Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Alışveriş İşkencesi

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Becky Wandall
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Becky Wandall


Mesaj Sayısı : 645
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Becks, asıl adı Beckinsale ama öyle demeyin oyar valla.

Şöhret
Puan: 23

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeSalı Ağus. 03, 2010 5:56 pm

Alışveriş İşkencesi 3361 x Alışveriş İşkencesi Purplesealion2gurlscheryl4

“Ah Bless bana cidden borçlusun!” dedi Becky, gömüldüğü pembe deri koltuğun kolluklarından sarkıttığı bacaklarını sallarken. Sadece on beş dakikalık bir alışveriş ‘arkadaşlığı’nı kabul etmiş olduğuna pişmandı. Diğer bir pişmanlığı da Bless’in on beş dakikada gerçekten alışverişini bitirebileceğine inanmış olmaktan dolayı kitap almayı gereksiz yük olarak görmekti. Alışverişe bu denli aşık birinin on beş dakika gibi bir zamanda tüm işlerini bitirmesinin ne kadar gerçek dışı olduğunu henüz anlıyordu. Oturduğu deri koltuğun etrafı tonlarca ayakkabı kutusu tarafından işgal edilmişti. Birkaç tek dışarı uzatıyordu sivri topukları. Becky sıkıntıdan bunaldığı o dakikaların saatler gibi geçmesine izin verdi. Bu işkencenin intikamını Bless’ten sonra bir şekilde alacaktı. O an ayakkabıcının parlak ve zevksiz bir disko müziğiyle taçlandırılmış ortamında ter dökerken tırnaklarını inceledi. Boyalardan biri çıkmak üzereydi bu yüzden Becky her seferinde yaptığı gibi nefsine yenik düşüp ojelerini kazımaya başladı. O an keyfini yerine getirecek her şeye ihtiyacı vardı ve bir kutu dondurmayı da henüz bitirmişti. “Daha ne kadar burada kalacağız Bless?” diye sordu bıkkın ses tonuyla. Burada eriyip gideceğini düşünüyordu ve klimalar serinletiyor olmasa kesin öyle olurdu. Ayaklarını yukarı kaldırıp uzanarak bağcıklarını bağlamaya başladığı yattığı yerden. Yeni ayakkabılar getiren çalışan kızın kendisine deli gözüyle bakmasını pek umursamıyordu, hatta buradan kovulurlarsa kadına müteşekkir olurdu. Yine de kız hanımefendiliğini bozmayacak gibiydi, ne yazık. Bless’e yeni ayakkabılar gösteririken Becky ağlama taklidi yaptı. “Ben spor ayakkabılar reyonundayım, yine.” Dedi koltuktan kalkıp. Bu üçüncüye aynı reyonu dolaşışıydı ve en azından kaliteli ayakkabılar bulmayı bekliyordu, bunun yerine pullu birkaç şeye rastlamıştı. O sezon pullar moda olduğundan Becky oldukça derinden hakaretler savunmuş ve yeni sezon gelene kadar ayakkabı almamayı kafaya takmıştı. Elbette erkek reyonundan alma gibi bir imkanı olsaydı daha mutlu olurdu zira erkek ayakkabıları yeni sezonda oldukça iyileşmişti. Fakat Becky’nin ayak numarasına göre bulmak zor olduğundan kız reyonuna mahkumdu. “Bir de buraya en iyi ayakkabıcı derler.” Diye mırıldandı giderken. Birkaç ayakkabıyı yeniden eline alıp incelediği sırada birkaç adım ilerideki çocuğa takıldı gözü. Siyah saçları kulaklarının altında kıvrılıyordu. Alnına düşen saçları ona sevimli bir ifade katmaktaydı buna rağmen dudaklarındaki keskin gülümsemenin dokunduğu gamzesi ona daha yaramaz bir ifade takmıştı. Biçimli yüz hatları ve geniş omuzlarına bakan Becky donmuş bir şekilde onu izlediğini o büyüleyici koyu kahve gözlerin kendisine döndüğünü fark ettiğinde anladı. Telaşla gözlerini diğer reyona çevirdi ve dudaklarının bükülmesine engel olamayıp gülümserken kaçamak bir geri bakış attı. Çocuk Becky’e bakmayı kesmemişti ve yeniden göz göze geldiklerinde o da gülümsedi. Becky elindeki ayakkabıyı neredeyse fırlatıp hızlı adımlarla Bless’in yanına yürürken gülümsemesi taşan bir çağlayan gibi yüzüne yayılıyordu. Zaten o da bu yüzden kaçmıştı, kendini rezil etmemek için. “Bless!” Kızın üzerine atlayıp elindeki ayakkabıyı düşürdü. Onu korkutmuş olduğuna emindi çünkü şaşkın bakıyordu. “Bırak ayakkabıyı, az önce bir çocuk gördüm ve…” Başını kapıya çevirdiğinde çocuğun elleri cebinde çıktığını gördü. Bu daha da heyecanlanmasına sebep oldu. “Bak o çocuk! Gel hadi onu izleyelim.” Bless’in itiraz etmesine fırsat vermeden ikna edici bir bakış attı. “Ayakkabılar kaçmıyor, o kaçıyor.” O derken kapıyı işaret etmişti. Rain olsa ikiletmeden çocuğu izlemeye başlarlardı. O da kendisi gibi bir şeyi bulduğuna inandığında takip etmen gerektiğine inananlardandı.
Bless’in kolundan çekiştirip ayakkabıcıdan çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeSalı Ağus. 03, 2010 6:52 pm

    Blessing mağaza da ayakkabılara yoğunlaşmışken küçük bir koltukta oturan Becky sıkıntıdan patlıyor gibiydi çünkü Blessing'e bir şeyler söylüyordu. Aslında ima ediyor gibiydi ama Blessing ayakkabılara yoğunlaştığı için ne dediğini anlamadı ve sadece Becky'nin bulunduğu yöne bakarak gülümsedi. Kızın surat ifadesi gerçekten sıkıntıdan patladığını söylüyordu. Fakat Blessing daha alacaklarını almamıştı bile ve beğendiği bir sürü ayakkabı vardı. Blessing hem ayakkabılara bakıyor hem de kıza bir dakika anlamında işaret yapıyordu. Bir süre reyonda gezindikten sonra hiçbir ayakkabıyı beğenmedi ve Becky'nin olduğu yöne doğru ilerledi. Onunda iyi olması için sadece gülümsüyordu. Becky sırf Blessing istediği için onunla gelmişti ve kızın yüz ifadesinden her şey okunuyordu. Ama Blessing mutlaka bir tane ayakkabı alacaktı kafasına koymuştu ve biraz daha beklemesini söyledi. ‘’ Tamam, tatlım birazdan gidiyoruz. Biliyorum seni de çok sıktım ama üzgünüm kardeşlerimin işi olduğu için gelemediler. Birazdan gideceğiz söz. Hem sende kendine birkaç ayakkabı alsan iyi olur canım. ‘’ diyerek gülümsedi. Yazlık ayakkabılarının bulunduğu reyona giderek biraz da orayı incelemeye başladı. O sırada da Becky spor ayakkabı reyonuna gideceğini söyleyince Blessing arkasını döndü ve gülümseyerek ‘’ Tamam tatlım keyfine bak. ‘’ diyerek göz kırptı. Ama Becky hiçte memnun değildi. Ama Blessing halinden bir hayli memnundu. Becky’ninde biraz daha zaman geçirmesi onun için iyi olacaktı tabii ki. Ayakkabılara özenle bakmaya devam ederken işte tam da aradığını bulmuştu Blessing. Siyah, burunları açık bir ayakkabıydı. Ayaklarının üzerini kaplayan kısımlarında hoş, gümüş taşlar parlıyordu ve tam da istediği gibi hafif topukluydu. Bileklerini de ince bir bağ kaplıyordu. Evet, tam da Blessing’in istediği ayakkabı modeliydi. Ayakkabıyı görevli bayandan istedikten sonra eline aldı ve denemek için koltuğa oturacaktı ki aniden üzerine sarışın kız atlayarak elindeki ayakkabıyı düşürmesine neden oldu. Blessing kızın suratına şaşkın yüz ifadesiyle bakarken biraz da aniden üzerine atladığı içinde korkmuştu. Kızın yüzünde devasa bir gülümseme vardı ve bu gülümseme mutlu bir şey yaşadığı zaman ortaya çıkıyordu. Ama Blessing de istediği ayakkabıyı bulmuştu. ‘’ Neler oluyor Becky? Ne bu telaş? Ne bırakması? Aradığım ayakkabıyı bulmuşken bir de. Delirdin mi sen? ‘’ dedikten hemen sonra bir çocuktan bahsediyordu. Ne çocuğu? Becky kafasını çıkışa doğru çevirdiğinde daha da heycenlenmıştı. Blessing de çıkışa baktığı zaman arkası dönük, elleri cebinde, uzun boylu ve iri yapılı bir çocuğun çıktığını görünce Becky’ninde o çocuktan bahsettiğini anlamıştı. Çocuk dışarıya çıktığı için Becky bu kadar heyecanlıydı. Blessing cevap veremeden aniden kendisi çıkış kapısında buldu ve elinde de o beğendiği ayakkabısı yoktu. Becky’nin önden önden çocuğun arkasından gittiğini görünce hala bir şey anlamış değildi. ‘’ Hey! Neler oluyor Becky? Biraz soluklan da olanları anlat. Neden o çocuğu takip ediyoruz? Ne oldu? ‘’ diyerek soran gözlerle bakıyordu ona ama Becky hala durmadan hızlıca yürüyordu. Blessing bir yandan çocuğa bir yandan da Becky’e bakıyordu. Tabi Becky’ninde gözleri ondaydı. Blessing kızın hala kendisine cevap vermediğini görünce sinirlenip kolundan tuttuğu gibi kendisine çevirdi ve Becky’nin çocukla olan bağını kesti. Blessing tekrardan neler olduğunu sorunca kızın omzundan çocuğun sinemaya girdiğini gördü. Ama bunu Becky görmemişti. Yine bir şey anlatmadan arkasını döndüğünde çocuğu göremeyince panik olmuştu. Nereye gittiğini Blessing’e sorarken Blessing neler olduğunu anlamadan ona hiçbir şey söylemeyecekti. ‘’ Bana neler olduğunu anlatacak mısın Becky? Neler olduğunu anlatmadan hiçbir şey söylemeyeceğim. ‘’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Becky Wandall
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Becky Wandall


Mesaj Sayısı : 645
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Becks, asıl adı Beckinsale ama öyle demeyin oyar valla.

Şöhret
Puan: 23

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeSalı Ağus. 03, 2010 8:22 pm

Becky vurulmuş ördek kokusu almış bir tazı gibi o adını bilmediği çocuğu izliyor, bir yandan da Bless’i çekiştiriyordu. Onu çekiştirebilme sebebi Bless’in fazla ısrar etmemesiydi, mağazadan çıktıklarını fark etmemiş olmalıydı. Bless’in bir şeyler söylediğini duydu ama aklı hala çocuktaydı. Giydiği mavi renkli tişört aracılığıyla onu izliyordu. Yürüyüşünün bile tatlı olduğunu düşünürken hala yorumlamaya devam ediyordu. Gözleri siyah mıydı yoksa cidden koyu bir kahverengi mi. Kot pantolon içinde nasıl o kadar şık durabilirdi? Tam anlamıyla supermane benziyordu, Becky supermanı gayce bulsa da bu sefer farklıydı. Yani tüm o yapışık inek yalamış saçlar ve mavi taytın üzerine giyilmiş kırmızı slip işi çok kötüydü ama bu çocuk supermanin ultra seksi versiyonu olmalıydı. Becky o içten gülümsemeyi yeniden düşündüğünde şapşal bir ifadeyle sırıttı. İşte o sırada Bless’in çekiştirmesiyle yüz yüze geldiler. Bless’i anlamak biraz zor olmuştu çünkü dikkati onda değildi. Takip etmesi gereken çocuğu kaybetmişti bu yüzden telaşla arkasına baktı. İşte! Çocuk buharlaşıp uçmuş gibiydi. “Nereye gitti Bless? Bless, nerede?!” dedi oyuncağını kaybetmiş bir bebek gibi. Elbette ağlayacak hali yoktu, sadece nerede olduğunu kaybedince kendini çok boş hissetmişti. Bless çocuğun yerini söylemektense kesin bir dille açıklama istemişti. Becky burnundan nefesini verip kollarını göğsünde kavuşturdu. “İyi. Çocuğu spor ayakkabıların orada gördüm. Sen de gördün mü, çok şekerdi! Yani gülümsemesi, gözleri falan…Bir sürtük gibi mi davranıyorum? Öyleyse çocuğu unutabilirim. Evet, zaten öylesine biriydi. Sadece x-men temalı spor ayakkabıya bakan bir çocuk. Sanırım onu unutabilirim, evet.” Biraz hızlı konuştuğundan takip etmesi zordu ama Becky sonunda sustu. Kaşlarını kaldırıp yarım bir gülümsemeyle Bless’e bakarken dayanamayıp “Sağ taraftan mı gitti sol taraftan mı?” diye sordu, mahçup bir edayla. Çocuğa aşık falan değildi, yine de içinde onu takip etmeye, telefonunu almaya karşı bir dürtü vardı. Ya da gülümseyince çok sevimli olduğunu söylemeye, ama sonuncuyu yapacak denli cesareti yoktu. Başkanın evine taş atmaya yetecek cesareti olan Becky’nin bu işlere geldi mi eli ayağı birbirine dolaşıyordu. Bir de sürtük imajı vermemeye dair bir saplantısı vardı, büyük ihtimalle sevgilisinin olmama sebeplerinden en önemlisi buydu. Dudaklarını dişlerken omuz silkti ve Bless’e sırıttı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 3:16 pm

    Blessing, kızın suratına soran gözlerle bakıyordu. Becky dudaklarını araladığında umursamaz bir tavır takınmıştı. Bu onu kaybettiğinden kaynaklanıyordu tabii ki ama Blessing'in tanıdığı Becky asla ilk gördüğü anda çocuktan hoşlandıysa ondan vazgeçmezdi ki öyle de oldu. Blessing'in çocuğun nereye gittiğini bildiğini bildiği için Becky kızın cevap vermesini beklemeden hemen nereye gittiğini sormuştu bile. Yüzünde mahçup bir şekilde gülümseme hakimdi. Blessing'in de yanılmadığına sevindiğini gösteren bir gülümseme vardı. Bir süre sessizlikten sonra Blessing kızı daha fazla heyecanlandırmak istemediği için konuşmaya başladı. ‘’ Kısaca sinemaya girdi Becky. Onu hala takip etmek istiyorsan hızlı olsak iyi olur çünkü her hangi bir salona girerse karanlıkta onu bir daha asla göremeyiz. ‘’ dedikten sonra Becky'nin yüzünde ki mahçup gülümseme gitti ve sevimli gülümsemesi yerine geldi. Fakat tedirgin olmuştu da. Hemen Blessing'in koluna sarıldığı gibi var gücüyle onu sinemaya çekiştirmeye başladı. Bu kız gerçekten deliydi. Az önce ne diyordu şimdi ne diyor? Blessing sadece gülümsemekle yetindi ve kızın yanından hızlı hızlı yürümeye başladı. Kısa süre de sinemaya ulaşmışlardı. İçeri girdikten sonra iki kızında gözleri o çocuğu arıyordu ve bir kaç dakika sonra Blessing Becky'nin tarif ettiği kişiyi görür gibi olmuştu. Bir süre kararlaştırdıktan sonra onun olduğunu anlayınca sol tarafı parmağıyla işaret ederek kıza bağırdı. ‘’ Becky işte orada! ‘’ dedi. Kızın yüzünden müthiş bir heyecan okunuyordu ve bu da Blessing'in gülümsemesine neden olmuştu. Hiç vakit kaybetmeden çocuğunolduğu yöne doğru ilerlemek için adımı attığında Becky'nin çoktan gitmiş olduğunu görünce gülümsemesini artırdı ve arkasından ilerlemeye başladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Becky Wandall
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Becky Wandall


Mesaj Sayısı : 645
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Becks, asıl adı Beckinsale ama öyle demeyin oyar valla.

Şöhret
Puan: 23

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 4:30 pm

Becky aldığı cevapla beraber eski çocuksu gülümsemesini takınmış ve memnuniyetle Bless ile beraber sinemaya adımlamıştı hızlı adımlarla. Aslında çocukla konuşma fırsatı edinse bile ne diyeceğini bilmiyordu, muhtemelen eli ayağı birbirine dolaşacak, kelimeler kurumuş dili damağı sebebiyle kısık sesle telaffuz edilecek, gözlerini nereye dikeceğe karar veremeyecekti. Yine de bu koşuşturmaca işi hoşuna gidiyordu, sonunda bir ödül olacağını düşünüp ardından gitmek güzeldi. Sinemaya daldıklarında insan güruhuna bakarak kaşlarını çattı. “Bir filmin ilk gününe falan mı geldik?” diye mırıldandı. Şu an yanındaki Bless olmasa da başka biri olsa ve onun için bir çocuğun peşine takılmış olsalar muhtemelen çocuğu unutup filmi izlemeyi önerirdi ama kancaya taktığı balığı kaybeden kendisiydi. Bless’in sesiyle işaret ettiği yere baktı. Gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı, işte ayakkabıcıdaki çocuk orada, patlamış mısırını da kucağına koymuş filmin başlamasını beklerken ayakkabılarını önündeki boş koltuğun arkasına dayamıştı. Becky çocuğun ayakkabılarına bayılmıştı, kırmızı rengi öyle gürdü ki sadece rengin bile cezp edici olduğunu reddedemiyordu. “Zaten böyle bir ayakkabı giyen birinin spor ayakkabı bakmasının lüzumu ne?” diye düşündü içinden. Çocuk şimdilik listedeki her şeye uyuyordu, X-meni biliyordu, yakışıklıydı ve oldukça hoş spor ayakkabıları vardı. Bir de çizgi roman okuyup okumadığını öğrenir, teniste iyi olduğunu fark eder ve basketbolu sevdiğini anlarsa mükemmel olacaktı. Basketbolu bayadır astığını hatırladığında suratını ekşitti. Basketbolu seviyordu ama iş sorumluluk boyutuna ulaştığında canı istemiyordu oynamak. O an kafasındaki gereksiz düşüncelerden kurtulup Bless ile çocuğa doğru ilerlemeye başlamışlardı. Muhtemelen karanlık yolarlına çıkmamış olsa çocuğa ulaşırlardı da. Fragmanlar perdede oynarken Becky lanet etti ve izleyenlerin yüzüne yaklaşıp yakından bakarak o olup olmadığını anlamaya çalıştı. Belki bu delilik olarak görülebilirdi ama Becky çocuğu en azından bulmayı gerçekten istiyordu. İnsanların burnunun dibine girip baktığı sırada bir sürü hakaret işittiyse de umursamadı. Bless’i de bir yerde rezil ediyordu ama ondan özür dileme faslını da sonra yapacaktı. Öncelikli işine yoğunlaştı. Çocuğu bulduğunda kaşları çatık birindense sırıtan bir surat ile karşılaşmıştı. Doğal olarak suratı kıpkırmızı oldu, karanlığa az önce lanet ettiyse de o an kendisini gizlediği için teşekkür etti. Çocuğun yanındaki boş koltuklardan bir uzakta olanı seçip sanki aradığı koltukmuş izlenimini vermek için yüksek sesle “Koltukları buldum!” diye seslendi Bless’e ve çevreyi koloçan etti. Arka koltuklardan bir zibidi ikisine de mısır fırlatıp kıkırdarken Becky en azından emeline ulaşmış olmanın rahatlığında olduğundan bir şey söylemedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 6:41 pm

    Çocuğun peşinden giderken içerisi oldukça kalabalık olduğundan ilerlemek biraz zor olmuştu ama sonunda salona girmişlerdi. İçerisi az da olsa kalabalıktı ama çocuğu görmek zor olmamıştı. Bir koltuğa oturmuş patlamış mısırını kucağına koymuştu ve bir süre sonra yemeye başladı. Becky ile çocuğun yanına giderlerken inaden içerisi kapjaranlık olmuştu. Çünkü film başlamak üzereydi ve fragmanlar ekranda görülmeye başladı. Ama çocuğu tekrardan kaybetmişlerdi. Blessing arkada Bkecy öndeydi. Karanlıkta kızın ne yaptığını göremiyordu ama filmin ışığı az da olsa gözlerini açmıştı. Kız sanki deliymişçesine eğilip insanların yüzüne bakıyordu. Bir süre sonra Becky’nin kendisine seslendiğini duyunca çocuğu bulduğunu anladı ve hızla kızın yanına doğru ilerlemeye başladı. Kızın yanına geldikten sonra çocuğun da bir koltuk yanında olduğunu fark etti Blessing. Tahmin ettiği gibi Becky çocuğu bulmuştu. Gülümseyerek kıza bakıyordu ama karanlık yüzünden bunu fark edememişti Becky. Kızın gözleri hep çocuğun üzerindeydi ve bu Blessing’in istemsizce kahkaha atmasına neden olmuştu. Herkes filme konsantre olmuşken aniden ses yüzünden herkesin gözleri sesin geldiği yönü tarıyordu ama karanlık sayesinde bir şey görünmemişti. Blessing utanmıştı ve kendisi yavaşça aşağıya doğru çekti. Becky de ona şaşkın yüz ifadesiyle bakıyordu. ‘’ Ne? Ne yapayım Becky çok komik görünüyordun. ‘’ diyerek mırıldandı ve kıza tekrardan güldü. Arka koltukta oturan bir zibidi kızlara mısır atıyordu ve bu hiçte hoş karşılanacak bir şey değildi.

    Blessing bir süre sabrettikten sonra Becky de bir şey dememişti daha çünkü o çocukla ilgilenmekle meşguldü. Blessing dayanamayarak arkasındaki çocuğa dönerek bağırdı. ‘’ Hey! Sen ne yaptığını sanıyorsun seni ahmak! ‘’ diyerek ayağa kalktı ve çocuğa okkalı bir tokat attı. Karanlıkta kimsenin gördüğünü sanmıyordu ama Becky’nin kolundan tutarak salondan çıkardı. Becky şaşırmış bir şekilde Blessing’in arkasından geliyordu. Zaten filminde sonu olduğu için kısa süre sonra filmdekiler salondan çıkmaya başlamıştı. Blessing tokat attığı kişiyi gördüğünde karanlığa minnettar gibiydi. Blessing çocuğun arkasından bakarken aniden BEcky’nin beğendiği çocuğun geldiğini görünce gülümsedi ve Becky’e ‘’ Hey bak kim geliyor işte hayatının fırsatı. Git ve konuş. ‘’ dedikten sonra onu kolundan tuttuğu gibi çocuğun karşısına itti. Bunu iyi mi yapmıştı yoksa kötü mü yapmıştı bilmiyordu ama Becky yönünde iyi yapmış olabilirdi. Becky’nin heyecandan bacaklarının titrediğini görebiliyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Becky Wandall
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Becky Wandall


Mesaj Sayısı : 645
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Becks, asıl adı Beckinsale ama öyle demeyin oyar valla.

Şöhret
Puan: 23

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 9:05 pm

Film ilginç bir şeye benziyordu. Becky’nin seveceği türden aksiyon sahneleriyle doluydu ama o bununla ilgilenemeyecek kadar meşguldü, ismi bilinmeyen şahısla. O mısırını yerken Becky onun her hareketini izliyordu. Filme odaklandığından mısırı dudaklarına götürürken dalgınca bir duraklama anı oluyordu. Ağzındakileri çiğnerken kısa bir zaman diliminde de olsa gamzesi ortaya çıkıyordu. Becky bunları filmden gelen ışık aracılığıyla izlerken oturdu yerden yakınlık sebebiyle çocuğun parfümünün kokusunu da alabiliyordu. Zaten görüşün açısından bakımlı bir çocuktu. Becky onun yaz meltemini hatırlatan kokusunu içine çekerken hayranlıkla iç geçirdi. Bless’in içten gelen kahkahası da bunun hemen ardından olmuştu. Doğal olarak çocuk dönüp baktığında Becky’nin yüzüyle karşılaştı. Becky gülümsemesinin ne kadar tatlı olduğunu düşünürken zar zor kendini filme dönmeye ikna etti. O sırada Bless kendini biraz daha koltuğa gömmüştü. Filmi bırakıp Bless’e döndü, aniden yükselen bu ‘sevinç dalgası’ nın sebebini merak ediyordu. Bless açıklama yaparken stresten tırnaklarını kemirmeye başlamıştı bile. O da Bless gibi biraz daha koltuğa gömülüp filme baktı. Konuyu bile bilmiyordu. Zaten kısa zamanda yine çocuğu kesmeye başlamıştı. Son dakikalarda Bless’in atraksiyonu yüzünden neredeyse koltuktan fırlayacaktı. Gidip çocuğun birine tokat attığında gözleri kocaman açılmış karanlıktaki tokat yiyen herife dönüp bakıyordu. Bir sinemada daha fazla rezil olamazlardı, herkes deli olduklarını düşünüyor olmalıydı. Becky için bu normal bir şey idi, çoğu zaman ona bu tarz isimler takarlardı ama Bless için o kadar emin değildi. Sinemadan onun aracılığıyla sürüklenirken boyun eğdi. Kısa süre sonra Bless’in tokatladığı çocuk yanağını ovarak sinemadan çıkıyordu. Becky kahkahasını bastırıp çocuğu izlerken Bless’in söylediğini duymadı bu yüzden çocuğun karşısına itilmek tam anlamıyla sürpriz olmuştu. Şaşkınlığın vücut bulmuş hali gibi beklentiyle bakan çocuğa birkaç saniye donmuş gibi baktıktan sonra gözlerini kırpıştırdı. Bacakları makarnadanmış gibi titreyip duruyordu. Dudaklarını aralayıp düşünürken ıııı tarzı sesler çıkardı. Çocuk o paha biçilemez gülümsemesini bahşederken Becky de gergince gülümsedi. “Bak ne olduğunu biliyorum ama… Ben geyim.” Becky yine şaşkınlıktan donup bir süre yüzüne baktıktan sonra bir şey söylemek istercesine ağzını açıp gözlerini devirdi ve gergince güldü. “Zaten, ah bir saniye! Yoksa sen… Hayır, hayır! Ben seninle o anlamda ilgilenmiyorum, gerçekten. Ben… Aslında seninle arkadaş olmayı tercih ederim! X-Men okuyorsun değil mi? Favori karakterin kim?” Çocuk gülümsemesini silmezse Becky düşüp bayıalcaktı. “Gambit. Çok yakışıklı.” Dedi tereddütsüz. Becky yine gergince güldü, sesi titriyordu. “Di mi? Bence de! Gördün mü çok ortak noktamız var! Bence bu bir arkadaşlık başlangıcı sayılabilir! Numaranı alabilir miyim?” En azından ona yakın olmak istiyordu. Hayalleri çökmüş ve yıkıntının altında kalmıştı ama kurtulmaya çalışıyordu. Belki şu çekinme kısımlarından kurtulduğunda onunla iyi arkadaş olabilirdi. Tabi ona tapmayı kesebilirse. Numarayı aldığında ona kendisininkini yazıp verdi ve giden çocuğun arkasından baktı hüzünle. Söylediği son şey “Çok yazık!” idi. Elindeki kağıtı cebine atıp Bless’in yanına gitti, konuşurken alışveriş merkezini terkettiler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andreas Chamberlain
Fotoğrafçı&Manken
Fotoğrafçı&Manken
Andreas Chamberlain


Mesaj Sayısı : 235
Kayıt tarihi : 18/07/10

Şöhret
Puan: 630

Alışveriş İşkencesi Empty
MesajKonu: Geri: Alışveriş İşkencesi   Alışveriş İşkencesi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 9:32 pm

Amaaaan hemen kesiyosunuz rpyi ha. 2 sayfaya çıkamadınız bi.

İkinize de 4 veriyorum oh oolsun!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Alışveriş İşkencesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Alışveriş
» Alışveriş Tutkunluğunu Söndürme.
» Alışveriş ve dedikodu, daha iyisi çamda kayısı!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan-
Buraya geçin: