Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Farkındalık

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Doañzel Sacrél
St.Jude III.Sınıf
St.Jude III.Sınıf
Doañzel Sacrél


Mesaj Sayısı : 47
Kayıt tarihi : 20/07/10

Şöhret
Puan: 2

Farkındalık Empty
MesajKonu: Farkındalık   Farkındalık Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 3:13 pm

Yaşamaktan zevk almıyorsanız, hayatı yerin altı adım altındaki bedenlere sorun. Ölümden zevk almıyorsanız, hayatının içine etmiş, bir arkadaşı dahi olmayan yaşlı amcalara sorun. Erkeklerden hoşlanmıyorsanız; bunu kızlara sorun. Kızlardan zevk almıyorsanız, o sizin sorununuz. Kimse böyle bir şey yapamaz. Sadece, şu 21. yy'da hala i*ne olarak adlandırılan insanlar. Her neyse, ben bunları yaşıyorum; belki de yaşatıyorum. Keşke bu bunalımıma örnek verilecek bir şey olsa da hayattan zevk alsam. Derin bir nefes aldım, ve ayakkabılarımın bağcığını bağladım. Dar paça olmasına rağmen pantolonum üzerimden dökülüyordu. Zayıflamış mıydım? Yo, sağlıksız da beslenmiyordum ki. Kafamı kaldırdım ve önümdeki komidinden cüzdanımı sağ arka cebime yerleştirdim. Aslında kredi kartı denen bir şey vardı; sadece nakit vermeyi seviyordum. Tahta kapıyı parmaklarımla araladım ve güneş ışığına kendimi bıraktım. Fazla güneş yoktu ortalıkta; en azından bir vampir dışarı çıksa sadece yanardı, ruhunu tanrıya bahşetmezdi. Hafif esinti saçlarımı yerinden oynatsa da aldırmadım ve tabelalara göz gezdirdim. Zaten Starbucks'a gitmek üzere yola çıkmıştım, başka bir plan eklenmeyecekti günüme. Bu koca şehirde farkedilmemek kimilerine göre kötüydü; hepsi popülerlik ve ün peşindeydi. Farkedildiğinde bir anda hayatındaki tüm olaylar herkesin önüne dizilirdi. Demek ki farkedilmemek bana göreydi. Gençlerin uğrak yeri olmuştu bir anda Starbucks, okuldan çıkan geliyordu. Gerekli gereksiz herkes dolduruyordu. Hele saat 9'dan sonra paket paket süt varilleri gelir ve kaveler yetiştirilmeye çalışırdı. Orada çalışmak istemezdim. Şemsiyelerin altından geçtim ve kahveri söyledim. "Orta Ice Mocha, karamel sos olsun lütfen, teşekkürler." Sıra olmadığına şükretmeliydim. Kahvemi avuçlarımın arasına aldım ve ellerimi serinlettim. Çevreme bakarak dışarı çıktım ve kendime ufak bir masa seçtim. Neler olacaktı, kim bilebilirdi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Darja Klein
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Darja Klein


Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 20/07/10

Şöhret
Puan: -5

Farkındalık Empty
MesajKonu: Geri: Farkındalık   Farkındalık Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 3:41 pm

Sıradan bir gündü. Her zamanki gibi alışveriş yapma merasimi kızlar tarafından düzenlenmiş, sıra kızların eve dağılmasına gelmişti. Ellerim tamamen doluydu, fakat kahvenin içmenin en haz verici yanı zorluklara rağmen o kahveyi içebilmekti. Her zamanki gibi alacağım kahve belliydi; Buzlu Caramel Macchiato. Starbucks'a az kalmıştı. Starbucks, gençlerin yeni trendi haline gelen bir yerdi. Kahveleri gerçekten güzeldi ama gençler atık sadece elinde Starbucks yazılı bir bardak olması için geliyordu buraya. Kabul etmem lazım, ilk başlarda bende o gençlerdendim. Fakat şimdi bu klasik bir şeydi. Ayakta kalabilmek, bütün günü alışveriş ile geçirmek için gerekliydi. Bir yandan telefonumla A'e mesaj göndermeye çalışırken, bir yandan da yavaş adımlarla ilerliyordum Starbucks'a doğru. Hava hafif güneşliydi. Güneşten nefret eden bir insandım. Yinede bunalıyordum. Sanki hava çok sıcakmış gibi birde terlemiştim. Adımlarımı biraz daha hızlandırdım. bir an önce serinlemem gerekiyordu. Daha sonra kendimi ferahletıp bu yükü biraz daha taşımam lazımdı. Neden arabayla gelmediğimi düşündüm. Evet, yaptığım aptalcaydı. Olay şöyle başlamıştı ben Abelle ile buluşacaktım fakat ekilmiştim. Haliyle bu beni sinirlendirmişti ve bende sinirimi attım (!). Alışveriş yaparak rahatlamıştım. Ama eve yürüme düşüncesi... Berbattı. Başaramayacağımı sanıyordum. Yüz metre ötedeki Starbucks bile bana çok uzak geliyordu. Adımlarımı iyice hızlandırdım ve göz açıp kapayana kadar Starbucks'a ulaşmıştım. Vay be! Bu gerçekten benim için başarıydı. Şaşırtıcıdır, sıra yoktu. Çalışanın yanına gidip "Her zamankinden olsun." demiştim. Ama bu yeni bir çalışandı diye sanıyorum. Anlamsızca gözlerime bakıyordu. Kaşlarımı hafifçe çattım ve "Buzlu Karamel Macchito lütfen, teşekkürler." dedim ve kız kahvemi getirir getirmez bir yudum aldım. Anlatılamaz bir hazdı bu. Dışarı çıktığımda Doañzel'i gördüm. Her ne kadar farklı biri olsada iyi biriydi o. Konuşacak kimsemde yoktu. Oturduğu masaya doğru ilerledim. Poşetlerimi boş olan üç sandalyeye yığdıktan sonra Doañzel'in karşısındaki sandalyeye yerleştim. "Ben geldim! Eee, ne yapıyorsun burada?" dedikten sonra kahvemden bir yudum daha aldım. Gerçekten anlatılamaz bir şey bu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Doañzel Sacrél
St.Jude III.Sınıf
St.Jude III.Sınıf
Doañzel Sacrél


Mesaj Sayısı : 47
Kayıt tarihi : 20/07/10

Şöhret
Puan: 2

Farkındalık Empty
MesajKonu: Geri: Farkındalık   Farkındalık Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 4:16 pm

İnsanları incelemek pek hobim değildir ancak zevksiz insanları gözüm çabuk seçer. İçimdeki bağırma duygusunu bastırmam ise hayli zordur. Az nce önümden salına salına geçen özenti kıza, o eteğinin gerçeğini alsan ne olurdu, diye bağırmak; gerçekten beni rahatlatırdı. Genç adam veya kadın (ki buradaki insanların çoğu bakir değildi) zordu. Zevksiz ve seksten başka bir düşünceleri yoktu. O yüzden, bazen kendimi şanslı hissederdim. Elimi soğutan kahveyi yudumladım ve bunun tadını çıkardım. Sanırım karamel sos fazlaydı, kahvemi bitirdiğimde susayacaktım. Gerçi hiçbir zaman bitiremezdim; doyardım. Bazen kendimi etiket için yaşadığım hakkında sorgulardım. Hayır, damak tadı etiket oluyorsa... Gerisi apayrıydı. Telefonuma uzandım ve mesajları kontrol ettim. Mesajlaşmaktan hoşlanmazdım. Geliyorum, gidiyorum; o tür şeyler bulunurdu giden kutumda. Ben, geyik muhabbeti yapmak için aramayı tercih ederdim ki bu da çok zor bir ihtimaldi. Iphone'uma dalmışken bir gölge kapladığını hissettim, dört kişilik masamda yalnız otururken diğer sandalyeler bir anda dolmuştu. Kafamı kaldırdığım söylenemez, sadece gözlerimi hareket ettirmiştim. Kaşlarım da doğal olarak havaya kalkmıştı. Karşısında, elinde bir kahveyle oturan kadını, ki kadınlığından emin değildi, az çok tanıyordu. Kız bölümündeydi ve uzun sarı saçları vardı. Bazen onları süpürgeye benzetirdim çünkü oldukça bakımsız gözüküyorlardı. Bugünse, bakımdan yeni çıkmış gibiydiler. Darja'nın incecik beli ve bedenine nazaran iri kalça ve göğüsleri vardı. Bunları göstermekten çekinmezdi. Göstermek dediğim, dar kıyafetlerle. Hangi insan meydana çıkıp kendini küçük düşürürdü ki? Telefonunu masaya bıraktı ve mocha'sından büyük bir yudum daha aldı. Genelde bunu kızlar tercih ederdi, ee, yani?! Kızın berrak sesi kulağımda çınladı. Potpori yapsa, iyi bir ödül alabilirdi belki. "Ben geldim! Eee, ne yapıyorsun burada?" Sanki çağırmışım gibi bir hava vardı sözcüklerinde. Özenle mi seçilmişti yoksa yeni bir yüz görmenin heyecanını mı yaşıyordu üzerinde tam anlamamıştım. Diğer sandalyeleri iri paketlerle doldurmuştu ve neredeyse geniş sandalyelere sığmayacaklardı. Neydi bu insanlardaki alışveriş manyaklığı? Paralarını nereden basıyorlardı bunlar?! Kısa ve öz, her zaman iyiydi benim için. Paketlerden gözlerimi alamamıştım ancak görgüsüzlük de yapmak istemiyordum. İçimdeki ses paketleri yırtıp neye benzediklerini görmek istiyordu. Kızın sade olmayan yüzüne baktım ve gülümsedim. "Nefes alıyorum, hayırdır. Bu saatte seni görmek ne şeref böyle?" Evet, içimdeki bin bir sorunun bir tanesini aktarabilmiştim. Böyle insanlar, ki ben de bazen bunlara girebiliyorum. Bu saatte dışarıya çıkmazlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Darja Klein
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Darja Klein


Mesaj Sayısı : 102
Kayıt tarihi : 20/07/10

Şöhret
Puan: -5

Farkındalık Empty
MesajKonu: Geri: Farkındalık   Farkındalık Icon_minitimeÇarş. Tem. 28, 2010 8:12 pm

"Nefes alıyorum, hayırdır. Bu saatte seni görmek ne şeref böyle?" Çok güzel bir cevaptı bu. Nefes almak iyiydi. Bu saatte Starbucks'ta dolaşmamın sebebi ekilmemdi. Lanet olası Eveline beni yine ekmişti. Çünkü o bir s*rtüktü. Her seferinde ektiği gibi yine ekmişti beni ve buna çok sinir olduğumu biliyordum. Sabahın onbirinde kalkıp, sokakta beklemek berbattı. Bir de üzerine üç tane ağır torbayı taşımak berbatın da ötesinde bir duyguydu. Ama soncunda kahve keyfi bütün bunları unutturmuştu. Cevap vermeye niyeti yoktu. Kahvesini bitirmekle meşguldü çünkü. Dibinde çok az kaldığını hissettim ve bir çırpıda bitirip garson kızı çağırdım. "Bir tane daha lütfen." Kız kahveyi getirirken Doañzel'e döndüm. "Aşağılık Eveline yine beni ekti. Bende sinirlendim ve alışveriş yaptım. Hepsi bu." Doañzel'in bakışı görülmeye değerdi. Kızların neden alışveriş yaptığını anlamıyor olmalıydı. Bu gerçekten anlatılamayan bir şeydi, şimdi bunu neden yaptığımı da açıklamaya niyetim yoktu. Garson kız kahvemi getirdiğinde duraksadım. "Teşekkürler." Kahvemden kocaman bir yudum aldıktan sonra telefonum çaldı. Feodora ya da Aphrodisia olmalıydı bu. Tahmin etitğim doğruydu, Feodora mesaj atmıştı. Pek önemli bir şey olmadığından cevap vermek istemedim. Kahvemden bir yudum aldıktan sonra Doañzel'e geri döndüm. "Biraz dedikodu yapalım mı? Clara kuzeni ile yatıyormuş. Brad ise en yakın arkadaşı olan John'un kız arkadaşını elde etmeye çalışıyormuş. Eee, bu konuda yorumların ne? Feodora'ya soracağım bu gece bana anlatacağı çok şey var!" dedikten sonra kahvemden bir yudum daha aldım. Doañzel'in dedikodudan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyordum ama bunları bilmesi gerekliydi. Her ne kadar erkek olsa da.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Farkındalık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Farkındalık

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: