıkıntı...
» Shane için.
» Alex için gerekenler;

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: