Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeC.tesi Ağus. 28, 2010 10:27 pm

Oyuncular; Blessing Ivalyn * Shane Larson

    31 Ekim Cadılar bayramı demek; eğlencenin ve içkilerin dibine vurmak demektir!
    Birkaç gün önce telefonuma tanımadığım bir numara mesaj attı. Cadılar bayramı ile ilgiliydi ama ilk önce bana şaka yapıldığını ya da gerçek olmadığını sanmıştım ama Shane ve diğer okul arkadaşlarıma da geldiğini öğrenince bunun bir şaka değil gerçek olduğunu öğrendim. Bunu duyunca öyle sevindim ki, birkaç gün önceden kıyafetimi hazırlamaya başladım. Bu kıyafetim ne mi? Bunun Shane’in hoşuna gitmeyeceğini biliyorum ama ne yapayım sevdim ve tam da cadılar bayramında giyilecek bir kostüm. Parlak kırmızı straplez bir bluz, altına da siyah, fırfırlı mini etek, bacağında kırmızı çorapla çok seksi görünüyordum. Elime de kırmızı uzun çanta vardı. Boynumda altın rengi kolyeler, tırnaklarımda elbisemin rengine uygun kırmızı ojeler, saçlarımın şekli ise dalgalıydı. Şimdi neden Shane’in beğenmeyeceğini anladınız mı? Elbisenin kötü olmasından değil fazla seksi olmasından kaynaklanıyordu ve Shane öyle şeyleri fazla sevmezdi. Sanırım kıskançlığı yüzünden böyle davranıyordu ama bunun bugünlük kötü bir şey yaratacağını sanmıyordum. Yani beni üzecek bir şey olmazdı değil mi?

    Evet, tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu aslında. Shane beni almak için eve geldiğinde yüzündeki mutlu ifade beni görünce kasılmaya neden olmuştu. Elbisemi beğenmişti bu kesindi ama fazla seksi olduğu için sinirlenmişti de. O da bugün fazla yakışıklı olmuştu. Kızların ona oldukça fazla bakacağını bildiğim için ona daha fazla yakınlık gösterecektim ki sevgilinsin olduğunu bilsinler. Hayal kırıklığına uğrayacaklardı bu kesindi ama umurumda bile değildi. Aksine sevinirdim de. Koyu gri renkte yuvarlak yaka tişört, gri pantolon ve aynı renkte ceket vardı. Bugün çok uyumlu bir çift olacaktık buna inanıyordum tabii kıyafetimden ötürü bir terslik yaşanmazsa. Arabasına doğru yürürken kolunu sımsıkı sarılmıştım. Yüzümde de küçük bir tebessüm vardı. Ama Shane arabaya bindiğimiz zaman bile yüzündeki ciddiyeti bir an olsun yok etmemişti. Onu güldürmeye ve yakın davranmaya çalışırken o hala suratı asıktı. Neler oluyordu böyle?

    Helieen Justen’a geldiğimiz de yol boyunca ikimiz de hiç konuşmadık. Aslında ben konuşmak istedim ama yanlış bir şey söyleyeceğimden korktum ve sustum. Belki partide de böyle davranırsa neler olduğunu sorabilirdim. Arabadan inince hemen koluna tekrardan yapıştım ve Helieen’den içeriye girdik. İçerisi oldukça kalabalıktı ve her taraf seksi bayanlar, yakışıklı erkeklerle doluydu. Ortam harika görünüyordu. Atmosfer de tam bayrama özeldi. Duvarlar da kocaman korkutucu yarasa resimleri, gözümü çevirdiğim her yerde içi oyulmuş ve mumlarla aydınlatılmış balkabakları. Onlar sayesinde ortamın aydınlatması sağlanıyordu. Bu da bulunduğumuz ortamın daha da korkutucu olmasına yetiyordu. Ve bir de müziğin kasveti. Adımlarımızı barın önüne doğru atarken bazı arkadaşlarımıza da selam veriyorduk. Bazılarının elinde bardakların içinde yeşil sıvı vardı ve onları içiyorlardı. O bu gecenin özel içkisi olmalıydı ve tatmak için sabırsızlanıyordum.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shane Larson
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Shane Larson


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 09/08/10

Şöhret
Puan: 4

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimePaz Ağus. 29, 2010 7:00 pm

Cadılar bayramı birçok çocuk için bol bol şeker toplayıp onları yerken arkadaşlarıyla veya ailesiyle hoş bir gece geçirmekten ibarettir. Ama söz konusu gençlerse çılgın partilerin haddi hesabı olamaz. Bu gün benim ve birçok arkadaşım için içki içip eğlenebileceğimiz bir gün olacaktı, ya da ben öyle tahmin ediyordum. Kapımın önünde bulduğum isimsiz davetiyeden sonra aslında bu gecenin daha kapsamlı geçeceğini anlamıştım. Davetiyede isim yazmadığı için aslında biraz şüphelenmiştim. Çoğu insan ayın bu günlerinde şaka yapmaya bayılır. Ama tanıdığım kişilerin adreslerine ya da telefonlarına gelen bu davetiyeler şakacılar için biraz fazlaydı. Bless bu konuyu çok ciddiye alıyordu. Günler öncesinden giyeceği kıyafeti hazırlamıştı bile. Çuval da giyse herkesin gözleri onun üzerinde olurdu zaten. Bu da yetmezmiş gibi kıyafetinin nasıl olacağı hakkında ki düşüncelerim sinirlenmem için yetiyor. Neden böyle hissettiğimi anlamıyorum aslında. Birçok kızla çıktım ama hiçbirinin üzerine bu kadar düşmedim. Bless’i çok sıkmamakla çok rahat bırakmamak arasında ki çizgiyi daima korumaya çalışmakta benim için yeni bir şeydi. Daha önce hiç ‘acaba onu çok mu sıkıyorum?’, ‘çok mu rahat bıraktım acaba?’ diye düşünmemiştim. Bless’i üzmek isteyeceğim son şeydi ve bu yüzden kıyafeti konusunda sadece gülümseyip yorum yapmayacaktım. En doğrusu buydu sanırım.

Bless’in evine doğru arabayı sürerken üzerimde gri bir takım elbise vardı. Çok resmi olmamak için ceketin içine yuvarlak yaka koyu gri bir bluz giymiştim. Zaten resmiyet bana çok uzak bir sıfattı. Her zaman samimi ve rahat davranırdım. Ama bu da şaklabanlar gibi kostüm giyeceğim anlamına gelmezdi. Bir sürü kostümlü insan olacaktı zaten. Bence çokta gereksiz bir şeydi. Ben Shane Larson kılığında geliyorum işte. Çokta büyütecek bir şey değil. Arabadan inip kapıya doğru yürüdüm. Çok yürümem gerekmedi. Kapının yanında duran zili çaldıktan bir dakika sonra kapı açıldı. Bless’in gülen yüzü beni karşıladığında bende gülümsedim. Her zamanki gibi çok güzel görünüyordu. Gözlerim üzerine giydiği kıyafete gidince gerildiğimi hissettim. Kırmızı straplez bluzun altına siyah mini bir etek giymişti. Elinde kırmızı bir çanta vardı ve boynunda ki kolyeler onu daha zarif gösteriyordu. Aslında çok şıktı. Tam bir cadılar bayramı kostümüydü ama içki içen bir sürü erkeğin yanında fazla seksiydi. Anlaşılan benim için zor bir gece olacaktı. Bless’e bakan gözler beni tabii ki rahatsız edecekti ama bu kadarda ileriye gitmezdim. Ne diyecektim bakanlara? ‘Hey bakmayı kesin’ diyemezdim ya? Ama laf atanlar kesinlikle olacaktı ve bu beni çok geriyordu. Bless’e sarkan sarhoşları düşünmek bile istemiyorum. Kavga çıkarmamak çok zor olsa gerek. Bless koluma girerken bir şey söylemedim. İçimden kendimle konuşuyordum çünkü. Bless için kapıyı açıp arabaya binmesine yardım ederken de kendi koltuğuma geçip arabayı çalıştırırken de reflekslerimle hareket ediyordum.

Yol çok sessizdi ama Helieen Justen’a geldiğimizde kendimi daha iyi hissediyordum. Arabadan inince Bless tekrar koluma girdi. İçeriye girdiğim tam olarak nasıl bir ortam beklediğimi bilmesem de tahmin ettiğim gibi değildi. Duvarlarda yarasalar, içi oyulmuş ve mumlarla aydınlatılan balkabakları vardı. Ortam yarı karanlık sayılırdı. Zaten cadılar bayramıydı bu. Biraz korku efekti olmazsa olmazdı. Bar bölümüne doğru ilerlerken tanıdıklarıma selam veriyordum. Bazılarının elindeki bardakta yeşil bir sıvı vardı. Ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Arkadaşım fazla kaşırınca neler olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Bless’e döndüm. Onun da dikkatini bardakta ki içki çekmişti. Eğer içeceğini düşünüyorsa gerçekten büyük hayal kırıklığına uğrayacaktı. Barın önündeki sandalyelere otururken konuya önce daha iyi bir şeyle girmek istedim. ‘ Bu kadar güzel görünmene gerek yoktu. Yataktan çıkmış halinle de gelsen tüm gözler sana çevrilecekti zaten. ’ sözlerim onu güldürmeye yetmişti. Hazır keyfi yerine gelmişken söylemeye karar verdim. ‘ Eğer o içkiden içeceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Ciddiyim. ’ sesim istediğimden de daha ciddi çıkmıştı. Çok kesin konuşmuştum ama Bless içkiye alışık değildi. Bir yudumuyla nasıl sarhoş olur tahmin bile edemiyorum. Ben daha önce birkaç kez absinth içmiştim ama bu gece bende içmek istemiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimePaz Ağus. 29, 2010 10:20 pm

    Evet, yataktan çıkmış halde gelseydim tüm gözler benim üzerimde olurdu haklısın Shane ama sanırım bir sefile benzediğim için herkes bana bakardı ve gülerdi.

    Demeyi öyle çok istesem de bunu sadece bir tebessümle karşılık verdim. Bunu söyleseydim bana kızacağını biliyordum ve bu güzel günde günümüzün mahvolmasını istemiyordum. Zaten biliyordum ki o da benim kızacağım şeyler söylemezdi. Bunu sadece espri olarak söylemişti çünkü. Bende gülerek karşılık vermiştim. Ama daha sonrasında o güzelim içkiyi içecek olma hayalim suya düşmüştü. Biliyordum onu içince zil zurna sarhoş olacaktım ama yine de tatmak istiyordum. Fakat Shane’in kısıtlaması yüzünde tüm hayallerim yıkılmıştı. Ama biliyorum ki o, her zaman benim iyiliğimi düşünürdü ve bu da onlardan biri olmalıydı. Fakat bugün de tam eğlenilecek ve içilecek bir zamandı. Bunu neden yapıyordu? Ben içmeyeceksem o da içmeyecekti tabii ki. Suratımı asarak Shane’in suratına baktım ve ‘’ O zaman sen de içmeyeceksin Shane. Tamam mı? ‘’ diyerek ona soran gözlerle baktım. Yüzümdeki üzüntüyü görünce o da üzülmüş olsa gerek ellerimi avuçlarının içine gömdü ve gözlerini gözlerime kilitledi. ‘’ Zaten içmeyeceğim tatlım. ‘’ dedikten sonra bana sorma fırsatı bırakmadan o içkinin ne olduğunu anlatmaya başladı. ‘’ Bana sakın kızma olur mu? Sırf senin iyiliğin için izin vermiyorum. Yoksa ben senin üzülmeni ister miyim sanıyorsun? O içkinin adı absinth ve en fazla iki bardaktan sonra insanın elinin, dilinin ayarı kayar. Ve kesinlikle bu sana hiçte uygun değil Bless. Ki sen normal içkilerde bir bardaktan sonra sarhoş olan bir insansın. Ve sana izin vermediğim şeyi bende içmem zaten. Şimdi beni anladın değil mi neden izin vermediğimi? ‘’ dedikten sonra bana gülümseyen yüzüyle bakıyordu. Gülümsemesine hayranım! O kadar tatlı ve içten gülümsüyordu ki insanın içindeki tüm olumsuz düşünceleri yok ediyordu. Şuan da olduğu gibi… Bende gülümseyerek ona bakmayı sürdürdüm. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sadece başımla anladığımı işaret eden bir hareket yaptım ve tekrardan gülümsemeye devam ettim. Bir şey demeden öylece kendimi müziğe kaptırmıştım. Ne yapacağımı ve ne diyeceğimi bilmiyordum en iyisi onun konuşmasını beklemekti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shane Larson
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Shane Larson


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 09/08/10

Şöhret
Puan: 4

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimePaz Ağus. 29, 2010 11:14 pm

Son söylediklerime karşı verdiği tepki aslında şaşırtıcıydı. Ben kızmasını bekliyordum ama o sadece benimde içmememi söylemişti. Bu tepkisi gülümsememe neden oldu. Absinth Bless’i etkilediği kadar etkilemezdi beni. Ama yinede içmeye niyetim yoktu zaten. En son bu içkiyle karşılaştığımda arkadaşım hastaneye kaldırılmıştı. Aslında çok fazla içmemişti ama bazı bünyeleri derinden etkilediği kesin bir şeydi. Alerji gibi hangi bünyeyi etkileyeceği belli olmazdı ve ben Bless’i asla böyle bir tehlikeye atamazdım. Hem de neler olabileceğini bile bile yapmazdım. Zaten endişelenmeme gerek yoktu. ‘ Zaten içmeyeceğim tatlım. ’ dedim. Sesim hem ikna edici hem de çok yumuşak çıkmıştı. Gözlerimi Bless’in gözlerine kilitledim. Gözleri o kadar güzeldi ki kalbimi acıtmaya yetiyordu. Duygularımın gözlerime yansıdığını biliyordum. Söyleyeceğim şeyleri unutmadan söyledim. ‘Bana sakın kızma olur mu? Sırf senin iyiliğin için izin vermiyorum. Yoksa ben senin üzülmeni ister miyim sanıyorsun? O içkinin adı absinth ve en fazla iki bardaktan sonra insanın elinin, dilinin ayarı kayar. Ve kesinlikle bu sana hiçte uygun değil Bless. Ki sen normal içkilerde bir bardaktan sonra sarhoş olan bir insansın. Ve sana izin vermediğim şeyi bende içmem zaten. Şimdi beni anladın değil mi neden izin vermediğimi? ’ dediklerimi ciddiye aldığını görebiliyorum. Zaten ciddiye de alması gerekir. Yaşadıklarımı o yaşamadığı için şanslı aslında. Yinede bu söylediklerim keyfini kaçırmıştı. Bless’i güldürmek için türlü şaklabanlıklar yapabilirdim ama bu sadece onu güldürürdü. Ama ben Bless’i mutlu görmek istiyordum ve onu mutlu etmek için başka bir şey yapmam gerekirdi. Çalan slaw şarkı aklıma onun için üzerinde çalıştığım besteyi getirdi. Aslında bunu sürpriz olmasını istiyorum ama nedense içimden söylemek geliyordu. İçimdeki sesi dinleyerek konuşmaya başladım. ‘ Hayatım, bunun sürpriz olmasını istiyorum ama söyleyeceğim sanırım. Hani birkaç gündür üzerinde çalıştığım bir beste var ya, işte o beste senin için. ’ yüzünde ki şaşkınlığın mutluluğa dönüşmesini izlerken bende çok mutluydum. Bless’i mutlu görmek beni mutlu etse de ona her baktığımda içimin titrediğini hissediyorum. Onu üzgün gördüğüm ondan daha fazla üzülüyorum. Aslında bu duygular hem yabancı hem de tanıdık.

Kollarını boynuma sararken bende ellerimi belinde birleştirdim. Aslında çok içten bir sarılmaydı ama kısa sürmüştü. Belki de bana öyle geldi. Kollarını gevşetip tekrar bar tezgahına koyarken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Söylediği şeyler daha çok teşekküre benziyordu ama ben ona bakmaktan tam ne dediğini anlayamamıştım. O sırada yanağımda hissettiğim küçük bir dokunuşla irkildim. Hemen yanıma döndüğümde donakaldım. ‘ İnanmıyorum! Buna gerçekten inanamıyorum! ’ hemen sandalyemden kalkıp karşımda duran Evie’ye sarıldım. Tüm kızları güzel bulurdum ya da ne bileyim çekici ama bu şey Evie için geçerli değildi. Çocukluğumun her günü neredeyse onunla geçmişti. Artık benim için bir kız kardeş gibiydi. Aslında çok güzel bir kızdı. Koyu sarı uzun dalgalı saçları ve yeşil gözleri vardı. O iri yeşil gözler tam da hatırladığım gibiydi. Uzun süredir görüşemiyorduk ve bu çok iyi gelmişti. Birden onunla geçirdiğimiz tüm anılar canlandı gözümde. Geri çekilip elini tuttum. Elini biraz kaldırım baştan aşağı şöyle bir süzdüm. Aynı aptal Evie’ydi işte. Kollarımızın içinden döndü ve elimi bırakarak iki yanında açtı. ‘ Ta ta ta taam! ’ dedi. İnce sesini bile özlemişim. ‘ Hep aynısın Shane. ’ dedi ama sesinde ki iki yönlülük anında fark ediliyordu. Sadece güldüm. ‘ Vay canına! Sanki sen çok değişmişsin de. Aynı hatırladığım Sarışın Fıstıksın işte. ’ dedim esprisine karşılık. Buraya ne zaman geldiğini öğrenmek için tam ağzımı açmıştım ki saatine bakıp lafımı böldü. ‘ Gitmem gerekiyor Shane. Numaram burada, ara beni konuşalım tamam mı? ’ aceleyle elime bir kağıt sıkıştırıp çıktı. Hep aynı panik havasındaydı işte. Aslında beyin sağlığı pek yerinde değil gibi davranmaktan zevk alıyor. Ama umurum da değil. Olmayan kız kardeşim gibiydi ve her haliyle onu çok seviyordum. Kendi kendime mırıldanarak kağıdı cebime koydum. ‘ Hiç değişmedi, değişmeyecek. ’ Yerime oturduğumda Bless’in yüzünü görünce şok oldum ama çaktırmadım. O patlak verene kadar konuşmayacaktım. Tartışmayı başlatmak istemiyordum. Barmenden bir bardak su istedim. Gerçekten çok susamıştım. Tam suyu içerken Bless’in sözleriyle dondum. Bardağı sertçe tezgaha bıraktım. Tahmin ettiğimden daha çok ses çıkmıştı ve bu Bless’i ürkütmeye yetti. Yine mi başa döndük?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimePaz Ağus. 29, 2010 11:49 pm

    Çalan müziğe kendimi kaptırmış şekilde hafiften kımıldarken Shane’in sözüyle donakaldım ve gözlerim istemsizce onun gözlerine kilitlendi. Kendime gelmem kısa süremi almıştı. Shane az önce bana beste yazdığını mı söylemişti? Evet, evet söylemişti! Kendimi çığlık atmamak için zor tuttum. Aslında atsam da fazla duyulacağını sanmıyordum ama neyse. Tamamen şoka girmiştim. Evet, geçen gün ondan arkadaşından aldığı bir besteden söz ediyorduk ama hiç bana yazdığını ya da bana gitar çalabildiğini söylememişti. Bu bugün için harika bir sürprizdi! Kesinlikle! Kendimi toparladığım da dudaklarımdan şokun etkisine anlamsız sözler çıkmıştı ama umursamadan Shane’in boynuna sarıldım. Yüzüme kocaman gülümseme yayılmıştı. O da kollarını belime doladığında içindeki sıcaklığı tenimde hissedebiliyordum. Birkaç dakika sonra kollarımızı ayırdık. Shane’in su istemesini izlerken yüzümde hala tatlı gülümsemem vardı. Hala inanamıyordum. Ama yüzümdeki gülümseme aniden yok olmuştu. Şaşkın bir şekilde olanları izliyordum. Sarışın bir kız gülümseyerek Shane ile konuşuyordu. Shane de oldukça samimi davranıyordu kıza. Utanmasa öpecekti. Onların konuşmalarını şaşkın bir şekilde izlerken nihayet gitmişti kız. Bu olay sinirlerimin bozulması tam olarak yetmişti. Biliyorum, Shane hep böyle davranırdı ama onunla kaç kez bu konuları konuşmuştuk. Ve benim sinirlendiğimi bile bile böyle davranması hiçte iyi olmamıştı. Bir anlık sinir ile ağzımdan çıkan söz Shane’in şok geçirmesine neden olmuştu. ‘’ Yatmadığın kız kaldı mı Shane?! ‘’ dedim. Sesim oldukça yüksek ve ciddi çıkmıştı. Adamın yüzüne sinirli bir şekilde bakarken hiç beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım ve aniden irkilmeme neden oldu. Yüzümdeki ciddi ifadenin yerine tekrardan şaşkın ifade almıştı. Shane elindeki bardağı hızlı bir şekilde masaya çarptı. Bardak neredeyse çatlayacaktı. ‘’ Saçmalıyorsun ama Bless! Yeter! ‘’ dedikten sonra onunda sesi oldukça yüksek çıkmıştı ve sanki sinirden üzerime atlayacak gibi olmuştu. Ama bu davranış sinirlerimi daha da bozmaya yetmişti. Bağıracağına olanları nazik bir dille anlatabilirdi. Ama bende olanların farklı olduğunu anlayınca üzüldüğüm için sadece özür dilemekle yetindim. Yüzüm aniden asılmıştı. Bağırması kalbimi kırmıştı. ‘’ Üzgünüm. ‘’ diyerek ayağa kalktım ve kalabalığın içine karıştım. Gözümden iki damla yaş akmıştı. Çaktırmadan elimin tersiyle sildim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shane Larson
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Shane Larson


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 09/08/10

Şöhret
Puan: 4

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 4:36 pm

Yatmadığım kız kalmış mıydı bilmiyorum ama Bless’in böyle söylemesini hiç beklemiyordum. Özellikle Evie için bu söyledikleri sinirlerimi daha çok katladı. Bless tabii ki benim ve Evie’nin ilişkisini bilmiyordu ama önce kim olduğunu sormalıydı. Bana laf atan her kişiyle yatamazdım ya! Zaten Almanya’da kaldığım sürece çok dağıtmıştım kendimi. Nedensiz yere suçlanmak insanın sinirlerini gerçekten çok zorluyordu. Bless’i kırmak istemiyordum ama o fark etmeden küçük bir hareketiyle bile beni kırıyordu. Kim bilebilirdi ki bir kız beni hem bu kadar üzüp hem de bu kadar mutlu edebilir? Kavgalarda veya tartışmalarda kırılan kalp Bless’in sadece tek dokunuşuyla nasılda yaralarını sarıyordu hemen. Belki bir şeyler içseydim çok daha sert bir tepki verebilirdim herhalde ama sadece yeter diyebilmiştim. Ne söyleyebilirdim ki? Bu sefer açıklama yapmayacağım. Bless öğrenmek isterse sorar, yok ben ne olup bittiğini gördüm deyip bir şey sormazsa bende Evie’den bahsetmeyeceğim. Sinirlerimden olacak olayın sadece bir yüzünü görüyordum. Bless’in sesini duyana kadarda olayı sadece kendi açımdan görüyordum. Sesindeki üzgün tınıyla gözlerimi neredeyse asırlardır baktığım bardaktan kaldırdım. Başta Bless’in ne yaptığını fark etmedim. Gözünden akan bir damla yaşı son anda görebildim. Ayağa kalkıp kalabalığa karıştı. Beklide Bless bu tepkiyi vermekte haklıydı. Sonuçta benden bahsediyoruz değil mi? Böyle bir şey sanması gayet doğaldı. Saniyeler içinde ayağa kalktım ve gittiği yönden kalabalığa karıştım. Nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde Bless’in gözyaşlarını görünce birden yelkenleri suya indirivermiştim. Onun hissettiği üzüntü ve şaşkınlığı bende hissetmiştim bir anlığına ve şimdi de onu arıyordum. Daha önce yanımda ağlayan yada bilerek ağlattığım bir sürü kızın görüntüsü gözümün önüne gelince onlarla Bless’in arasındaki fark hemen belli oluyordu. Bir sürü kişi itip geçmeye çalışırken nihayet Bless’e ulaştım. Beni fark etmesinin olanağı yoktu. Çok kalabalıktı. Koluna uzanıp onu kendime doğru çektim. Arkasını döndüğünde gözyaşlarının gözlerinden süzüldüğünü gördüm. Onun çektiği üzüntüyü sanki ben ondan daha fazla çekiyordum. Hiçbir şey demedi. Boşta olan elimle gözlerindeki yaşları sildim. Yarı istemsizce Bless’e sarıldım. Dudaklarımı kulağına yaklaştırarak fısıldadım. ‘ Sakın ağlama Bless. Benim yüzünden sakın ağlama. ’ Kollarımı Bless’in omuzlarına koydum ve gözlerine baktım. ‘ Özür dilerim. ’ Artık Bless’e olan sevgimi sanki önemsiz bir şeymiş gibi göstermeyecektim. Genelde Bless’e pek içinde duygu barındırmayan gözlerle bakmaya çalışırdım ama artık bunun bir önemi yoktu. İçimden geldiği gibi hareket ediyordum ve Bless’in bu değişikliği fark edip etmediğinden emin değildim. Elimi yanağına koydum ve dudaklarımı dudaklarına değdirdim. Kısa ama anlamlı bir öpücüktü. Dudaklarımı geri çektim ama hâlâ yüzlerimiz çok yakındı. Çalan slow şarkıyı kastederek elimi eline uzattım. ‘ Bu şarkıyı bana lütfeder misiniz? ’ gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Bless’in de güldüğünü görmek çok güzeldi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 11:03 pm

    Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Ben istesem de istemesem de akıyorlardı umursamazca. Çaktırmadan silmeye devam ederken ellerim ve yanaklarım sırılsıklam olmuştu. Ortam hafif karanlık olduğu için yüzümü görebileceklerini sanmıyordum. Ve şuan karanlığa minnet duydum. Kalabalığı delerek hızlıca ilerlerken bana bakan gözleri umursamıyordum. Ama hala gözyaşlarım süzülüyordu ve kolumdan birisi tutup kendine doğru çektiğinde bunun Shane olmasını diledim. Karşımdakinin Shane olduğunu görünce gözlerimin içine bakıyordu. Yüzünden ağladığıma üzülüyor olmalıydı. Gözyaşlarımı eliyle sildi ve aniden boynuma sarıldı. Ve kulağıma bir şeyler fısıldadı. Daha sonra omuzlarımı tuttu ve gözlerimin içine bakarak özür diledi. Bunu yapacağını hiç sanmıyordum açıkçası. Bana kızdığını düşünmüştüm. Aslında kızdığı içinde haklıydı bir yandan. Biraz fazla tepki vermiştim ve onun da böyle davranması normaldi. Sanırım çocukluk etmiştim. Bu sözlerinden sonra yüzümde hafifte olsa tebessüm oluşmuştu. Bu davranışı hoşuma gitmişti. Şaşkınlığımı gizlemek için gülümsüyordum ve şaşırdığımı anamadığı içinde sevinmiştim. Şaşırmıştım. Çünkü Shane böle bir insan değildi. Yani bir kadının peşinden gidip ona özür dileyecek birisi değildi. Bu davranışıyla onu değiştirmeyi başardığımı görünce de daha da çok sevinmiştim. Beni çok sevdiği ortadaydı. Bende onu çok seviyordum. Gözlerinin içine bakarken dudaklarını dudaklarımda hissettiğim de aniden kendimden geçtim ve az önce yaşananları unutmuştum bile. Daha önce dediğim gibi bu adamın bir dokunuşunda her şeyi unutuyordum ve sanırım bu huyum hiçte iyi değildi. Fakat sadece ona olması iyiydi. Dudaklarından hiç ayrılmak istemiyordum ama kısa süre sonra çektiğinde kendime kısa süre de olsa gelebilmiştim ama hala ona çok yakın olduğum için nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Sanki dilim tutulmuştu bu ortam da. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sadece onu izledim. Onu izlerken kafam çalan slow müziğe takıldı ve Shane’in bana elini uzattığını görünce aklından geçenleri okuyabiliyordum. Daha sonra aklındakileri sözcüklere döktüğünde ikinci şokumu yaşamıştım bile. Neler oluyordu bu adama? Bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum doğrusu. Şaşkınlığımı tekrardan gizleyerek yüzüme yine o tebessümü yerleştirdim ve başımla onaylayarak elini tuttum ve tekrardan kendimi ona ve müziğe bıraktım. Beni kendine doğru çekmesinin ardından artık bir şeyler söyleme zamanım gelmişti. Aslında kendime gelmiştim ve kulağına fısıldadım. ‘’ Bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum. ‘’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shane Larson
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Shane Larson


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 09/08/10

Şöhret
Puan: 4

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 3:15 am

Teklifimi kabul etmesi üzerine ellerimi onun beline koydum ve kendime yaklaştırdım. Kollarını omzuma atmıştı. O kadar güzel bir andı ki bunu bozmak istemiyordum ama söyleyecektim. Bunları bilmesi gerekiyordu. Aramızdaki bir mesafeli bir samimi ilişkiyi bırakmamız gerekiyordu artık. Onu sevdiğime inanması gerekiyordu. Bana kalırsa Bless kendine bile yalan söylüyordu. Onun bile göremediği şeyleri görebiliyordum ben onda. Kendine her ne kadar benim onu sevdiğimi söylese de aslında buna inanmıyordu belki de inanamıyordu. Bu duygularımı pek dışa vurmamıştım zaten şu ana kadar. Bu yüzden artık bir şeyleri açıklamanın zamanıydı. ‘ Gözündeki yaşı ilk gördüğüm anda neler hissettim bilemezsin Bless. Ama şunu öğrendim. Sen her şeye değersin. Her fedakârlığa, her acıya değersin. Sana olan tüm kızgınlığım geçti. Söylesene beni nasıl böyle etkilemeyi başarıyorsun? Yanındayken ben benlikten çıkıyorum sanki. ’ bunları ağır ağır ve yavaş yavaş söylemiştim. Daha çok hissederek dökülmüştü kelimeler dudaklarımdan. Bu cümleler bir kızı etkilemek için boşa söylenen sözler değildi. Gerçeklerin ta kendisiydi ve bir çocuk bile ikisinin arasındaki farkı anlayabilirdi. ‘ Ama bir sorunumuz var. ’ cümlemi tamamlar tamamlamaz hemen Bless’in kaşları çatılmıştı. Bu yüzden hemen devam ettim. ‘ Bu gece verdiğin tepki bir şeyi gösteriyor, sen benim gerçekten seni sevdiğime inanmıyorsun Bless. Biliyorum inanmak istiyorsun ama yapamıyorsun. Nedense bana güvenemiyorsun. Seni seviyorum Bless. Tahmin ettiğimden çok daha fazla. ’ aslında kendi kendime konuşur gibiydim. Gözlerim uzaklara dalmıştı. Bunlar gerçekti ve beni çok üzüyordu. Ama Bless’in bunu atlatacağından emindim. ‘ Hatırlatmak istemiyorum ama ağladın ya, o zaman içimden neler koptu tahmin bile edemezsin. ’ eskiden bir kızın peşinden asla gitmezdim ama o an ne gururum ne de kimliğim önemliydi. Önemli olan şey Bless’di ve çok üzgün olmasıydı. Bunu düşünerek gülümsedim. ‘ Keşke bende biraz gurur falan bıraksaydın. ’ bunu kendi kendime söylemiştim ama Bless’de duymuştu çünkü çok yakındık. Artık hiçbir gizli duygu kalmayacaktı. Bu çok güzeldi. ‘ Şimdi, Bless, lütfen benim seni sevdiğime inan. Senin için her türlü fedakârlığa ve acıya hazırım ama inanman gerekiyor. ’ Şarkı son notalarını çaldığında Bless çok şaşırmıştı. Yan tarafta ki boş masaya doğru Bless’i yönlendirdim. Oturduğumuzda anca konuşabilmişti. Sırasıyla söylediklerime cevap vermeye çalışıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeSalı Eyl. 07, 2010 8:52 pm

    Kollarında kendimi o kadar huzurlu, o kadar rahat hissediyordum ki sanki koca salonda ikimiz dans ediyorduk. Sadece ikimiz! Nefesinin sıcaklığını iliklerim de hissedebiliyordum. Gözlerimi gözlerinden ayırmak istemiyordum. Burunlarımız birbirine deyecek kadar yakın duruyorduk birbirimize. Belimde ki elini her oynatışında kendimi daha da çok yaklaştırıyordum ona. Bu anın hiç bitmemesini istemiyordum. Kısa süre sonra sessizliği Shane bozdu. Sözlerinde kendini kanıtlamak ister gibi bir hali vardı. Hiçbir şey söylemeden sadece gözlerinin içine bakarak dinledim. Ve sözlerinden çabalarımın karşılığını almış olduğumu görünce sevinmiştim. Bu kadar çabuk olacağını sanmıyordum ama onun böle değişmesi benim de düşüncelerimi değiştirmeme yetecekti. Aslında onun beni fazla sevdiğini ve düşünmüyordum. Yani geçmişi, yaşadıklarını bildiğim için bana da öyle davranacağını sanmıştım. Beni de diğer kızlar gibi kullanıp atacağını sanmıştım ama görüyorum ki çok yanılmışım. Aslında bu yanılgıya çok seviniyordum. Beni sevdiğini görmek, inanmak çok hoşuma gitmişti. Beni bu kadar çok seven ve bana değer veren birisi hiç karşıma çıkmamıştı bu zamana kadar. Fakat bir sorunun olduğunu söyleyince ister istemez kaşlarım çatıldı. Nasıl bir sorun olabilirdi ki? Yoksa benim onu sevmediğimi mi düşünüyordu. Hemen cevap vermek için ağzımı açtığım da benden önce konuşmaya başladı. Evet, düşündüklerimi tamamen doğrulayan bir konuşmaydı bu. Beni seviyordu. Artık bunu hissedebiliyordum. Sanırım bu zamandan sonra her şey daha farklı olacaktı. Bende onu çok seviyordum ve bunu konuşmalarının sonunda daha anlamlı bir şekilde söyleyecektim. Şuan söyleyecek biraz daha şeyi var gibi görünüyordu. Sadece gözlerine gülümseyerek bakıyordum. Söylediği her şeyi anlamaya ve özelleştirmeye çalışıyordum. Benim ağlamam konusunda yorum yaptığında artık eski Shane değil yeni Shane’e bakıyordum. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Artık her şey daha güzel ve anlamlı olacaktı. Şuandan itibaren eski defterleri açmak yoktu. Tamamen hepsi kapanmıştı ve hayatımıza yeni bembeyaz Blessing & Shane defteri açacaktık. Aramızda artık hiçbir gizli duygu, hiçbir sır, hiçbir yalan kalmayacaktı. Her şey o kadar güzel olacaktı ki. Ona artık tüm benliğimle inanıyordum. Onun hakkında hiçbir şüphe kalmamıştı aklımda artık. Müzik bittiğinde gözlerimi hala ondan alamıyordum. Yeni ona çok yakın bir şekilde boş olan masaya doğru gittik. Artık sıra bendeydi. Ellerini tutup gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım. Artık dinleme sırası ondaydı.

    ‘’ Evet, çok haklısın. Bu zamana kadar biraz çocukça davrandım, beni affedeceğine eminim. Fazla büyük tepkiler verdim. Gereksiz yere tepkiler. Senin de böyle davranman çok doğal. Sana kızmıyorum zaten. Kızamam da zaten. Bak ne diyorum. Bu günden itibaren hayatımıza yeni bir sayfa açalım. Tüm eski defterleri kapatalım. Her şey yeni, yepyeni olsun. Eski yaptığımız hataları geride bırakalım ve bir daha asla, ne olursa olsun geriye bakmayalım. Ne olursa olsun. Anlaştık mı? ‘’

    Diyerek gülümsedim ve ona bakmayı sürdürdüm. O güzel deniz mavisi gözlerine. Bu fikir kısa süre düşündükten sonra onun da kafasına yatmıştı. O da gülümseyerek onayladığın da her şeyin daha güzel olacağını hissetmiştim bile. Çok sevinmiştim. Dayanamayarak hemen kucağına atladım. Ona söyleyeceklerim daha bitmemişti. Bu hareketime fazla şaşırmamıştı ama etraftaki insanları da umursamadı. Bende umursamadan yüksek sesle bağırdım. ‘’ Bende seni çok seviyorum aşkım! ‘’ dedikten sonra insanların duyup duymadığına, bize bakıp bakmadığına aldırış etmeden dudaklarına yapıştım. Artık her şey çok daha farklı olacaktı. İçinin sıcaklığını iliklerime kadar hissedebiliyordum. Bu öpücük yeni bir başlangıcın öpücüğüydü. Çok güzel olmasını istediğim için onu hiç bırakmadım. Nefesim kesilene, saat iyice ilerleyene kadar. Shane de karşılık verdikten sonra bu daha çok mutu olmuştum. İlk defa bu kadar uzun bir süre öpüşüyorduk. Kendimi onun kollarında çok rahat hissediyordum. Her zamanki gibi… Bir süre nefes alıyoruz tekrardan dudaklarımızı birbirine kenetliyorduk. Fakat saat iyice ilerlediğini fark ettiğimiz de ikimiz de birbirimizi bırakmak istemiyorduk. Ama gitmemiz gerekiyordu. Zaten bazıları da ayrılmıştı mekândan. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Terden sırılsıklam olmuştuk. İkimiz de gülüyorduk. Birbirimizin gözlerinin içine bakarak ve tekrar tekrardan kısa öpücüklerden sonra saat iyice geç olmuştu. Eve gitme zamanım gelmişti. Shane son bir öpücükten sonra fısıldadım. ‘’ Artık gitmemiz gerek aşkım. Saat çok geç oldu. Evdekiler merak etmiştir. ‘’ diyerek kısa süre bakıştık. Shane beni hiç bırakmak istemediğini söylüyordu. Bende onu bırakmak istemiyordum ama artık gitmeliydik. ‘’ Daha sonra tekrar devam ederiz canım hadi artık gidelim. ‘’ diyerek gülümsedim ve kucağından kalkarak onu elinden tuttum. Sanırım ikimizin düşünceleri de aynıydı. Fakat şimdi değildi. Daha sonra. Şuan onun da benim de sarhoş olmadığımıza minnettar oldum. Çünkü sarhoşken daha fazla şeyler yapabilirdik ve bu hiçte iyi olmazdı. Onun koluna girdim. O da beni kollarıyla sardıktan sonra cadılar bayramı bizim için tam anlamıyla bitmiş oldu. Ama yaşadığımız olay daha yeni başlıyordu. Yeni bir başlangıca adım atmıştık ve bu önemli günde olmuştu. Bu günü ikimiz de asla unutamayacaktık.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shane Larson
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Shane Larson


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 09/08/10

Şöhret
Puan: 4

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeÇarş. Eyl. 08, 2010 1:39 am

Bless eskiyi geride bırakarak geleceğe bakmak istediğini söylüyordu. Haksızda sayılmazdı aslında. Bende artık önüme yepyeni bir sayfa açmak istiyordum ve bu sayfanın her köşesinde Bless olacaktı. Neden hâlâ bir şeyler yapabilecek durumdayken yapmayayım ki? Bazen bir şey için çok geç kalınmış olabilirdi ve ben artık geç kalmayacağım. Daha önümde çok gün var demek tam bir aptallıktı. Bu partiden ayrıldıktan sonra bana bir şey olabilir ve ölebilirim. Neden söyleyebiliyorken ve yapabiliyorken Bless’e olan duygularımı saklayayım ki? Bir kızın beni bu kadar değiştirebileceğine kesinlikle inanmıyordum ama her şey olabiliyordu. Hiç ummadığım şeyler karşıma çıkabiliyordu ve ben fırsatlarımı değerlendiremiyordum ama artık öyle olmayacaktı. Bless’in sesinden bunları duymak çok güzeldi. Suçunu kabullenmiş olması ve özür dilemesi iyi bir şeydi. Gerçi ben onu çoktan affetmiştim ama yinede o özür diliyordu. Belki de gururumu okşamak için yapıyordu. İşte benim sevebileceğim bir kızın özelliği, kendinden ödün vererek karşısındaki insanı mutlu etmeye çalışıyordu. Geçmişte benim asla yapmayacağım bir şeydi bu ama Bless’e karşı en çok yaptığım hareketlerden biriydi. Artık tek derdi kızlar içki ve seks olmayan biri olarak gayet mutluydum. Bless’in birden kucağıma atlamasına şaşırmamıştım aslında. Kollarımı beline doladım ve kahverengi gözlerine baktım. Her defasında bana yaşamayı öğreten o güzel gözlerine baktım ve doğru kararı verdiğimi hemen anladım. Delice bağırmasına karşılık sadece gülümsedim. Bu deliliklerine de bayılıyordum. İnsanların bize bakıp bakmadığını umursamadan Bless’in öpüşüne karşılık verdim. Sol kolumla belinden tutarken diğer elimle saçlarını okşadım. Her saniye belinde ki elimle Bless’i kendime daha da çok yaklaştırdım. Dudaklarımı istemeden de olsa ayırıp biraz nefes molası verdim. Zaten çok kısa sürmüştü. Durmadan dudaklarımız tekrar buluşuyordu. Kısa ama her biri birbirinden değerli öpücüklerle süslendiriyorduk geceyi. Saatin ilerlediğini fark ettiğimde Bless benden önce davranıp kucağımdan kalktı. ‘ Heey. Seni bırakmak istemiyorum. Bu gece benim tutsağım olmaya ne dersin? ’ yarı tehditkâr bir ifadeyle söylemiştim bunu ama sadece şaka amaçlı söylemiştim. Zaten Bless’in kabul etmeyeceğini biliyordum. O hiçbir zaman diğer kızlar gibi derdi sadece yorgan altlarında olan kızlardan olmamıştı ve bu da onu daha çok sevmeme neden oluyordu. Başta onunda diğer kızlar gibi birkaç buluşmadan sonra bitecek bir ilişki olduğunu düşünmüştüm ve ne kadar aptal olduğumu anladım. Onu daha ilk gördüğüm an da değişik bir şeylerin olduğunu anlamıştım zaten. Ona her baktığımda içimde bir şeylerin kıpırdadığını fark ettiğimde anlamalıydım aslında. Dha sonra devam edeceğimizi söylediğinde içtenlikle güldüm. ‘ Sen nasıl istersen prenses. ’ dedim. Sesimdeki samimi tondan ben bile etkilenmiştim. Normalde böyle konuşmazdım. Uzattığı elini tutarak ayağa kalktım. Koluma girdiğinde elini alıp diğer elimle birleştirdim ve kolumu omzuna attım. Asla unutamayacağım bir geceydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Blessing Ivalyn
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Blessing Ivalyn


Mesaj Sayısı : 499
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Bless

Şöhret
Puan: 42

Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Empty
MesajKonu: Geri: Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar   Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 4:51 pm

Rp sonlanmıştır!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cadılar Bayramı: Ard arda yaşananlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Cadılar Bayramı Balosu!
» Cadılar Bayramı Partisi
» Cadılar Bayramı: Seni Taklitçi!
» Cadılar Bayramı Oyunu:Şişe Çevirmece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Queens :: Helieen Justen-
Buraya geçin: