Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 İlham için uygun mekan

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Spencer Adelaide Leatrice
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Spencer Adelaide Leatrice


Mesaj Sayısı : 135
Kayıt tarihi : 20/07/10
Lakap : Spenc.

Şöhret
Puan: 0

İlham için uygun mekan Empty
MesajKonu: İlham için uygun mekan   İlham için uygun mekan Icon_minitimePtsi Ağus. 09, 2010 5:16 pm

Valentine Romé Folliero & Spencer Adelaide Leatrice



Spencer'ın evi

Güneş kadife perdelerimin arasından geçip beni uyandıramadan saatimin alarmı çalmıştı bile. bu sabah ormale göre biraz erken kalkmak istemiştim. Yataktan kalkıp üzerimdeki pijamaları sıyırıp banyoya doğru uykulu adımlarla yürüdüm. Küveti soğuk suyla doldurup kokulu köpüklerden de yaptıktan sonra buz gibi suyun içine ihtiyatla, titreyerek ve sudan çıkmamak için beynimin her hücresini zorlayarak yavaşça küvete girdim. Soğuk su anında uykumu kaçırmıştı, suda biraz daha oyalanıp duşumu aldım ve banyodan çıkıp giyinmeye başladım. Bugün biraz resim çizmeyi planlıyordum aslında. Bu yüzden resim çizmek için en uygun yere, Central Park'a gitmeye karar verdim. Üzerime rahat edebileceğim bir kaç parça şey geçirdikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı ensemde topuz yaptım.

Portatif resim tuvalimi, fırçalarımı ve boyamı bir çantaya koyduktan sonra telefonumu elime alıp kulaklığımı taktım. Kapıdan çıkıp aşağı, arabama indim. Çantamı arka koltuğa bıraktıktan sonra binip arabyı çalıştırdım. Telefonum da müzik açtım ve arabayı sürmeye başladım. Kulağımda bangır bangır çalan müziğin sözlerini mırıldanarak arabamı parkettiğimde, sabahın köründe gelmenin doğruluğunu bir kez daha anlayıp gülümsedim. Sabahın bu saatinde fazla insan olmazdı, dolayısıyla doğanın güzelliğini daha rahat resmedebilirdim. Çantamı alıp uygun bir ağaç gölgesine oturdum. Malzemelerimi çıkartıp çizmeye başlamak fazla vaktimi almamıştı. Her zaman ki gibi fırçanın tuval üzerinde dans ederken çıkardığı hışırtı beni rahatlatıyordu. Boyanın estetik bir biçimde sıçradığı tuval gerçekten güzel görünüyordu. Durup tuvalin beyaz yerlerine baktım ve düşünmeye başladım.

Beyaz saflığın, değişimin rengidir. Üzerine değen herrengi benimser ve varlığını belli etmez. Bir zamanlar hepimiz beyazdık değil mi? Ben beyazdım. Ama daha sonra ailemin beni başıboş bırakması, edindiğim arkadaşlar, çevremin hareketleri ile üzerime değen her engi özümsedim. Artık eski Spencer'dan eser yoktu. Kabul etmeliyim ki gerçekten bir s*rtük olmuştum. Bu gidişata dur deyip normale dönmek çok mu zordu? Hayır, ama yanımda birilerinin olması gerekliydi. Üstelik ne yalan söyleyeyim, ben bu yaşamı seviyordum.

Yeşil otların hışırdaması ile daldığım düşüncelerden sıyrılıp sesin geldiği tarafa baktım. Küçük kuşlar yiyecek arıyordu. Keşke öyle biraz daha kalabilselerdi. Aklımda kaldığı kadarını resmetmek için hemen tuvalime dönüp fırçamın boya ile dansına devam ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valentine Romé Folliero
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Valentine Romé Folliero


Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 03/08/10
Lakap : Sonra herkese "Val" derim. Bunu da herkes biliyooooréééé

Şöhret
Puan: 11

İlham için uygun mekan Empty
MesajKonu: Geri: İlham için uygun mekan   İlham için uygun mekan Icon_minitimeÇarş. Ağus. 11, 2010 1:46 pm

Deminden beri kıvamında olsun diye yoğurup durduğum ve sonunda kıvamı tutturduğum hamuru tepsiye yaydım. Kalın olması pizzayı daha lezzetli yapardı bu yüzden incelmemesi için üstün bir çaba harcadım. Ah, yemek yaparken o kadar rahatlıyorum ki. Belki de hamurları yoğurmak, malzemeleri dilimlemek ya da rendelemek sinirimi atmamı sağlıyor. Bilmiyorum. Yanımda duran kaşar peynirini alıp rendelemeye çaşladığımda pizzayı neli yapacağımı düşünüyordum. Kime yapıyordum ki? Milene'ye yapmayı düşündüm ama her hafta bir tane yapıyordum ona ve artık pizza kusacağını söyleyip yemiyordu. Gene telefonumdan rastgele bir isim mi seçmeliydim acaba? Geçen sefer Blanche'yi seçmiştim ve olaya alakasız olmuştu. Gene de denemeliydim belki de. Rastgele bir sayı seçip yağlı ve peynirli ellerimle telefon rehberindeki kişiyi buldum. Adı okuyunca suratım asıldı. İtalya'da peşimden koşan kızın tekiydi bu. Ondan kaçmak için ağaçlara falan tırmanırdım. Ah, aslında özlemedim değil. O kızı bile özledim. Bu telefon rehberi fikri kötüydü hem de çok kötü. Şimdi durup dururken memleket özlemi oluşmuştu içimde. Peyniri rendelemeye devam ederken Spencer'a götürme kararı aldım. Farklı bir pizza olurdu hani. Zaten dolapta ihtiyacım olan otobur şeyleri vardı. Ki hiç birini ağzıma sürmem. En iyisi böyle yapmaktı. Bu yüzden dolaptan patlıcan, kabak ve havuç çıkardım ve onları doğramaya başladım. Bunların hiç birini yemem aslında neden dolapta bulunduruyoruz ki? Neyse işe yaramışlardı işte.

Spencer'a gidip çalışmalarını izlemek güzel olacaktı ama pizzayı kendim de yiyeceğim için yarısını otobur pizzası, yarısını da normal insan(!) pizzası yapacaktım. Tabi bu garip bitkilerin benim yiyeceğim bölüme gelmemesine dikkat edecektim, aynı zamanda da Spencer'ın bölümüne de et geçmemesini sağlayacaktım. Kabak, patlıcan, havuç, biber, zeytin, mantar, sosis ve sucuk doğradım farklı farklı kaplara ve hamurun üstüne serptim ama birbirlerine karışmamaları için üstün bir çaba harcamak zorunda kaldım. Hatta ortadan ikiye de ayırdım. Sonra da üstlerine rendelenmiş kaşarları serpip fırına sepetledim. Salon olarak adlandırdığım yere gidip kanepeye attım kendimi, ayaklarımı da sehpaya. O sırada mutfaktan telefonumun mesaj sesi geldi. O kadar üşenmiştim ki şimdi gitmeye. O yüzden umursamayıp televizyonu açmak için kumandaya uzandım. İşte o zaman elimi yıkamadığımı hatırladım. Hala yağlı ve malzemeliydi. İçimden küfredip mutfağa gittim tekrar ellerimi yıkayıp, yeni koymama rağmen harika kokan fırının kokusun içime çektim. Sonra da mesaj gelmiş olan telefonumu kaptım. Hah! İyi insan işte, Spencer mesaj atmıştı. " Sabah erken kalkıp Central Park'a resim çizmeye gidiyorum. Seni de beklerim. Daha önce hiç italyan bir modelim olmamıştı xD " Spencer'ın nerede olduğunu bulmak için çabalamam gerekmeyecekti artık. Mesajı okuduktan sonra gülümseyip telefonu cebime koydum. Pizza bittikten sonra Central Park'a yol alacaktım.

1 saat sonra Central parktaydım ve elimde kocaman bir kutu vardı. Öyle bir sıcaktı ki taşırken can çekişiyordum. Yanımdan geçenlerin kokuyu içlerine çekip bana doğru baktıklarını fark ediyordum ama hayır, gene uçkurumla düşünüp yaptığım pizzayı sokaktaki kızlara dağıtmayacaktım. Hem vejeteryan pizzasını kim ne yapsın. Spencer yer, yani. Fazla aramama gerek kalmadı. Bir baktım ki oturmuş -şovalesini, fırçalarını falan kurmuş- sağı solu resmetmeye çalışıyor. Açıkçası doğa resimlerini sevmem. Daha çok soyut ve insanın iç dünyasını anlatan resimleri severim. Tamam resim yapmıyorum ama ailem sayesinde sanata sanatsal bir biçimde bakabiliyorum. Boş biri sanmayın beni! Dibine gidip aniden bağırmak yerine uzaktan adını söyleyip seslendim. O da döndü tabi. "Aç aç sanat mı yapılırmış signora?" diyerek suratımda şapşal gülümsememle pizza kutusunu bankın tekinin üstüne koydum. Sonra da Spencer'a sarıldım. Kutunun yanına dönüp açtıktan sonra "Yarı otobur, yarı etobur pizzası. Biraz zor oldu, evet ama bir Folliero pizza konusunda hiç bir zaman başarısız olmaz." dedim referans yaparcasına pizzayı taktim ederken.



Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Adelaide Leatrice
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Spencer Adelaide Leatrice


Mesaj Sayısı : 135
Kayıt tarihi : 20/07/10
Lakap : Spenc.

Şöhret
Puan: 0

İlham için uygun mekan Empty
MesajKonu: Geri: İlham için uygun mekan   İlham için uygun mekan Icon_minitimeÇarş. Ağus. 11, 2010 3:39 pm

"Aç aç sanat mı yapılırmış signora?" Bu tatlı italyan aksanlı ingilizceyi duyduğum anda fırçamı bırakıp gülümseyerek Romé'ye döndüm. her zaman ki gibi ışıl ışıl parlıyordu. Üzüldüğünü çok nadir görürdünüz, genellikle neşeli hallerinden etkilenir, bütün üzüntünüz yok oluverirdi. Onun yanında üzülmek imkânsızdı. Neşesini yanıda taşır, herkese dağıtırdı. Gülen gözleriyle kokusunu buradan bile alabildiğim nefis pizzayı bir bankın üzerine bıraktıktan sonra gelip bana sarıldı. Boya bulaşmış ellerimi üzerine değdirmemeye özen göstererek ben de onda sarıldım. Parfümü harika kokuyordu.

Geri çekilip kutunun yanına gitti ve kutuyu açtı. Kutu kapalıyken neredeyse pizzanın içindeymişim gibi gelen kokuyu hayal edin. Şimdi bir de kutudan çıktığındaki görüntüsü ve kokusu... Tanrım, italyanları seviyordum. Yemeklerine ise tapıyordum.

"Yarı otobur, yarı etobur pizzası. Biraz zor oldu, evet ama bir Folliero pizza konusunda hiç bir zaman başarısız olmaz" Pizzanın görünüşü oldukça komik olsa da kokusu burun deliklerimi doldurup ağzımı sulandırıyordu. Yarısı tamaen yeşilliklerle dolu, diğer yarısı ise etlerle. Lezzetini kokusunda hissedebiliyordum. Romé'nin elinde npizzayı kapıp bana ait olan kısmını bir çırpıda mideme indirmemek için oldukça uğraşmam gerekti. Bana uzatılan pizzadan bir dilim almak için yeşil elimi öne uzattım. Evet, yeşil elimi. resim çizdiğim için elime bulaşan boyaları şu anda temizlememin hiç bir yolu yoktu. Romée'ye bakıp ellerimi gösterdim, suratıma annelerinin makyaj malzemeleri ile oynarken yakalanmış çocuklar gibi suçlu bir mimik yerleştirdim ve " Bu ellerle yersem iyi olacağını sanmıyorum " dedim. İçimden sen yedirir misin diye sormak geçiyordu ama bunun fazla garip kaçacağını düşündüğüm için sustum. Bir yandan pizzaya ağzımın sularını akıtarak(!) bakıyor bir yandan da ellerimi temizleyebileceğim bir şeyler arıyordum. " Cidden bu pizzayı yapmayı nasıl başardın? Oldukça zor gibi görünüyor. "

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İlham için uygun mekan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Güzel bir gün için
» Shane için.
» Alex için gerekenler;
» Sydney Tyler için kurgu insancıkları
» Rp'niz için ünlü mü arıyorsunuz? Hepsi burada!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Central Park-
Buraya geçin: