Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Eski Alışkanlık

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 12:33 am

Jeremy M. Whitehouse & Alex Mclain

Birkaç gece önce Loretta ile geçirdiği günden sonra kendisini eve resmen kapatmıştı. İnsanlarla görüşmek ya da bir şey yapmak istemiyordu. Pişmanlık dolu bir gecenin ardından daha önce kendisini hiç öyle hissetmediğini de fark etti. Hayattan bezmiş bir insanın ifadesiyle etrafta dolanıyor; en fazla otelin sauna'sına girmek için odasından çıkıyordu. Bu süreç içerisinde yıkanmamıştı ve leş gibi koktuğu da açıktı. Arada bir odasında Loretta'nın gelip çiçek getirişi ya da yemek yapışıyla da kendisini daha iyi hissedemiyordu. Sürekli olarak o geceden dolayı pişman olmadığını belirtip duruyordu; ama o kanı hayatında ilk kez gören Jeremy için bu durum böyle değildi. Loretta neredeyse her gün oteldeki odasına uğrarken yıkanmadığı için pis koktuğunu da fark etmişti. Loretta'nın hiç bir şey dememesi ilginçti. Kendisine karşı bir şeyler hissettiği apaçıktı.

Yatağında oturmuş birkaç dakika sonra acaba ne yapabilirim diye düşüncelere daldığı sırada, telefondan bilindik bir ötme sesi gedi. Yeni mesajı okumak istiyordu ama açıkcası hali bile kalmadığını gördüğünde kendisini biraz kötü hissetti. O bu değildi! Mesaj büyük bir ihtimalle Loretta'dan gelmiş olmalıydı. Her gün yaklaşık otuz mesaj atarak Jeremy'nin nasıl olduğunu sorup duruyordu. 'İyiyim.' diye cevap vermekten ölesiye yorulmuştu.

Telefonu eline aldığı vakit bu seferki mesajın Loretta'dan değil de, eski bir çocukluk arkadaşından geldiğini görünce şaşırdı. Yerinden biraz kıpranmasına yol açacak bir mesajdı bu. Alex onu bu akşam saat dokuzda Volume Strip Bar'a davet ediyordu. Açıkcası birkaç gündür arkadaşlarının telefonuna cevap verme heveslisi değildi ve insanları oldukça meraklandırmıştı. Çocukluk arkadaşıyla birazcık takılmanın, çevredeki insanlara 'İyiyim ben.' mesajı verebilirdi. En azından artık Loretta'ya yaptığı şeyin etkisinden de kurtulabilirdi.

---

Akşam olduğunda Jeremy çoktan siyah takım elbisesini ve aynı orantıda siyah kravatını giymişti bile. Koyu kahve parlak pahalı kundura ayakkabılarını giyerken aynada son bir kez kendisine baktı. Yüzünde oluşan bir kaç yastık izini önemsemezcesine saçlarını taramaya başladı. Sonunda banyo yapabildiği için mutluydu. Bugün tekrar Loretta'nın evine geldiğinde oldukça isteksiz ayrılması en azından banyo yapmasının iyi bir izlenim bıraktığını göstermişti.

Saçlarını tarar taramaz, yere fırlattı ve arkasından toplayacak olan adamdan bir küfür daha yemek için taban oluşturdu. Aşağıda bulunan ve kendisini bekleyen limuzine ilerlerken, birkaç odadan çıkan sarışın fıstığın kendisini kestiğini görünce muzipçe sırıttı. Hala kendisindeydi demek? Uzun süre sonra dışarı çıkması ona çok iyi gelecekti. Bu düşüncelerle otelin kapısından çıktı ve siyah uzun limuzinin, kendisi için açılmış olan arka kapısından içeriye ağır adımlarla girdi. Kapıyı kapatırken kendisini süzen birkaç Brooklyn fakirine gülümsedi ve aranan adam edasıyla Tom'a sürmesi için işaret verdi. Nereye gitmesi gerektiğini daha önce telefonda söylediğinden dolayı bilen Tom, anında gaza bastı ve olabildiğince hızlı bir şekilde yol almaya başladı.

Yaklaşık on beş dakika sonra limuzin durdu ve Jeremy, Tom'a bir şey söylemeksizin arabadan dışarıya çıktı. Striptiz bara doğru ilerlerken, saatin dokuz olmasına daha on beş dakika olduğunu fark etti. İkinci bir buluşmasına erken saatlerde yetiştiği için kendisine hayret etti. Alex'in onu dışarıya davet etmesi kendisini iyi hissettirmiş gibi gözüküyordu; ne de olsa onlar çocukluk arkadaşlarıydı...

İçeri girdiği vakit kırmızı tona bürülü atmosferin o bilindik nahoşluğuyla yüzünde bir gülümseme oluştu. Bugün burası oldukça sıcak ve sanki fazlasıyla da nemliydi. Kendisine bakmakta olan birkaç çıplak kıza bakmayı reddederek her zamanki VIP koltuğuna doğru ilerledi. Sol tarafında bulunan uzunlamasına bir tezgahtan, barmene elini kaldırarak 'bir' işareti yaptı. Bunun anlamını o biliyordu. Bir bardak viski istiyorum cümlesinin kısaltılmış bir işaretiydi...

VIP koltuğuna oturduğunda ceketinin cebinden sigarasını çıkardı ve siyah bir zippo çakmakla yaktı. Zippo çakmağı kapatırken etrafına bakınarak adeta Alex'i aramaya başladı. Yaklaşık beş dakikaya kadar burada olmalıydı... 'Keşke onada viski söyleseydim' diye düşündü Jeremy bir an için. Ne de olsa içkisi de yaklaşık beş dakika sonra hazır olarak onun ellerinde olacaktı. Bu düşünceyle biraz daha sigara tüttürerek, Alex'in gelmesini beklemeye devam etti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 12:29 pm

“Nereye gittiğini söylemezsen şu evden dışarı tek bir adım bile atamazsın Alexander Maximillian Mclain!” Alex kendini beğenmiş gülümsemesiyle bağıran yaşlı adama baktı. “Alexander mı? Maximillian mı? İlaçların fazla mı çarptı benim ne uzun bir ismim ne de şatafatlı bir ikinci adım var baba.” Tamamen geceye hazır görünüyordu, şık takım elbisesi jilet gibiydi, koyu gözbebeklerinin önüne düşen uzun saçları ona salaş bir hava katarken sanki tezatlığın asaletini vurguluyordu. Ayağında yine siyah converseleri vardı, klişe iş adamı havasından kendisini kurtaran o ayakkabılardı. Merdiven başında babasına yakalandığında işe aynen bunları giyiyordu. Babası kapının önüne geçmiş inatçı bir tavırla kendisine bakarken Alex, babasının kendisini emir verdiği yaltakçılarıyla karıştırdığına emindi. Babası bile onlar ile arasındaki farkın farkındaydı çünkü Alex peki efendim diyemeyecek kadar babasına çekmişti. “Bana nereye gittiğini söyleyeceksin genç adam, hem de hemen!” Alex keyifli ve iğneleyici bir kahkaha patlattı babasının dişleri arasından sızan zehirli sözlüklerine karşılık olarak. Sert baba tavırlarını yürürlüğe koymak için biraz geçti. Cleo’dan önce babasına katlanmak zorunda hissediyordu ama şimdilerde onu ne kadar az gördükçe o kadar umursar olmuştu. Kendinde onun telefonlarına cevap vermeme cesaretini bulduğundan beri babasıyla konuşmamıştı bile. Gülmeyi kesip babasına birkaç saniye baskı dolu bir sessizlik sunduğu sırada adamın ne kadar çökmeye başladığını da fark etmiş oldu. Yaşlılık ve kalp hastalığı onu git gide zayıf düşürmüştü. Tüm bu zayıflığını düşündükçe deliriyor olmalıydı. Hayatının en iyi zamanlarını sefalette geçirmiş, zengin olduğundaysa yaşlanmıştı. Trajik, diye düşündü Alex. Tüm bunların lüksü kendisine sunulmuştu babasının alın teriyle. Ama bunun için ona minnettar olamıyordu zira hayallerinde Paris’in nezih bir sokağına bakan çatı katında yaşamak vardı, zengin bir sosyetik olmak değil. “Söyleyecek miyim? Emin misin?” Alex kolunu merdiven korkuluğuna yaslayıp babasına kibirli gülümsemesi eşliğinde baktı. Kendi halinde biriyken babası durmadan ondan şikayetçi olurdu, değişiminin ilk aşamalarında sonunda örnek evlat olduğunu düşünmeye başlamıştı. Şimdiyse buna tam anlamıyla karşıydı, bir canavar yarattığını düşünüyor olmalıydı. “Hadi söyleyeyim bari. Seksi bir kız ile şekerci dükkanı soymaya gidiyorum. Camı kıracağız ve alarmı etkisiz hale getireceğiz. Sonra kameralara sakız yapıştırıp tüm şekerlerin içinde olduğu vitrini bir beyzbol sopasıyla kıracağız. Muhtemelen bundan sonra o kızla orada yatarım. Seksi bir kız, neden olmasın değil mi? En son dükkândaki bütün parayı aldıktan sonra da kaçarız herhalde çünkü komşu polise haber verir.” Babası Alex’e birkaç saniye sessizce baktıktan sonra gözlerini kıstı. “Benimle dalga geçme Alex!” Alex yeniden keyifli bir kahkaha patlatıp babasını kenara itterken “Dalga geçmiyordum..." dedi ve kapıdan çıktı. Elinde az önce aşırdığı araba anahtarları, gülümsemesi yüzünden silinmemişti. "...Sadece bunları çoktan yaptım.” Dünü hatırlayan Alex yine güldü ve arabanın kilidini uzaktan kumandayla açıp bindi. Süper bir yerde beklettiği süper bir insan vardı.

“Vay vay vay!” dedi Voluma’a girip Jerry’i gördüğünde. Tabi ondan önce birkaç saniye için göz zevkini tatmıştı. Sigarasını cebinden çıkarıp yakarken Jerry’i süzdü. “Buradaki kızların seninle yatmak için sana para verebileceğine 100 papeline iddaya girerim.” Yanına oturup dumanı burnundan verdi ve viskiyi getiren adama “2 tekila shot.” Dedi dudaklarına kıstırdığı sigarayı düşürmemek için boğuk bir sesle. Duman havaya yayılırken Jerry’e sırıttı. “Burası cehennem görünümlü bir cennet.” Kaçamk bir göz kıpma hareketi imasını açıklayıcı nitelikteydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 2:11 pm

Gecenin ardındaki muzip kahraman rolünü oynamaktan büyük zevk alıyordu. Daha henüz Loretta'yla birlikte oluşundan sonra üç gün geçmişti ama o eski çapkınlığıyla kendini Volume Strip Bar'da bulmuştu bile... Alex'e bunun için teşekkür edebilirdi. Az daha asosyallikten hayatını çürütmeye başlamış olan bir ergen yolunda adımlarını atmaya devam edecekti. Öte yandan Loretta'nın kendisini düşünmesinden ötürü memnundu da; çünkü hayatında onu düşünen kızlara pek fazla değer vermemişti. Jeremy'e göre genellike kızlar, kullanılıp atılacak tarzdan canlılardı. Onları çoğu zaman aptal bulacak bir kibiri bile vardı; ama kendisine saklamayı yeğlerdi. Oturup Alex'le biraz laflarken, birkaç kız götürmek eski alışkanlıklarına dair şeylerdi. Bu düşüncelerinin arasındayken Alex'in geldiğini fark etmemişti bile, yan taraftaki tezgahtan iki tekila shot bile istemişti. Yüzünde oluşan muzip bir sırıtışla ona doğru bakarken, eski dostunun alışkanlıklarının aynı olduğunu görünce gülüşünü saklayamadı.

“Vay vay vay!” dedi Alex ve devam etti. “Buradaki kızların seninle yatmak için sana para verebileceğine yüz papeline iddaya girerim. Burası cehennem görünümlü bir cennet.” diyerek cümlesini sonlandırdı ve göz kıprtı.

Jeremy, Alex'in bu bakışına karşılık aynı eski günlerde olduğu gibi, edepsiz bir bakışla karşılık verdi. 'Buradaki her kız benim ve senin' anlamı vardı yüzündeki hatların çizgisinde. Yüzündeki muzip gülümsemeyi hala silmemişti. Buradaki kadınların kendisiyle yatması için sülük gibi yapıştıklarını bile hayal meyal hatırlıyordu. Çok pahalı bir sürtük gibi hissetti kendisini bir an ve kahkahasını zor bastırdı. Alex'e yanına oturması için işaret ederken, gözünü sahneye dikti ve Alex'in kurduğu o muhteşem cümleye cevap verdi.

"İki yüz papeline bile girerim Alex." diyerek kısa bir kahkaha patlattı hemen ardından cümlesine devam etti. "Burasının her zaman takıldığımız ortak bir mekan olması hiç de tuhaf değil ha? Bence buradaki kızlar seninle yatmak için ölüyorlardır." dedi ve tekrar kahkaha patlattı.

Eski zamanlarda olduğu gibi bu tarz konularda konuşmaktan zevk alıyordu. Alex ve kendisi kelimenin tam anlamıyla aşırı çapkın birer insan olarak değerlendirilebilirdi. Çoğu zaman beraber, kollarında bir sarışınla bu bardan ayrılmış olmaları raslantı olamayacak kadar mükemmel günlerdi. Çocukluk arkadaşına dair birkaç hoş anının eşliğinde, buradan çıkarken birer sarışın atma düşüncesiyle hafifçe gülümsedi; fakat hemen ardından bunu aslında istemediğini fark etti. Erkekliği mi ölüyordu; yoksa Loretta gerçekten fazlasıyla anlamlı bir yer mi edin mişti Jeremy'nin kalbinde? Bunu Alex'e söylese kahkaha atacağını düşünüyordu; bu yüzden şimdilik saklamayı yeğledi. Öte yandan vereceği cevabı beklerken, sigarasından bir fırt daha aldı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 3:31 pm


Açık bir senim benim kavgası başlamak üzere gibi hissetti Alex zira son söylediğini onun için söylemek üzereydi. Kelimeleri yutup sigarasına sakladı, duman dönerek havaya karışırken egzotik bir Hintli dansçıyı andırıyordu. Kırmızı loşluk altında rahatça otururken bu zamanları özlediğini fark etti. Volume’a gelmeyeli uzunca zaman olmuştu, Alex gittiği her barı Volume’a çevirebildiğinden mekânın yolunu bile unutmuş gibi hissediyordu. Ama burada bu güzelim atmosferdeyken kadın parfümünü ciğerlerine sigara dumanıyla çekip keyfin zirvesine ulaşabiliyordu. Aslında bu tarz bir yere sadece üşengeçlikten geliyordu, belki durum Jerry için de öyleydi. Yani koca barda evde kalmışlar, sevgilisinden yeni ayrılmış manyaklar, yaşı fazlasıyla büyük olanlar, evliler ve lezbiyenleri ayırmaktansa direk ‘mabet’e geliyorlardı. Sonuçta buradaki birkaç kel, şişman adamın aksine iki de genç ve yakışıklıydı. İlgi görmek için para ödemeye ihtiyaçları yoktu. Yine de buraya çekildiği zamanlar da oluyordu. Trafikte bile kırmızı ışığı gördüğünde aklına Volume geliyordu. Aslında bu bağımlılığı da Cleo’nun yan etkilerinden biriydi. O varken de buraya uğruyordu ama Cleo kafasını meşgul ettiğinden burası müzikli bir bardan farklı bir şey gibi gelmiyordu. Şimdiyse onu unutmak için çabalarken daha da gözüne batıyor gibiydi. İnatçı bir çapak gibiydi adeta. Elbette gidip bunu Jerry’e anlatamazdı muhtemelen alay ederdi. Sigarasından halkalar yapıp havaya salarken parmaklarını masanın pürüzsüz zemininde tangırdattı. Tekilaların bulunduğu küçük bardaklar masayı ıslatırken Alex sigarayı üzerinde Volume Bar amblemi olan siyah küllüğe söndürdü. “Eee var mı kafanı kurcalayan bir kız?” dedi aklını okumuşçasına. Gerçi o volume’dakilerden bahsediyordu ama bunu belirtmedi. “Eski dostumu bayadır göremiyordum. Ayrıntılarıyla anlat bakalım, neler kaçırmışım?” Tekilayı fondipleyip bardağın kenarındaki tuzu yaladı ve ince limon dilimini ısırırken yüzünü ekşitti. Bu sulugöz tarzı ekşi sakızları çiğnemeye benzer bir etki yaratıyordu ama Alex tekiladan bir türlü vazgeçemediğini kendine bile itiraf etmişti. Yüzünü ekşitirken bir kahkaha patlattı ve diğerine de aynı şeyi yapmak üzere bardağına atıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 4:18 pm

Oturdukları süreç içerisinde, sahnede soğuk ve uzun çeliklerin üstünde dans eden kızları gördükçe kendisine geldiğini fark etti. Bu anı uzun süreden beri ilk defa fazlasıyla özlemişti. Onun için bu kadınlar, sıradan insanlar değillerdi; onlar tanımlayabileceği şekilde inanılmaz büyüleyici varlıklardı. İnsan yerine koymak kendilerine haksızlık olurdu. Jeremy için her zaman insan yerine koyacağı kişiler önemliydi. Bu sahnede olan herhangi bir kadınla gecesini geçirmesinin ardından, sabah uyandığında yanlarında bile olmaya tenezzül etmeyeceğini biliyordu. Alex'de çoğu zaman bu kızlar için aynı düşünceler içindeydi. İnsanın hayatına yanlızca bir kız girip gönülünü çalabilirmiş gibi hissediyordu Jeremy. Alex'in hayatına bu kişinin girip girmediğini henüz bilmiyordu; o yüzden kendisininkini anlatırsa dalga geçeceğinden neredeyse adı kadar emindi. Burada iki çapkın arkadaşın, sahnede erotizmin doruklarında hareketler yapan kadınları izlerlerken, böyle bir şeyin ağzından çıktığı vakit komik görüneceğini fark etmeden konuşması imkansızdı.

“Eee var mı kafanı kurcalayan bir kız?” dedi Alex, aklını okurmuşcasına.

Bu soruyu duyduğunda biraz şoka girmişti ama bunu asla yüzündeki herhangi bir mimikle belirtmeye niyeti yoktu. Sol ayağını sağ bacağının üzerine tarak genşçe bacaklarını açtı ve kendini koltuğa yığdı. Ağzına belirli düzenlikte götürdüğü sigarayı içine çekerken adeta eski günleri hatırlayarak eğlencenin doruklarına ulaşıyordu. Az önce koltuklarının önündeki koyu kahverengi Volume Strip Bar logolu sehpaya büyük bardak bir viskinin geldiğini fark etmemişti. Tabi ya, söylediği içkiyi resmen unutmuştu ve Alex şimdi ikinci tekila shot'ına geçerken kendisini biraz sönük hissetti.

“Eski dostumu bayadır göremiyordum. Ayrıntılarıyla anlat bakalım, neler kaçırmışım?” diye ekledi Alex, Jeremy cevap veremeden.

Açıkcası bir düşündüğü vakit kendisinin de bu eski dostunu özlediğini fark etti. Hayatına dair uzun süredir bir şeyler paylaşmamıştı; onu göremiyordu bile. Alex'in de anlatacağı bir çok şey olabilirdi ve açıkcası saatlerce onu dinleyebileceği gerçeğini kendisine kabullendirdi. Bundan büyük zevk alırdı. Alex'in ona hayatıyla ilgili şeyler anlatmasını kulaklarını adeta açarak dinlerdi. Anlattığı şeyler bittiğinde ise, uzun metrajlı güzel bir filmin bitmesinden sonra insanın hissettiği o nahoşluk hissiyle beraber bulundukları ortamdan kalkarlardı. Hikaye gibi şeyler anlatırdı genellikle Alex ona. Şimdi anlatacağı şeyde dalga geçmeyeceğine emin olmak imkansızdı; ama o Alex'di. Ne yapacağını da bilemezdi elbet.

"Bir kızla tanıştım. İsmi Loretta ve sana kelimenin tam anlamıyla söyleyebilirim ki, hayatımda böyle bir kız görmemiştim. Beni derinden etkilediğini söyleyebilirim." diyerek sigarasından bir fırt daha çekti ve bitmiş izmariti küllüğe dahi koymaksızın yere fırlattı. Gelen koca viski bardağını eline aldı ve kocaman bir yudumla çeyreğini mideye indirdi. Masaya koyarken Alex'in yüzündeki ifadeden çekinerek, vereceği tepkiyi beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 5:22 pm

“Kadınlar olmasa hayatın nasıl bir yer olacağını anla tahmin edemezdim.” Dedi Alex kendi kendine, Jerry’nin konuşmadığı o zaman dilimi arasında. Bünyeye işleyen alkol iç sesini daha vurgulu hale getirmişti. Gözleri büyüleyici bir manzaraya tanık olan bir seyirci gibi kızların üzerindeydi. Buna dans deniyordu ama dansa benzediğini söyleyemezdi Alex. Daha çok belli kesimden olan bu tek cinsiyetli izleyicileri meraklandırmak, cezp etmek için yapılan hareket oyunuydu. Alex olsa olsa buna çiftleşme dansı adını verebilirdi. Kızlardan biri saçlarını savururken Alex ellerini ensesinde kenetleyip gülümsedi ve arkasına yaslandı. Nedense aklına Jazz bara uğramak geldi, eskiden orada birkaç eski arkadaşıyla gigler yaparlardı. Lise başlarında jazz gruplarında basgitar çaldığı zamanı hatırlarken aç gözlü gülümsemesi daha sıcak bir ifadeye bıraktı yerini. O zamanlar taktığı pantolon askılarını bile hala saklıyordu. Daha neşeliydi, orası kesin.

Jerry yeniden konuşmaya başladığında yeni içki alıp almamayı düşünüyordu. Son günlerdeki alkol maratonundan artık içtiği her şey su gibi geliyordu. Kanını iyice sulandırmış, kafasını bulandırmıştı. Bir de şu birikmiş akşamdan kalmalığın pis duygusu üzerinde birikmiş gibi hissediyor, feci bir baş ağrısına maruz kalıyordu. Ama artık alıştığı için bunlar sinek vızıltısı gibi şeylerdi. Jerry’nin cümlesi üzerine birkaç saniye hiçbir şey demedi. Cebindeki sigaraya uzandı ve dudaklarının arasına koyduğu sigarayı yakmak için ceplerini yoklayarak kibritini aramaya başladı. “Anlıyorum.” Dedi kibrit kutusunu bulduğunda. İçinden bir kibrit çıkardı, eliyle lüzumsuz yere sigaranın ucuna bariyer yapıp yaktı ve kibriti sallayarak söndürdü. “Fazla iyi anlıyorum.” Dedi duman dudaklarından dışarı uzanırken. Bir süre beyaz minyatür sisi yavaşça verdikten sonra kalanı burnundan üfledi. “Zaten hep öyleleri vardır değil mi? Yani bir bize bak, kızlara tasma takıp gezdirebilecek tipte erkekleriz, kabul edelim. Ama bir kıza takılı kalıyoruz. Onlar lanetimiz, onlar kutsanmamız. Sanırım onlar her şeyimiz.” Cümlesini bitirirken hala Loretta denen kızdan bahsettiğine emin değildi. Sigarayı iki parmağı arasına kıstırıp sevgilisinden zalimce ayırırcasına dudaklarından uzaklaştırdı. “Sana Cleo’dan bahsedecektim ama dalga geçersin diye bir şey demedim. Bari seninki sana yüz veriyor mu ahbap?” Cleo popüler bir kızdı, bir de şimdi Victorias Secret mankeni olduktan sonra apayrı bir ünü olmuştu. Alex VS ile ilgili hiçbir şeye yaklaşmıyordu. Jerry mutlaka Cleo’yu duymuş olmalıydı ama anlaşılan çocukluk arkadaşı ikisini aynı cümle içinde duymamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 6:23 pm

Kızlar hakkında konuşmak bu iki arkadaşın sık sık yaptığı bir eylemdi. Aslında Alex ile beraber bu tarz konuşmaları yapmadan önce hep çekinirdi; çünkü dalga geçme olasılığı yüksek şeyler anlatıyordu. Her erkeğin kötü hale düşeceği anlar olurdu ama sırf havalı olmak için bunları saklarlardı. Hayatında aşık olmamış bir çapkın olarak yaşamını sürdüren herhangi bir erkek bile, karşısına çıkacak olan herhangi bir kızdan etkilenebilirdi. Bunun gerçekliğiyle midesinde bir bulantı hissetmeye başladı. Sebebinin az önce aldığı viskiden olmadığı kesindi. Böyle bir erkek olmayı hiç bir zaman beklememişti; ne yani süt kuzusu falan mı olacaktı? Bunu Alex'le paylaştığına şimdi pişman olmuştu işte. Kesinlikle kendisiyle dalga geçecekti ve bu söylediklerini Dedikodudu Kız'ın duymamış olmasını dileyerek etrafında kendini dinlemekte olan herhangi bir dişi varlık var mı diye süzdü. Tam bu sırada Alex konuşarak dikkatini dağıttı ve tekrar kendisine odaklanılmasını sağladı.

“Anlıyorum.” dedi Alex ve bir kibrit kutusu çıkartarak, içinden bir kibrit aldı. Eliyle lüzumsuz yere sigaranın ucuna bariyer yapıp yaktı ve kibriti sallayarak söndürdü. “Fazla iyi anlıyorum.” dedi duman dudaklarından dışarı uzanırken.

Alex'in kesinlikle dalga geçeceğini düşünürken birden bire böyle konuşması kendisinde şok etkisi yaratmasına sebep olmuştu; demek anlıyordu. Bundan dolayı gerçekten mutluluk duydu ama aynı zamanda bir şeyler saklayan tek kişinin kendisi olmadığını da anladı. Alex'in kalbini çalmış olan bu kızın kim olduğunu merak etti. Büyük olasılıkla ucuz bir kaç Brooklyn sümüklüsü olma ihtimali düşüktü. Öyle bile olsa, kendisiyle dalga geçmemiş olan bu çocukluk arkadaşıyla kendisinin de dalga geçmeyeceğini fark etti. Yine de bildiği bir şey vardı ve adı kadar emindi. Alex'in gönlünü verdiği bu kız büyük ihtimalle çok şöhretli bir aktristi. Manken olabilme ihtimalinin de ne kadar yüksek olduğunu bir an için düşündü. Çünkü o fıstıklar kelimenin tam anlamıyla kalp çalabilecek düzeyde güzeldiler.

“Zaten hep öyleleri vardır değil mi? Yani bir bize bak, kızlara tasma takıp gezdirebilecek tipte erkekleriz, kabul edelim. Ama bir kıza takılı kalıyoruz. Onlar lanetimiz, onlar kutsanmamız. Sanırım onlar her şeyimiz.” derken elindeki sigarayı ağzından uzaklaştırdı ve konuşmasına devam etti. “Sana Cleo’dan bahsedecektim ama dalga geçersin diye bir şey demedim. Bari seninki sana yüz veriyor mu ahbap?”

Alex'i hiç bu yönden görmediğini fark etti. Cleo'yu elbette tanıyordu! Victoria's Secret mankeniydi ve kesinlikle baya şöhretli bir kızdı. Zaten o gruptaki her mankenin seksi ve olabildiğince güzel olduğunun bilincindeydi. 'Böyle bir kız neden Alex'e bakmayı reddetmiş olsun ki?' diye düşündü içinden umarsızca. Alex bir kızın bulabileceği her şeye sahipti. Yakışıklıyd, Manhattan'ın en ünlü çocuklarından biriydi, kucağından ayrılmayan bir ton seksi kız vardı. Kendisini bir çok açıdan çocukluk arkadaşına benzetiyordu. Onun kalbini kırabilmiş olan bu kızın neden yüz vermediğini merak etti. Alex'in istediğinde her kızı elde ettiğine tanık olmuştu.

"Hey... Hadi ama dostum. Bizim için kızlar sorun değil... Bence sen o kızı rahatlıkla tavlarsın. Loretta'ya gelince. Ahbap, ben o kızla adeta sevişerek tanıştım. Şu anki hislerimin belirli bir sebebi olduğunu sanmıyorum; ama hissediyorum işte. Sanki o diğer kızlardan - farklı... Bunu anlıyorsun değil mi? Diğer Manhattan sürtüklerinden farkı var. Bekaretini bana verdi; buna inanabiliyor musun? Bunun bana olacağını hiç tahmin etmezdim. Aslında şu dakikadan sonra 'bize' olacağını hiç tahmin etmezdim demeliyim." diye cümlesini sonlandırdı. Çok konuştuğunu fark etmişti. Ağzına kocaman bir bardak viski daha yudumlarken, Alex'in vereceği cevabı beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 7:25 pm

"Hey... Hadi ama dostum. Bizim için kızlar sorun değil...” diyerek başladı Jerry lafa. Alex gülümsemesiyle ona katılmadan edemedi. Jerry’nin de kendi çapında bir şöhreti vardı ve duyumlara bakılırsa hızlı bir artışa geçmişti. Onu daha hatırlayamadığı zamanlardan bilirdi, evet Blaise’den sonra tanımıştı ama yüzünde sivilcelerin çıkmaya başladığı zamandan dişiliğin farkına vardığı zamana kadar uzanan bir tanışıklıkları vardı. Gerçi Herry o zaman bile karizmatik bir çocuktu, şu seksenlerden kalma havalı karizmasıyla Alex yanında her şeye atlayıp zıplayan bir zibidi gibi kalıyordu. Aklında geçmişten masum sahnelerle günahın merkezinde otururken kulağı Jerry’deydi, dudaklarıysa bir kızın yumuşak dudaklarından sonra en sevdiği üçüncü şeyde, sigarasındaydı. Cleo’yu rahatlıkla tavlarsın dediğinde kızı hiç tanımadığını anladı. Zaten Cleo’yu farklı kılan belki de buydu, onu bu kadar kolay tavlayamamak. Şimdiki kız tavlama tutumunu ona sergilese gözlerini çıkarıp eline verirdi. Sert asi tavırlarındaki içtenlikten hoşlanıyordu. Şimdi İngiltere’ye gittiğine göre bir şey değiştirmezdi zaten, o yüzden Alex yine yapamadığı şeye, Cleo’yu unutmaya yoğunlaştı.
Jerry’nin şu Loretta denen hatunla ilgili anlattıkları ilginçleşmeye başlamıştı. Jerry viskiye gömülürken Alex gözlerini şahane fiziki hatlara sahip olan kızdan ayırıp Jerry’e döndürdü. Kaşları çatıktı ama yüzünde imalı bir gülümseme vardı. “Hop usta, başa sar. Nasıl oldu? En baştan al, ayrıntı atlama. İlginç bir şeye benziyor." Gözleri Jerry’den onun arkasında yürüyen transparan elbiseli kıza kaydı yine de ilgisi Jerry’den duymayı beklediği hikayede sayılırdı. Oturduğu yerden biraz yükselip kızın kıvırarak gidişini izledi, beyaz dişleri kendini göstermişti. Tekrar yerine kurulmadan önce barmene el salladı ve masayı işaret etti. Konuşma onu iyice susatmıştı. Deri koltuğa kendini adeta bırakıp ellerini koltuğun arkasına atıp sağ ayağının sağ yüzünü sol dizinin üzerine koydu ve buraların sahibiymiş imajı verdi. Tabi buranın asıl sahibi onu böyle görse bir merhaba ve kendine dikkat et mesajı verirdi ama Alex bunu düşünemeyecek kadar vurdumduymazdı. Sadece Jerry’e odaklandı kızları da bırakıp, bahsettiği kız ile olan hikayesini cidden merak ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 7:42 pm

Hayatında ilk defa bir kızın bekaretini kaybetmesine yol açması kendisini bir nebze korkutmuştu. Aslında bunu Alex'e söylemekle iyi mi etmişti bilmiyordu; ona güveniyordu ama ağzından çıkan bu kelimelerin Dedikoducu Kız'ın sayfasında duyulmuş olması Loretta'nın ciddi anlamda canını yakardı. O kız o kadar dayanaklı birine benzemiyordu. Hatta Jeremy'den tam anlamıyla hoşlandığı belliydi. Ertesi gün kalktıklarında uzun bir sohbetin ardından kızın uyuşturucu aldığı için değil de; gerçekten istediği için bekaretini Jeremy'e verdiği belli olmuştu. Bundan dolayı biraz şaşırmıştı açıkcası. Ne de olsa kız bu yaşına kadar kimseye bekaretini vermemiş ve kendisine fazlasıyla güvenmişti. Bu oldukça zayıf düştüğü bir andı; orası kesin. Jeremy'e kelimenin tam anlamıyla bitmiş gibi gözüküyordu. Aslında aksinden baktığı zaman kendisinin de ona bittiğini fark etti. Hayallerindeki kızın kucağında olmasına bir yandan mutluydu; bir yandan ise çapkınlığını bırakmak konusundaki düşüncelerde rahatsızdı. Birine uzun süre bağlanmak Jeremy'ye göre olmamıştı hiç bir zaman; ama bu değişikliğin onu götürdüğü nokta buydu. Oluruna bırakmanın çok doğru olacağını düşünüyordu. Açıkcası aklında o kadar çok düşünce vardı ki, hepsini düşünmeden edemiyordu. Bu yüzden Alex'le birlikteyken sadece Alex'e odaklanmayı tercih ederdi. Kafasını sağa doğru dönerek Alex'e baktı konuşmasını dinledi.

“Hop usta, başa sar. Nasıl oldu? En baştan al, ayrıntı atlama. İlginç bir şeye benziyor."
derken bir an şaşırmıştı Alex; fakat gözü kendisinin göremediği seksi bir kıza kaymış olmalı ki, arkaya doğru bakmaya başladı.

Bir kızın bekaretini bozmak Alex'in yaptığı bir şey miydi bilmiyordu; fakat şaşırmasına bakılırsa bu yapmadığı bir şey olmalıydı. Hayatında ilk kez bir kızla beraber olmaktan korktuğu tek andı. Üzerine yüklediği büyük bir sorumluluk oluşmuştu işte şimdi. Bu çapkınlara göre bir şey değildi. Loretta'nın göğsünde, o diğer kadınlar gibi uzanmasının kalbinde yarattığı etkinin farklı olması yaptığı şeyin şokunu atlatmasına yardımcı olmuyordu. Bugün buraya bu şokun tesirinden kurtulmak için geldiğinde, tekrar bununla karşılacağını hiç tahmin etmemişti. Açıkcası Alex'in bunu duymasından rahatsız değildi; ama herhangi biri duyduysa... Bu gerçekten kötüydü işte...

"Kız bana bakire olduğunu söylemedi. Aslında söyleyebileceği pek bir vakit olduğunu da sanmıyorum. Oturup laflayacak vaktimiz bile olmadı inanabiliyor musun? Tanışmamız bile gayet ateşli ve arzuluydu. O günün ardından bir aksilik sonucu daha konuşamadan yanından ayrıldım; öteki gün ise kızı beş tane aç gözlü erkeğin arasında aşırı dozda uyuşturucu almış bir vaziyetten kurtardım. Zaten o akşam oldu ve ben büyük bir şoka girdim. Loretta zorla devam etmemi istedi ve bende yaptım... Birkaç gündür bu şokun içerisindeyim ve atlatabildiğim pek söylenemez..." diyerek lafını sonlandırdı ve ceketinin cebinden yeni bir sigara çıkartarak, yanındaki zippoyla yaktı. Pakedi geri koyarken zippoyu masaya doğru fırlattı ve çıkan 'tok' sesinin ardından ağzına götürdüğü sigarayla tekrardan rahatlamanın etkisiyle gözlerini kapattı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 8:57 pm

Nedense Alex’in aklına Roch gelmişti. Aslında uzak bir düşünce ya da rastlantı sonucu değildi, şu bekâret konusu açıldı mı aklına hep o gelirdi. Yeni yetme bir ikinci sınıf olduğunda birbirleriyle değiş tokuş etmiş denebilirlerdi. Aslında Alex için hiç fark etmiyordu. Sonuçta konu piliçlerle ilgiliydi ambalajlı ya da ambalajsız olmalarının fark yarattığını düşünmüyordu. Jery’nin aracılığıyla şu Loretta denen kızı tanırken çenesini sıvazladı ve barmen’in bardakları bırakması için geri çekildi. Hızlı bir servisi vardı Volume’un, bu sefer kimin getirdiğine bakmak için başını kaldırdığında sarı saçları omuzlarından dökülen genç bir kıza rastladı. Kız ikiliyi hiç umursamıyor gibi bir görüntü sergilerken Alex onu hayli hayli umursuyordu. Nasılsa kızın sallamadığını düşünüp kendi çapında inceledikten sonra arkasından bakmayı ihmal etmedi. Muhtemelen üniversite parasını bu şekilde çıkaran inek öğrencilerden biriydi. Burası böyle kızlarla doluydu, çoğunun üniversiteye gidecek yaşta olmasının sebebi de buydu. Alex fakir ama gururlu öğrencilik aşkına kadeh kaldırmak istedi, bunu kendi içinden yaptı da. Gelenleri de kafaya dikerken yüzü yine ekşi tadın sebebiyle komik bir ifadeye büründü. “Bir kızın bekâretini bozdun diye mi şoktasın? Bana şaka yaptığını söyle.” Dedi Alex, alaycı tutumu henüz su yüzeyine çıkmaya başlamıştı. Zaten hafiften alkol etkisini göstermeye başladığından iyice makaraya vurmaya başlıyordu. “Şaka yapmıyorsuun! Dostum şu yaşa kadar sadece bir kez olamaz bu! Olmamalı.” Sarsakça ayağa kalkıp kızlara baktı ve parmağını önünde tutarak onlara işaret etti. “Bana kırk bakire getirin! Kırk bakireye tapmaya bal dudaktan tatmaya geldim!” Kızlardan biri yanından geçerken Alex cam gibi bakan gözlerle kıza döndü. Kıza bakmaya çalışıyor ama arkadaki dekorasyona bakıyordu. Kızı tutup çektiğinde çığlığı adeta beynini bıçaklamıştı. Bu yüzden onu bıraktı ama fazla sert çektiğinden kız topuklular üzerinde dengesini kaybedip elindeki içkilerle beraber Jerry’nin üzerine düşmüştü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 9:56 pm

Gece boyunca fazla sesli konuştuğunun farkında değildi. Yaptığı bu düşüncesizliği Loretta'nın kalbini ciddi anlamda kırabilirdi. Manhattan'ın skandallarla dolu hayatının tek kaynağı Dedikoducu Kız'dı. Aslında o kız her kimse, bazı haberlerini kahkaha atarak okuduğu bir gerçekti; ama bildiği bir şey de vardı aynı zamanda; o yazılan skandalların, başına gelen kimselere pek güzel hisler yaşatmayacak olmasıydı. Öte yandan Loretta'nın bekaretini kaybetmesi kendisine bir zarar vermezdi; ama Loretta'ya fazlasıyla zarar verdi. Manhattan aslında çokta büyük bir kasaba sayılmazdı. New York'un standartların üzerinde yaşayan halkının yeriydi. Yarın sabah Dedikoducu Kız'ın hiç istemediği bir haberiyle uyanmak istemiyordu. Bu isteksizlik için biraz geç kaldığını fark etti; ne de olsa bağıra bağıra söylemişti neredeyse. Şimdi tüm Manhattan Jeremy'nin ilk defa bir kızın bekaretini bozduğunu konuşacaktı. Eğer bu olursa, gerçekten sinirlerinin bozulacağını ve belki de bir iki kişiye yumruk atabileceği gerçeğiyle irkildi. Ağzına sigarasını götürürken Alex'in birden bire konuştuğunu fark etmemişti bile.

“Bir kızın bekâretini bozdun diye mi şoktasın? Bana şaka yaptığını söyle.” dedi Alex alaycı bir ifadeyle. Başta hiç dalga geçmemiş olan dostuna şimdi ne oluyordu böyle? “Şaka yapmıyorsuun! Dostum şu yaşa kadar sadece bir kez olamaz bu! Olmamalı.” anlaşılan içkinin yan etkisi kendisini gösteriyordu. “Bana kırk bakire getirin! Kırk bakireye tapmaya bal dudaktan tatmaya geldim!” diye bağırdı resmen Alex.

Jeremy bu sefer sadece kendisi için değil bir yandan Alex için de endişelenmeye başladı. Gece boyunca böyle dağıtmaya devam ederse Dedikoducu Kız'ın tek haber kaynağı kendisi olmayacaktı. Öte yandan onu durdurması gerektiğini de biliyordu; ama karışmıyordu işte. Belki de bunun sebebi, az önce Alex'in sarışın mavi gözlü oldukça keskin ve güzel vücut hatlarına sahip; mini kot etekli, siyah transparan blüzlu bir kızı çekiştirerek üzerine oturtmuş olmasıydı... Kız üzerine oturur oturmaz birkaç gündür pasif olan erkekliği kendisi bir anda göstermişti. Parmaklarına sürten kalçası tahrik olmasına sebep olmuştu; öte yandan kız üzerine düştüğü için pek memnun görünüyordu. Yüzünde oldukça muzip bir sırıtışla Jeremy'e baktı ve yavaşça eğilerek boyununa bir öpücük kondurdu. Ayağı kalkarken olabildiğince kendisine sürtünürken, Jeremy'de avucuyla kızı yoklamayı ihmal etmedi. Bu sürtük onu kendisine getirmişti işte!

"Pekala pekala! Artık şokta değilim!" şimdi dalga geçme sırası kendisine geçmişti işte "Ah, şu Victoria's Secret mankenini tavlayamadığını söylerken ciddi miydin? Hadi ama! Bu sen olmamalısın! Nerede benim eski dostum. Erkekliğini kaybediyorsun ahbap, ciddi anlamda birileriyle birlikte olmalısın!" hemen ardından az önce Alex'in yaptığına benzer bir hareketle yürümekte olan koyu uzun dalgalı kumral saçlı, açık kırmızı transparan blüzlü ve mini kot ile geçmekte olan kızı kolundan tuttuğu gibi Alex'in üzerine fırlattı. Kız onun bedeniyle bütünleşirken, arkadan göz kırpmayı da ihmal etmedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 10:52 pm

Kız kaçmaktansa bariz bir şekilde Jerry’nin içine düşmüştü. Alex kızı yargılamıyordu, Jerry genelde kızların okul kantininden kesip de hakkında fısıldaştığı adam rolündeydi. Alex Jerry kızla sürtünme oyunu oynarken cebindeki paralardan bir deste çıkarıp geçen kadının dar şortunun arka cebine sıkıştırdı ve elindeki şişeyi kapıp kalçasına vurdu. Buradayken her türlü taciz olayına sıcak bakıyordu. Kızlar da nedense kendilerine henüz saldırganca yaklaşmamışlardı. Buraya gelen insanların durumu düşünüldüğünde bu doğaldı zira Alex Volume’a girerken içeriden çıkan bir grup çirkinlik abidesi azmış erkek görmüştü. O kadar çirkinlerdi ki Alex bu denli sarhoş olsa hepsini köşedeki çöp tenekesine, doğal olarak da onun içindeki kedinin üzerine kusardı. Bu durumda Jerry ve Alex bir nevi bu kızların ödülüydü. Kızlara acıyordu ve sırf onları mutlu etmek için kendisini kullanmalarına izin verebilirdi.
Beyni yine sıvılaşmış gibiydi, önceki gecelere benzer sarhoşluk hissi tekrar yükseliyordu. Her gecesi böyleydi zaten, her akşam barların devamlı müşterisi olu, mekanın en güzel kızını kapar, eve getirir, hızlı geçen bir kıyafetlerden kurtulma evresinden sonra her gece farklı renklerde ve yumuşaklıkta olan tenlere gömülürdü. Ertesi sabah ye kendileri giderlerdi ya da Alex onları gönderecek bir şey yapardı. Bazen otel odasında uyanır, geri dönme vaadiyle kandırdığı kızları orada bırakıp gider ve yeniden kim oldukları zahmetine katlanmazdı bile. Tüm bu sırada sadık kaldığı tek aşkı alkoldü. O sıcak duyguyu bedenine yayan, başının dönmesine rağmen kendini inanılmaz hisseden o kutsal sıvı. Cennet onunla doluysa günahlarından o saniye arınabilirdi ama bu ritüel muhtemelen sadece daha fazla günah için yer açmış olurdu. Kot şortlu seksi hatun Jerry’nin kucağından ayrı bir ‘zarafetle’ kalkarken Alex elindeki şişeyi kafaya dikmekle meşguldü. Ne idüğü belirsiz içki boğazından aşağı kayarken iğrenç bir tadı olduğunu düşünüyordu ama buna ihtiyacı vardı ve şişeyi indirdiği anda bir daha bu mide kaldıran sıvıyı içemeyeceğini biliyordu. Mideye inerken ciğerlerini yakmasından anlaşılacağı kadarıyla elindeki votkaydı, hem de en kalitesizinden. Her yudumda ayrı kötüydü ve biri yeniden dolduruyormuş gibi de bitmiyordu bir türlü. Sonunda pes edip şişeyi dudaklarından uzaklaştırdı, votka dudaklarında parlarken şişeyi masaya bıraktı. Artık dengesini bile tutmak güçtü, nefesini verirken aseton kokusuna benzer bir koku duyar gibi oldu. Ağzına gelen içkiyi geri yuttu ve boş bakışlarını Jerry’e sabitleyip anlamsızca sırıttı. Söylediklerini duyup anlamlandırdığında cevap verecekmiş gibi bir harekette bulunsa da üzerine gelen kızla beraber cümlelerini de yuttu. Kızın dibinde durduğunu algıladığı anda yüzündeki gülümseme geri geldi. Zaten mekana girdiği ilk on dakikadan itibaren pantolonunda fırtınalar kopuyordu, gelen kızla beraber iyice kendine gelmişti. Kızı belinden tutup kendine bastırdı, öpecekmiş gibi dudaklarına uzanırken aniden çevirdiği gibi itti ve kızı itip ondan kurtuldu. Aklı cevapta kalmıştı. “Ben kıza çıkma teklif ettiğimde manken değildi, sonra benden kaçınca VS mankeni oldu.” Dedi ve duraklayıp çenesini kaşıdı. “Böyle denince garip oluyormuş.” Kızlardan birini belinden tutup Jerry’e doğru kaydırdı, bir yandan da konuşmaya devam ediyordu. “En azından ben bir kızın masumiyetini sömürdükten sonra terapistlik olmuyorum.” Deli gibi kahkaha atarken başını geriye attı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 11:41 pm

Alex'in üzerine attığı kız kendinden oldukça memnun bir edayla ona sokulmuştu bile. Eh, zaten karşı koyabilmesini beklemiyordu. Buradaki herhangi bir kız, Alex'inde, Jeremy'ninde sadece hamur oyuncakları olabilirlerdi. İstediklerini alıp götürebilecek bir şöhrete ve cazibeye sahiplerdi. Aslında cazibe, şöhret ve para bir araya geldiği vakit New York kızlarının karşı koyabilmesi pek mümkün değildi. Onların tek derdi paralarının verildiği takdirde mutlu edilmeleri olabilirdi. Bunların diğer bir kısmı ise, Jeremy ve Alex gibi insanların seksiliğinden ötürü hayranlıklarından dolayı onlarla birlikte olurdu. Jeremy bir an düşündüğü vakit otel odasına attığı hiç bir kıza para vermediğini fark etti. Bu demek oluyordu ki; onu arzulayanların çoğu tamamen seksi olmasından ötürüydü. Parayı kızlara vermemişti elbette; ama otellere yatırdığı bir gerçekti. Bundan dolayı pişman sayılmazdı. Neredeyse tükenmeyecek bir sermayaye sahipti kendisi. Öte yandan babasından ne kadar nefret etse de, her ay hesabına rakamı oldukça fazla bir paranın yattığını da biliyordu. Zaten babası sadece buydu işte... Parasını yatırır ve bir telefon açıp hatrını bile sormazdı. Aslında parayı yatırmasının sebebi, herhalde gerçek sevginin bu anlama geldiğini düşünmesiyle bağlantılı bir etmendi; ama değildi... Para asla onun için sevginin yerini alabilecek bir etmen olamayacaktı ve babasından da tam bu yüzden nefret ediyordu.

Alex kızı dudaktan öpecekmiş gibi gözüktü hemen ardınddan kızı üzerinden ittirdi ve psikopat bir sırıtışla kendisine doğru bakmaya başladı. Jeremy'nin bildiği bir şey varsa dalga geçme sırasının ona gelmiş olmasıydı. Alex asla, dalge geçen birine karşı boş bir sırıtışla karşısında durmazdı. Bu dalga geçme safhalarının ne kadar muzipçe olduğunu düşündükçe kahkahasına engel olamıyordu. Aslında iki çocukluk arkadaşının bu denli eğlenmesi oldukça normaldi. Uzun süredir Alex'i göremediği için buna çok sevindiği bir gerçekti; alkolü fazla kaçırmaları umrunda bile değildi.

“Ben kıza çıkma teklif ettiğimde manken değildi, sonra benden kaçınca VS mankeni oldu.” eedi ve duraklayıp çenesini kaşıdı. “Böyle denince garip oluyormuş.” Kızlardan birini belinden tutup Jeremy’e doğru kaydırdı, bir yandan da konuşmaya devam ediyordu. “En azından ben bir kızın masumiyetini sömürdükten sonra terapistlik olmuyorum.” Deli gibi kahkaha atarken başını geriye attı.

Bu konuda aslında haklı sayılırdı. Tam bir moron gibi üzüntü içerisinde yaklaşık üç gün geçirmişti. Aslında kendisinin Alex'ten arta kalan bir tarafı yoktu. Onu bir kız reddetmişti; Jeremy'i ise bir kızın masumiyetinin bozuluşu etkilemişti. Erkeklerin zayıf noktalarının olduğuna ve tam anlamıyla duygusal olmayan birer varlıklar olduğunu kabul etmemek saçmalık olurdu. Alex'i de, Jeremy'i de derinden etkileyen bu olayların varlığı eski artistliklerinin sonunun elbet bir kız tarafından getirilebileceğini kanıtlıyordu.

"Aslında bakarsan bu konuda haklısın!" dedi onaylar bir ifadeyle "Peki ya senin VS mankeni dahi olamayan bir kızdan reddedilmene ne demeli! Ah, dostum! En azından VS mankeniyken reddedilmen daha iyiydi ya? Herhangi bir kızdan reddedilmiş olmandan ne farkı kaldı!" kahkahalarla gülerken Alex'in üzerine attığı kızın kendisine doğru gelmesini izledi. Kızıl saçlı bu seksi bayanı yanına gelirken belinden kavradı ve vücuduna yapıştırdı öpecekmiş gibi bir ifadeyle boynuna yaklaştı ama öpmeden geri çekildi ve belini kavradığı elini bir fırıldak gibi döndürerek kadının yana düşmesine yol açtı. Tekrar bir kahkaha patlatırken, müşterilere servis yapmakta olan jartiyerli yarı çıplak bir kadını kolundan tutarak Alex'e doğru fırlattı. Kadının elindeki meşrubatlar tepsiyle birlikte yere yığılırken başından aşağı buz gibi bir vodkanın döküldüğünü kokusundan hissetti. Uzun saçları ıslaklığın etkisiyle yüzünü kapatırken bir kahkaha daha patlatarak gecenin tadını çıkardı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 12:29 am

"Peki ya senin VS mankeni dahi olamayan bir kızdan reddedilmene ne demeli! Ah, dostum! En azından VS mankeniyken reddedilmen daha iyiydi ya? Herhangi bir kızdan reddedilmiş olmandan ne farkı kaldı!" İç sesi gene dırdıra başlamıştı. “Buna cevap vermezsen öl artık.” Dedi. “Suda boğ, uçurumdan atla, kendini ateşe ver, ıslak parmağını prize sok, boğazını kes, otobüs önüne atla.” İç sesinden nefret ediyordu çünkü genelde en kontrolsüz zamanlarında en saçma şekilde ortaya çıkıyordu. Tipik intihar planlarını duymazlıktan gelerek cevaplamaya yeltendi ama bu seferki üzerine gelen kız hediye olarak buz gibi votkayla geliyordu. Soğuk votka yüzünden akıp gömleğini ıslatırken Alex kızmış gibi birkaç saniye duraksadı. Artık bariz bir şekilde bütün ortamın dikkatini çekmişlerdi. Müziğe rağmen insanlar arasındaki o sessiz saniyelerde Alex eliyle yüzünü sildikten sonra şeytani bir gülümsemeyle baktı Jerry’e. Islak bir köpek gibi kafasını sallarken jartiyerli çalışan hala Alex’e bakıyordu. “Şuna ne dersin?” dedi bilerek yüksek sesle haykırdı. Jartiyerli kızı kalçasından yakaladığı gibi kendine çekip koyu kırmızı cezp edici dudaklarını kendi votka tadındaki dudaklarına bastırdı. Saçından damlayan votka kadının yüzünü ıslatırken onun dudaklarından parlatıcının çilekli aromasını alabiliyordu. Elini hala kalçasından çekmemişti, nefessiz kalana kadar kadını öptükten sonra pisliğine jartiyerin lastiğini kopardı ve Jerry’e sırıttı kadın toparlanmaya çabalarken onun yanından geçip. “Benim VS modeline ihtiyacım yok, etrafta bir sürü model gibi kız var.” İlk söylediği külliyen yalandı, sadece sarhoş olduğu için ayıkken söylediklerini yalanlamaya başlamıştı. Votka izleri su lekesi gibi gömleğini kaplamıştı, yüzü de leş gibi votka kokuyor olmalıydı. Votka kokusundan nefret eden biri olarak iyi idare ettiğini düşünüyordu ama hala ayakta sabit duramıyor, ağırlığını bir bacağından ötekine geçirip duruyordu. “En azından benim adım bir VS mankeniyle geçiyor.” Dedi Alex, artık iyiden yamulmuş bir telaffuzla. “Sense gidip sokaktan eroinman kızlar topluyorsun.” İleri gidip gitmediğini bilmiyordu ama mantıklı düşünemeyecek kadar beter durumdaydı. Sıranın kendisine geldiğini düşündüğünde yanından geçen kırmızı dekolte elbiseli iri yarı kadına sarıldı ve onu jerry’e savurdu resmen. Bu sefer zarifçe itememişti çünkü hedefi fazla ağırdı, sarılarak gülle atıyor gibi bir harekette bulunmuştu. Attığı şeyin seksi bir kız olmadığını aksine iri yarı zenci bir travesti olduğunu çok geç anladı. Topuklular üzerinde bileğini burkarak Jerry’nin üzerine düşen travestinin kahküllü kahverengi renkli peruğu onunla beraber fırladı. Kısa kıvırcık saçlı uzun boylu travesti Jerry’nin üzerine düşünce göğüs niyetine kakaladığı süngerlerden biri de fırlamıştı. Alex yüzünü ekşitip Jerry’nin durumuna bakmaya çalıştı. Ne de olsa üzerine ağır bir travesti düşmüştü. “İyi misin dostum? Jerry, duyuyorsan ses ver? Jerry?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 12:53 am

Yaptıkları bu kız atma savaşı iyiden iyiye komikleşmeye başlamıştı. Önce Jeremy kız atıyor; sonra Alex daha seksi bir kız yolluyordu. Aslında aklına ağır cüsseli bir şişko kız atma isteğiyle yanıp tutuşan Jeremy, etrafta böyle olmayan bir kız olduğunu görünce pekte şaşırmadı. Burası en pahalısından iyi bir mekandı ve şişko kızlara yer olmazdı. Her seferinde bir sürtük atmak Alex'e verilebilecek en güzel hediyeydi. Şu anda birbirlerini kızdırmaya çalıştıkları varsayılırsa artık hediye vermeninde bir anlamı yoktu. Bunu düşünen ilk kişi olmuş olmayı diliyordu. Bir dahakine göğsü kıllı göbekli bir kendisini tatmin etmeye çalışan erkeği üzerinde bulacaktı. En azından oldukça ağır olmamasına dikkat etmeliydi. Alex'in ağır bir adam altında ezilmesinden de hoşlanmazdı doğrusu.

“Şuna ne dersin?” dedi Alex ve üzerine attığı kadına ilk tepkiyi veren kişi oldu.

Dudaklarını onun dudaklarına adeta zamklanmışcasına yapıştırdıktan sonra nefessiz kalana kadar öyleyece bekledi. Birkaç saniye sonra ise kadının jartiyerini yırtarak Jeremy'e belli belirsiz sırıttı. Bu hareketinin Jeremy'i etkilemesini falan mı bekliyordu? O salak aşk filmlerindeki süt çocuğu erkeklere benzetmişti herhalde Jeremy'i, bekaretini aldığı bir kızdan ötürü bu kadar da kötü hale düşebilecek bir erkek değildi. Alex'in bu hareketine kahkahalarla gülmekten kendisini alamadı. Alex tekrar konuşmaya başlamıştı.

“Benim VS modeline ihtiyacım yok, etrafta bir sürü model gibi kız var. Sense gidip sokaktan eroinman kızlar topluyorsun." diyerek Jeremy'i adeta köşeye sıkıştırdı.

Jeremy altta kalacak tipte biri değildi. Bu söylediğine sadece kahkahalarla gülerken kendi söyleyeceği şeylerin mantığını kafasında tartmaya başladı. Bu ağız dalaşı gittikçe komik bir hal almaya başlıyordu. Şimdi konuşma sırasının kendisine geldiğini biliyordu; açıkcası söyleyeceklerini düşündükçe kendisi içten içe kahkahalarla yıkılıyordu bile... Bu anı söyleyeceği zamana kadar saklamayı yeğledi ve tam ağzını açtığı sırada beklemediği bir şey oldu. Kırmızı dekolteye sahip elbise giyen iri yarı bir kadının kendisine doğru adeta bir gülleymişcesine gelmekte olduğunu fark etti. Demek ki aklından kız fırlatmamayı düşünen tek kişi kendisi değildi... Gelen kızın etkisiyle yere yapışırken aslında onun bir kız olmadığını anladı. Göğüs niyetine taşıdığı süngerler dışarıya doğru fırlarken adeta kusacakmış gibi oldu. Alex'in 'İyi misin?' gibi bir şeyler söylediğini hayal meyal duymuştu; ama pek önemsememişti. Elbette iyiydi! Kadını (!) üzerinden sertçe ittirdi ve az önce söylemeyi düşündüğü şeyleri söylemek için hiç gecikmedi.

"Aslında ben eroinman bir kız becerebiliyorum; ama ya sen Alex? Sen onu bile beceremiyorsun fark ettin mi?" kahkahalarla yıkılırken ekledi. "Oldukça güzel ama sıradan bir kızı yatağa atmakta çektiğin zorluğun sebebi ne olmalı? Kız atamıyorsun... Öyleyse daha uygun birini atabilmen gerekir." diyerek hemen yanından geçmekte olan kocaman göbekli beyaz gömleğinin yakasından aşağı birkaç düğmesinin açılmış ve kılları gözüken bu adamı zorlanarak kolundan tuttu. Alex'e bir gülleymişcesine fırlatırken, çarptığı zaman eski dostunun altında nefessiz bir şekilde can vermemesini diledi. Adam üzerine düşerken, biraz daha Alex'e yaklaştı ve ne halde olduğunu görmeye çalıştı.

"Pekala pekala, sanırım şunu kessek iyi olacak. Ve unutma sen başlattın." dedi ciddi bir tavırla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 2:05 am

Jerry’nin travestiyi üzerine düşmüş bir palto gibi kenara attığını görünce yine gülmeye başladı. Az önce ona travesti fırlattığının bilincine yeni varmıştı ve bu üzerinde düşünüldüğünde oldukça komik bir olaydı. Muhtemelen travesti Jerry’nin düzgün fiziğinden etkilenmiş olmalıydı, ne de olsa o kızlara para vermeden eve atabilen bir insandı (Bunu düşünürken Alex hala katıla katıla gülüyordu.) Sadece kızları değil erkekleri de etkileyebilecek biriydi. Travesti peruğunu ararken yerde sürünüyordu resmen. "Aslında ben eroinman bir kız becerebiliyorum; ama ya sen Alex? Sen onu bile beceremiyorsun fark ettin mi?" Jerry’e dil çıkardı. Gayet de beceriyordu. Alex her gece biriyle yatıyor her sabah başkasıyla kalkıyordu. İlla uyuşturucu reyonundan kız bakmasına gerek yoktu ki. Jerry katıla katıla, daha doğrusu anıra anıra gülerken ekledi.”Oldukça güzel ama sıradan bir kızı yatağa atmakta çektiğin zorluğun sebebi ne olmalı? Kız atamıyorsun... Öyleyse daha uygun birini atabilmen gerekir." Alex bundan sonra olacakların iyi olmayacağına emindi. Bu sefer diğer öncekilerin aksine hemen cevap vermeye hazırlanmadı, sadece dengesini sağlamaya çalıştı. Bu gereksiz bir şeydi çünkü üzerine gülle gibi şüen şişko adamın etkisiyle otobüs çarpmış gibi savruldu. Kendine geldiğinde ki bu çok zor olmuştu adeta beyni kulağından dışarı atlamış gibi hissediyordu çarpma sonrası, şişman sırıtan adamı gördüğünde kızlar gibi çığlık attı. Adamdan zehirli bir örümcek gibi kurtulup doğrulurken kusmamak için çok çaba sarf ediyordu. Hala üzerindeki iğrençlikten kurtulamamış gibi ürperdi ve Jerry’nin yanına gitti, yeni birini atmadan. Cidden milleti plastik topa döndürmüşlerdi. "Pekala pekala, sanırım şunu kessek iyi olacak. Ve unutma sen başlattın." Dedi Jerry. Alex bir şeyler mırıldanıp ağrıyan başını dindirmek için şakaklarını ovdu. “Evet evet her neyse.” Dedi sırıtırken. Ertesi gün muhtemelen bu kabul ettiğini inkar edecekti. "Sanırım biraz... fazla gaza geldik." dedi devrilmiş masayı ve insanları net oalrak gördüğünde. "Tüyme vakti geldi mi ki?" Kaçamak bir bakış attı Jerry'e direktif bekler gibi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 11:31 pm

Uzun bir aradan sonra burada çocukluk arkdaşı Alex ile kız atma savaşına girmek Jeremy için büyük bir zevk olmuştu. Kurtulduğu o küçük şokun ardından -pek küçük olduğu söylenemezdi ama Jeremy böyle adlandırmayı yeğliyordu- sonunda başından aşağı dökülmüş votkanın etkisiyle birkaç kızı ellemesi, onu kendisine getirmişti. Loretta bunu öğrenmiş olsa büyük ihtimalle Jeremy'nin nasıl aşağılık biri olduğunu düşünmeye başlardı. Bu düşünce kafasına girdiği an kendisini oldukça kötü hissetti. Evet, kendisinde hoşlanan bir kıza rağmen bunları yapması çok aşağılıkçaydı; lanet olası çapkınlık huyundan bir saniye bile vazgeçememiş olması tamamıyla onun suçuydu. Öte yandan attığı şişko kıllı adamın etkisiyle yerde bir süre kalan Alex'e bir şey olup olmadığından da endişelenmekteydi; sonuç olarak adam fazlasıyla şişkoydu...

“Evet evet her neyse. Sanırım biraz... fazla gaza geldik."
dedi Alex sonunda.

Ayağı kalktığını görmesi birkaç saniyesini almıştı Jeremy'nin. Bu açıkca gösteriyordu ki, Jeremy alkolü biraz fazla kaçırmıştı. Çevredeki bir çok insanın kendilerini ayıplarcasına seyretmekte olduğunu fark ettiğinde en ufak bir utanç belirtisi göstermeksizin onlara tip tip gülümsemeye başladı. Ne vadı yani? Alex ve kendisinin bu denli seksi erkekler olup kızları adeta oynatmasının neticesinin sorumluları kendileri miydi? 'Ah, hadi ama...' diye düşündü Jeremy 'Dünya gerçekten çok acımasız...'

"Tüyme vakti geldi mi ki?" diye ekledi Alex, Jeremy bu düşünceleriyle boğuşurken.

Bu sorunun cevabı tartışmasız 'evet' olabilirdi. Aslında etrafına baktığı vakit bu insanların gereksiz bakışlarından etkilenmiyordu; ama açıkcası Gossip Girl'e daha fazla malzeme çıkarma niyetinde de değildi. Biraz fazla abarttıkları her hallerinden belliydi. Bu kadar içki içmelerinin neticesi ancan bu olabilirdi. Jeremy düşündüğü vakit; aslında birbirleriyle ilk etapta dalga geçmediklerini hatırlar gibi oldu. İçkinin etkisiyle ancak yeni fark edebiliyordu; belki ertesi sabah bu saçmalıktan ötürü kendisini biraz garip hissedecekti. Güzelce dertleşmelerinden sonra, bunun olması çok beklediği bir şey değildi.

"Pekala, sanırım haklısın." derken yürümeye başlamıştı bile. Arkasına dahi bakmadan hızlı adımlarla ilerlerken, Alex'in kendisini takip ettiğine emindi. Kapıyı hızlı bir şekilde açarak dışarıya çıktı ve gözden kayboldu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Andreas Chamberlain
Fotoğrafçı&Manken
Fotoğrafçı&Manken
Andreas Chamberlain


Mesaj Sayısı : 235
Kayıt tarihi : 18/07/10

Şöhret
Puan: 630

Eski Alışkanlık Empty
MesajKonu: Geri: Eski Alışkanlık   Eski Alışkanlık Icon_minitimePaz Ağus. 08, 2010 2:39 pm

Puanlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Eski Alışkanlık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» "Eski Dostum!" yoksa "Yeni Düşmanım" mı demeliydim.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Brooklyn :: Volume Strip Bar-
Buraya geçin: