Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 McDonalds'ta |

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 4:09 pm

McDonalds'ta | 544_eeeee & McDonalds'ta | Asssssssssssss
Jason Miller & A. Eliza Bianchett

    İnsanlar, kendilerini güvende hissettikleri yerleri ararlar çoğu zaman. Tuhaftır ki ben bunu her hangi bir yerde değil, bir kişide bulmuştum. Onun yanındayken kendimi savunmaktan aciz hissetmeme rağmen bunu umursamazdım bile. Çünkü güvende hissettiğim tek yer, onun yanıydı.

    Annem, babamın ölümünden sonra gerek yüzünü görmemi sağlamıştı. Başkalarıyla düşüp kalkarken yine bir ahmak onun o masum suratına aldanmış ve onunla evlenmişti. Böyle bir kadının yanında nasıl güvende olabilirdim ki? Ve onun gibi olmamak için bir kariyer yapmam şarttı. Fakat, buradaki hayat sıradan insanların hayatından daha farklıydı. Acımasız, güçlü olanlar ayakta kalırken diğerleri zavallı, sönük tiplere dönüşüyordu. Daha doğrusu "görünmez" oluyorlardı. Constance Billard'ın çok popülerlerinden olmasam da, herkes adımı bilirdi ve bana dokunmazlardı. Kimseye pek zararım olmazdı, bana dokunmadıkları sürece. Ve herkesin "ezik" diye adlandırdığı, benimse i olarak tabirlendirdiğim o kişileri görür, onların üzerinden bir vinç gibi geçmez, üzerlerine sırf eğlence amaçlı milkshake'imi dökmezdim. Yararım olmayabilir onlara zararım da yoktu kısaca. Ve böyle bir tip olmama rağmen, nereden cesaret aldıysam artık Jason Miller adında bir genci buraya davet etmiştim. McDonalds'a ...

    İşte benim beyaz atlı prensim, güvende olduğum kişi . Onu, telefonla arayıp buraya davet etmemin şokunda olsam da hala, sonunda burada bekliyordum. Erken mi gelmiştim ? Yoksa O mu geç kalıyordu. Bir anda bunları düşünürken sol bileğimde duran beyaz saatime baktım ve bu kadar dakik olmama şaşırarak beklemeye devam ettim. Aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu. Bunlardan en kötüsü ise "ekilmek" korkusuydu... Ben bu endişelerle yanıp tutuşurken saçlarımın arasından akıp giden rüzgarı hissetmemle birlikte gözlerim kapıya doğru yönelmişti. Aynı filmlerde olduğu gibi, yavaş bir şekilde her hareketini izlemeye koyuldum. O, diğerlerinden çok farklı olmalıydı diye düşündüm. Evet! Kesinlikle çok farklıydı. Bunu hissedebiliyordum. Umarım, hayal kırıklığına uğramam. Platonik bir ilişkiyi düşününce yeterince hayal kırıklığı yaşayabiliyordum çünkü ...


En son A. Eliza Bianchett tarafından Salı Ağus. 17, 2010 5:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 4:46 pm

Ağustos sıcağında kaykay yapmak belki biraz delice bir fikir olabilir ama kaykay tutkudur, aslında soğukta yapmak daha eğlenceli ancak bırakamıyorum işte. Gitarım gibi, kaykayım da çok değerli benim için, sanırım bir kız olsaydım bunu 'çocuklarım gibi' ifadesiyle belli ederdim. Evet, aslında hayat benim için birkaç şeyden fazlası değil. Gitar, basketbol, kaykay. Küçük şeylerden mutlu olabilen biri olduğumun farkındayım ve bu huyumu seviyorum. Kızlarla pek aram yoktur, onlar genelde kendilerini kullanan Manhattan erkekleriyle takılmayı daha çok seviyorlar, zaten o tip kızları isteyen de yok. Bir kız olmalı ki, en özel. Elbette bana çekici gelen kızlar var, bir çoğu seksi ama onların hepsi de seksilikten öte sürtükler. Gerçek aşkı bilen kaç tanesi var aralarından merak ediyorum. Belki komik gelebilir ama ben böyleyim işte, tek bir kişi olacak insanın hayatında, en değerli olacak. Benim gibi biri olmalı o da ya da benim gibi olmasını umursamayacağım kadar iyi olacak. Ah, işte saçma sapan hayaller, kim demiş ki benim gibi birinin hayalleri olamaz diye.
Neyse işte, günler öyle böyle geçerken mezun olmaya da yaklaşıyoruz. Gerçi liseden ayrılasım hiç yok, liseli genç tamlamasını seviyorum ben. Ödevleri ve sınavları genelde salladığım için kalma ihtimalim de var, o yüzden pek taktığım söylenemez. Okulu ekmek eğlenceli, bir sürü azgın erkek ve kızın arasında geçirilen onca saate yazık bence. Onun yerine kaykay ya da grup provası yapmayı tercih ettiğim için oluyor bütün bunlar. Evet işte, bir grubumuz var, All American-Rejects gibi bir şey, o tip şarkılar yapıyoruz. Tyson solist, ben gitarist ve birkaç kişi daha.
Şimdi ise acıktığımı bana hatırlatan bir telefon görüşmesinden sonra McDonald's a doğru gidiyorum. Eliza ile buluşmaya. O kızın sessizliği ve nasıl desem, etkisizliği hoşuma gidiyor. Evet, beni sakinleştirebilen biri ve durumu için üzülüyorum. Onu annesinden ayırmayı isterdim, belki onsekizime bastığımda ona yardım etmek benim için daha kolay olur. McDonald'sın o tanıdık ve serin ortamına girdiğimde hayat birden benim için de kolaylaşıyor sanki. Elimde kaykayım Eliza'nın masum yüzünü arıyorum. İşte orada, yüzünde düşünceli bir hava var. Umarım bekletmemişim ama yedi blok kaymak zorundaydım. Araba almak için para biriktiriyorum. Yanına doğru gülerek ilerlemeye başladım. Sandalyeyi çekip karşısına oturdum sonra siparişleri vermemiz gerektiği aklıma geldi. "Çok güzel olmuşsun, ne yiyeceksin söyle bana ben gidip veririm siparişi."Yüzümdeki o ahmak gülümsemeyi silemiyordum.


En son Jason Miller tarafından Salı Ağus. 17, 2010 5:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 5:06 pm

    "Çok güzel olmuşsun, ne yiyeceksin söyle bana ben gidip veririm siparişi."


    Evet, her hareketini tıpkı o filmlerdeki gibi ağır çekimde izlediğim gibi, Jason bu sözleri söylediği zamanda sadece dudaklarının kıpırdayışını izlemiştim. Fakat o bana yönelttiği sorudan, daha doğrusu tekliften sonra karşıma oturarak benden bir cevap bekler gibi haldeydi. Kendimi toparlamam gerekti. Tanrıya şükür söylediklerini tekrarlatmama gerek yoktu, buradan durumu toparlayabilecektim.

    " Kaykay? Bi' ara bana da öğretmelisin, uhmm içinde tavuk olan her hamburgere razıyım ve içecekte kola olursa sevinirim. Çok acıktım sanırım, Jason" gülümsedim ve elimle yavaş bir şekilde omuzlarımdan aşağıya düşen dağınık saçlarımı sağ omzuma doğru attırdım. Terlemeye başlamıştım, saçlarımı omzuma atarken köklerinin ıslak olduğunun farkına vardım. Temmuz ayları bu kadar sıcak gelmezdi daha önceleri bana. Sanırım şu "küresel ısınma" olayının bir sonucuydu bu. Ya da aşırı heyecanın bir ürünüydü sadece.

    Ben bunları düşüne dururken Jason sıraya girmiş ve arada arkasına dönüp bana bakıyordu. Yanlış anlayacak bir durumun olmadığını biliyordum ya da öyle kabulleniyordum. Sonuçta o tipik Manhattan'lı bir erkek değildi, korumacı bir yapısı vardı. Ayrıca derdi junior'ı eğlendirmek değildi. Şu ana kadar onu gözlemlemelerimden bunu anlamıştım. Şu hayatta sadece kendisi için yaşayan birisi olmak ... Özgürlüğü tatmayalı uzun bir zaman olmuştu doğrusu... En son ne zaman özgür olmuştum ? 1 yıl önce mi, yoksa daha uzun zaman mı olmuştu ? Ahh, umrumda değil. Bana kalırsa sizlere düşüncelerimi anlatmaktansa şu yakışıklıyla ilgilensem daha iyi olacak. Onu beklemeye devam edeyim en iyisi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 5:26 pm

    "Kaykay evet, bu sıcakta mı diyorsundur içinden, vazgeçemiyorum işte." dedim tüm dişlerimi göstererek yaptığım o masum gülümsememle. Ardından kalabalık sıraya doğru ilerledim. Ben ne yiyecektim ki, neler olabilirdi? Hım, Big Mac? Evet evet, Big Mac iyi. Ona da Chicken Royale söyleyebilirim. İki de kola evet. Önümdeki adam yanındaki küçük kızına ne yemek istediğini sorarken, küçük kız -sanırım adı Julia ya da Julie - ağlayarak kola istiyordu ama babası ona meyve suyu için ısrar ediyordu ve kız hala hangi menüden istediğini söylememişti. Tanrım, küçük çocukları sevmiyorum, ağladıkları zaman. Neyse ki yandaki kasa boşalmıştı, o klasik; "Sipariş vermek isteyen?" sorusuyla birlikte bir adım sola doğru kaydım. "Bir Chicken Royale ve bir de Big Mac menü."Adam kasadaki tuşlara bastı ve arkasına doğru siparişlerimi bağırdı. Belli ki sıcaktan o da sıkılmıştı. Şapkasını bir eliyle çıkarıp diğer elinin parmaklarını saçlarının arasından şöyle bir geçirdi ve şapkasını geri taktı. Sonra bana döndü. "İçecekler kola mı?" Yani böyle de sıkıntıyla sorulmaz ki, burada çalışmasının bir sebebi var, en azından gülümseyebilir. "Hıhı, evet." dedim ben de umursamaz bir tavırla. Sonra cebimdeki birkaç kağıdı tezgaha koydum. Adam alıp paraları eliyle düzeltti ve kasaya koydu sonra bana fişi verdi, ben de onu elimde buruşturup yine cebime tıktım.
    Ardından etrafa bakınırken iki hamburgerin hazırlanmasının en fazla ne kadar sürebileceğine kafa yorarak ayrıntıları inceledim. Aha, Bay McDonald's ın çocuklar için hazırladığı o kağıt taçlar! Hemen hızlı adımlarla yürüyüp iki tane kaptım üstüste açık şekilde duranlardan. Sonra yerime döndüm ve menülerimiz hazırdı. İki elimde iki tepsi, hızlıca masamıza doğru ilerledim ve "Buyrun bayan." diyerek önüne Chicken Royale'i koydum. Güldüm yine. "Bu arada sizi McDonald's ın kraliçesi ilan etmem söylendi." dedim sahte bir görevli taklidi yaparak. Sonra elimdeki kağıt tacı kıvırıp tam bir taç haline getirdim ve kahverengi saçlarının üzerine koydum. Haylaz bir gülücükle beraber yerime oturdum ve pipetimin kağıdını açtım ve bardağa geçirdim. Peçeteleri kenara aldım, patatesleri kabından boşaltıp tepsiye yaydım, mayonez ile ketçabı kenarlara sıktım. McDonald's ı zevkle yemek gibisi yoktu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 5:47 pm

Sürekli dalan gözlerim, hayattaki bazı şeyleri düşünmeme neden oluyordu...

    Düşünmemek elimde değildi. Eğer huzurlu bir hayata sahip olabilirsem anca o zaman derin düşüncelerden kurtulabilirdim. Ve bu huzura yakın bir zamanda kavuşmak istiyorum. Yoksa gençliğimin en güzel yılları bomboş geçecek. Belki de hatırlayamayacağım! Dalgınlıktan kurtulmanın ve anı yaşamanın bir yolunu bulmanın zamanı gelmişi sanırım. Peki bu nasıl olacaktı ? Her neyse, Jason, menülerle birlikte masaya yaklaşıyordu. Artık dalgınlık yapmamam gerek. Sanırım bu ona ayıp olabilirdi.

    " Buyrun Bayan " o güzel ses tonuyla birlikte dudaklarından çıkan bu sözlere karşılık hoş bir tebessümle karşılık vermiştim ona. Teşekkür edecektim, fakat daha ağzımı açamadan "Bu arada sizi McDonald's ın kraliçesi ilan etmem söylendi." diyerek yanımda hazırladığı şu McDonalds taçlarından birini bana taktı. Ardından pipetini kağıdından çıkartarak bardağına yerleştirdi ve yemek için ön hazırlıklarını tamamladı. Çok iştahlı görünüyordu . Ama ondan öncesinde benim yapmam gereken bir şey vardı. Masada bir tane daha taç gördüm. Jason'ın tepsisinin hemen yanında duruyordu. Ayağa kalktım ve tacı masadan alıp yuvarlatarak hazırladım. Ne yapacağımı bilmek ister gibi bir tavırla bana baktı elindeki Big Mac'le .

    " Hiç bir kraliçe, kralsız olmaz. " diyerek bende onun o sarı saçlarının üzerine oturttum tacı ve ardından sandalyeme oturdum. Tanrımmm, bunu yaptığıma inanamıyorum. Sanırım şimdi anı yaşamaya başladım. Düşünmeden, endişelenmeden bir şey yaptım. Bu duyguyu tekrardan tatmak güvenimin yerine gelmesini sağlamıştı...

    Sıra bendeydi. Midemi doyurmak için ön hazırlığımı yapmam gerektiğini fark ettim. Patateslerimi hamburgerimi bitirdikten sonra yerdim genellikle. Bu yüzden kutusunda duran patateslerimi tepsiye dağıtmadım. Ayrıca ketçap ve mayonezi patateste sevmezdim. Bu yüzden onları tepside hiç umursamayacağım bir köşeye koydum. Tuzumu da patatesimin yanına, görebileceğim bir yere kaldırdıktan sonra pipetimi kağıdından çıkartarak bardağıma yerleştirdim ve hamburgerimden bir ısırık almadan önce buzlu kolamdan bir yudum aldım. Ve ardından hamburgerime yumuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 6:02 pm


    Tacı saçlarımın arasına yerleştirdiğinde, sanki o dostluk ifadesinden çok farklı bir ifadeyle bakmıştım gözlerine. Bilmiyorum, söylediği o dört kelimenin etkisidir belki de. Tedirgin oldum birden, bu yüzden herhangi bir şey söylemedim. Neyse, o da yemek için ön hazırlığını yaptı ve kolasından bir yudum aldı. Şu sıcaklarda bir McDonald's kolası hele de buzluysa bana hayatta en çok zevk veren şeylerden biri. Bu yüzden ben tek bir yudum yerine yaklaşık sekiz yudum çektim. Komik, fazlasıyla aç gözüküyor olmalıydım. Aslında yemek yemeyi seven biriydim, California'dan geldiğim için bazen Yukarı Doğu Yakalı'lar bunu saçma bulurlardı ve kilomu düzende tutmam gerektiğini söylerlerdi. Ben de hep onlara basketbol ve kaykayın birer spor olduğunu söylerdim. Fitness salonlarına para harcamaya ya da düzenli spor yapmaya hiç niyetim yoktu açıkçası. Eskimiş kaykayım bana yeter.

    Big Mac'i kutusundan çıkardım ve alt kısmından peçeteyle tuttum. Ardından kocaman bir ısırık aldım, sabahtan beri yediğim tek şey evden çıkarken ağzıma attığım o küçük tost ekmeğiydi, ki aslında tost ekmeğinden nefret ederim. Bu yüzden baya acıkmıştım ve sıcakta ter dökerek enerjimi de kaybetmiştim. Ancak kaykay yaparken açlığımın farkında değildim. "Deli gibi acıkmışım. Sen aramasaydın belki de acıktığımı hiç fark etmeyecektim, teşekkürler." dedim ve yine o silemediğim gülücüğü koydum yüzüme. Güleryüzlü bir insan olduğumu herkes söylüyor ve iyimsermişim. "Bu arada, annenle işler nasıl gidiyor merak ediyorum, on sekizine bastığın gün ve ben de arabamı aldığım zaman sen saçlarını kuleden sarkıtırsın ve ben de seni ondan kurtarırım."

    Kurduğum cümlenin farkında mıydım ben? İyice aramızdakini kral-kraliçe ve prens-prenses olayına çeviriyordum. Dostluk bağını bozmama hiç gerek yoktu. Evet belki Eli hoş bir kızdı ve Santa Barbara'da olsaydım onunla çıkmam sorun olmazdı ama Yukarı Doğu Yakası'nda bazı sosyal kurallar vardı. Mesela IV. Sınıf erkekler, III. Sınıf kızlarla pek çıkmazdı. Aksine saçma bir şeklilde III. Sınıf erkekleri bir-iki yaş büyük karşı cinslerini götürmekte ustaydılar. California güzeldi aslında, buraya nerden geldiğimi bile bilmiyorum. Yine de karşımda oturan bu sevecen ve masum bayan düşüncelerimi iyimserleştirmekte sadece gülümseyerek bile bana yardımcı olabiliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 6:18 pm

    -Deli gibi acıkmışım. Sen aramasaydın belki de acıktığımı hiç fark etmeyecektim, teşekkürler.
    -Sorun değil. Bende acıkmıştım. Ve geriye sadece yemeğimi paylaşacak kişi kalmıştı. Ve beni kırmadığın için, ben teşekkür ederim.

    Fazla resmiydi konuşma. Ama onun hareketlerinden dolayıydı böyle konuşmamın nedeni. Sadece dostane tavırlarla yaklaşan birinden hoşlanmam acınası bir durumdu. Ve asla kendini küçük düşürmemelisin bu caimada. Yoksa kendimi dünyaya daha tam tanıtamadan eziklerin kraliçesi olarak her yerde anılmaya başlardım.

    Jason gülümsüyordu bana bakıp. Bense durgunlaşmıştım bir anda ve hamburgerimi bitirmiştim sonunda. Şimdi işin en can alıcı noktasındaydım. Patateslerimi dağıttın tepsiye ve üzerine tuzu serpiştirdim. Kolanın tadını şimdi daha iyi alabilecektim. Zaten bu yüzden kolayı hemen bitirmemiştim, sona saklamak için... Elime bir patatesi alıp gözlerimin hizasına getirdiğimde acayip bir şeymiş gibi onu incelemeye başlamıştım. Anlaşılan Jason benim neler yaptığımı görmüyordu. Görüyor olsaydı belki de bırakıp giderdi beni masada. Patatesi ilk defa görmüşler gibiydim.

    "Bu arada, annenle işler nasıl gidiyor merak ediyorum, on sekizine bastığın gün ve ben de arabamı aldığım zaman sen saçlarını kuleden sarkıtırsın ve ben de seni ondan kurtarırım." İncelediğim patates elimden düştü. Ve kızarmamak için sürekli dua ediyordum. Ellerim is masanın altındaydı, orta parmağımı işaret parmağımın üzerine atarak şans diliyordum kızarmamak için. Ardında cebimdeki bir titreşimle dikkatim bir anda dağıldı ve mesajı okuduğumda Jason aklımdan bir an uçup gitti. Mesajı üvey kardeşim göndermişti. Kendisi benden bir yaş büyük ve ezik bir tipin tekiydi. Bu akşam benim annem ve üvey babam üvey kardeşimin çalıştığı restorana gidecekmiş ve benim haberim yok. Sanırım evde tek olacaktım. Bir an ağlayacak gibi oldum, eğer düşündüklerim doğruysa annem beni pek önemsemiyordu. Yıllarca kendimi annemin beni sevdiğini inanarak avutmuştum. Peki ya şimdi ?.. Yapacağım tek şey otele yerleşmek, tabi o hapishaneden çıkmama izin verilirse ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeÇarş. Ağus. 18, 2010 7:48 pm


    "Hey iyi misin? Bir şey mi oldu?" Eli'nin yüzündeki o ilginç ifade beni ürkütmüştü. Acaba annesiyle ilgili bir şey mi olmuştu? Belki de arkadaşlarından biriyle ilgiliydi. Hamburgerimi bitirdikten sonra, geriye kalmış birkaç patatesi dağılmış mayonez-ketçaba batırıp ağzıma attım. Hala Eli elindeki telefona odaklanmış, bana bakmıyordu. Ben de o cevap veresiye kadar kaykayımın zamparasındaki çizikleri inceledim, bir ara gidip yeni zampara almalıydım yoksa kaykaydan öte ben kayıp düşecektim.

    Ardından bir şey istediğimi fark ettim. Herhangi bir şey, sanırım tatlı istiyordum. Evet, evet. Ayağa kalkıp Eli'ye 'Bir saniye içinde dönüyorum.' hareketi yaptım ve tekrar az önce sıkıntıdan delirmek üzere olan personelin yanına, tezgaha gittim ve iki Sundae söyledim. Hangi sosu seveceğini bilmediğim için ikisini de sade yapmasını belirttim. Birkaç dakika kadar bekledim. Adamın makineye tuttuğu ve yavaş yavaş kremamsı, sütlü dondurmanın bardağa dolmasını. Çok leziz görünüyordu, umarım Eliza bu sürprize hayır demezdi ama bana kalırsa dondurmayı da McDonald's da yememeliydik.

    Elimde dondurmalar geri döndüğümde, Eli'ye bakıp gülümsedim ve bir bardağı onun önüne koydum ve sağ elime sıkıştırdığım iki plastik kaşıktan birini dondurmasına batırdım ve karşısına oturdum. "Hadi ama, bütün gün burada durmayız herhalde? Dondurmaları dışarıda yemeye ne dersin?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeÇarş. Ağus. 18, 2010 8:06 pm

    "Hadi ama, bütün gün burada durmayız herhalde? Dondurmaları dışarıda yemeye ne dersin?"

    Gülümsedim ... Ama bu konuyu akşam üvey kardeşimle konuşmak istiyordum şu anda. Bundan dolayı bir an önce kendime gelip tekrar Jason'la ilgilenmeliydim. "Peki" dememin ardından Sandalyemi geriye ittim ve ayağa kalktım. Az önceki güzel anlara odaklanıyordum artık. Endişeli yanım hala benimleydi fakat baskın olan Jason'du şu anda. Bu anı bir daha yakalayamayabilirdim. Belki de bir daha buluşamazdık. Kısacası anı yaşayacaktım .

    " Ee ne bekliyoruz hâlâ. Dondurmaları yedikten sonra bana da kaykay almaya gidelim mi? Ben de öğrenmek istiyorum " Gözlerimin içinde heyecanlı bir parlaklık vardı. Jason'ın ne tepki vereceğini merak ediyordum. Ama bu heyecan çeneme vurmuş olacaktı ki dudaklarımın arasından uçup giden kelimelere dur diyemiyordum. " Tabi bide öğretmenim olacak birisi lazım bana." İmalı bir şekilde durduramadığım cümlenin ardından sabırsızlanmaya devam ediyordum. Tıpkı dondurma sırasında bekleyen küçük çocuklar gibiydim. Onlardan tek farkım daha büyük olmam ve az da olsa endişeli olmamdı.

    Sonuçta bir rica, istekti benimkisi. Geri çevrilebilir bir istek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeÇarş. Ağus. 18, 2010 8:24 pm

    "Benim kaykayımı kullan. Aslında evde eski bir tane var, senin olsun." Güldüm yine, ilk defa kaykaya bu kadar istekle bakan bir kız görüyordum. Genelde diğerleri 'Ne kadar sıkıcı' gibi cümlelerle betimlerlerdi benim hayatımı güzelleştiren o tahta parçasını. Eli'nin bu özelliğini seviyordum, hiçbir zaman benim hoşuma giden şeyleri kötülemez, her zaman iyi bir yönünden bahsederdi. Ki çoğu Manhattan ve Brooklyn gençleri benim hobilerimden pek hoşlanmazlardı. Santa Barbara'dan buraya gelen birinin uyum sağlaması gerçekten zor bir şey. Ancak ben uyum sağlamak da istemiyorum.

    Babamın işi için buraya taşındığımıza inanamıyorum, oysa ki California ne kadar güzeldi. Güneş ve on katı geçmeyen binalar. En azından gökyüzü gözüküyordu ve deniz daha girilesiydi. Masmaviydi ve sörf için idealdi. Ekstrem sporlara bayılırım, heyecan ve adrenaline bayıldığım için. Bu yüzden sörf de yapardım eskiden, şimdi ise sadece yazın, eski evime geri döndüğümde yapabiliyorum. Sörf, yazdan başka ne zaman yapılır diyeceksiniz, haklısınız ama insanın tutkularını bırakamamasının bir sebebi var. Mesela geçen ay bungee jumping yapmıştım, Tyson'la birlikte. Sanırım hayatımdaki en güzel deneyimlerden biriydi.

    Neyse, Eli'ye dönersek. Güzel bir gülümsemesi ve parlayan gözlerindeki o isteği görebiliyordum. Yani gerçekten kaykay öğrenmeyi istiyordu. Biraz zor olacaktı ama ona öğretebilirdim. Haftada bir kez, bir saat çalışırsak amatör bir kaykaycı yaratabilirdim ve eğer kaymaktan öteye geçmek isterse, bu çalışmalara devam edebilirdik. Kaykay yapan kızları severim, yani bence mini etek giyen kızlardan daha çekiciler. Kesinlikle.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeÇarş. Ağus. 18, 2010 8:45 pm

    - Benim kaykayımı kullan. Aslında evde eski bir tane var, senin olsun.
    - Bunu çok isterim.


    Durumu özetleyecek olursak Jason'un bir parçası benim olacaktı bu teklifle. Kaykaylara çok önem verirdi. Tamam, yukarı doğu yakasındaki tipik kızlar gibi olmak eğlenceli olabiliyordu fakat önceden de bir sürü kaykay yapan kişiyi izlemiş, ve hepsinden de çok etkilenmiştim. Onlardan biri olmak hoş olabilirdi benim için ama başkaları için olmazdı. İyide, başkaları için yaşamaktan zaten bıkmamış mıydım? Kendim olmanın vakti gelmemiş miydi? Sadece Jason'un yanında değil, herkesin içinde kendim olmam gerekiyordu. O şöhret budalaları sürtüklerden farklı olan yanlarımı ortaya koymak istiyordum. Ve yapacaktım da bunları. Şu andan itibaren kendim için yaşayacağım ve yanımda olanlardan başka kimseyi umursamayacağım. Gossip Girl günün birinde beni de dedikodu malzemesi yapsa bile yinede bana inananlara yaşayacağım! Her neyse, düşünce dünyasından gerçek dünyaya geçiş yapmanın zamanı geldi sanırım.

    " Gidiyor muyuz artık Jase ? " Sıcaktan yine terlemiştim, çantamın içinden siyah, lastik bir toka alarak saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplarladım ve Jason'ın ayağa kalklmasını beklemeye başladım
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jason Miller
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jason Miller


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 17/08/10
Lakap : Jase. J.

Şöhret
Puan: 0

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimeÇarş. Ağus. 18, 2010 11:20 pm

    "Nereye gidelim?" Kaykayımı kolumun arasına sıkıştırdım ve Sundae'imi yemeye devam ettim. Belki de Eli benim aradığım kız ve ben bunun farkında değilim. Bilmiyorum ki, sadece benim yanımdayken böyle olduğu hakkında şüphelerim var. Çünkü onu tanıyan herkes diğer YDY kızlarından biri olduğunu söylüyorlar. Oysa ki benim yanımda sürtük bir kıza hiç benzemiyor. Bu haliyle onu sevebilirim, belki de seviyorum ama diğer kızlar gibiyse kesinlikle gözümden düşecek ve ona kaykay dersi falan vermem.

    McDonald's tan dışarıya attığımız adımlarla havanın sıcaklığının yüzüme vurması bir oldu. O sırada Eli'nin saçlarını topladığını fark ettim. O elindeki lastiği önce bileğine doğru geçirdi ve sonra bir takım hareketler yaptı ve ta daaa, işte saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Tanrı aşkına, kızlar bunu nasıl becerebiliyor? Ben ise sadece önüme düşen birkaç tutam saçı, sadece evdeyken Loes'un küçük lastik tokalarıyla tepeden topluyor ve öyle dolaşıyordum. Kızlar bu kadar saçla nasıl hayata hala iyimser olabiliyorlardı? Hem de Ağustos'ta!

    Dondurmamı bitirmiştim ve etrafta onu atacak bir çöp kutusu arıyordum. Eli ise bir şey demeden yürüyordu. Umarım kötü bir şey olmamıştır. "Hey, gülümse biraz." dedim ve onun da aynısını yapması için gülümsedim. Onun yüzüne döndüğümde güneş gözüme geldiği için gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım, yüzündeki ifadeden hangi duygular içerisinde olduğunu da çözemiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Eliza Bianchett
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
A. Eliza Bianchett


Mesaj Sayısı : 387
Kayıt tarihi : 16/08/10
Lakap : El. | Eli.

Şöhret
Puan: 8

McDonalds'ta | Empty
MesajKonu: Geri: McDonalds'ta |   McDonalds'ta | Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 6:28 pm

    "Nereye gidelim?"

    McDonalds'ın kapısından çıkar çıkmaz güneşin yüzüme vurmasıyla gözüm kısılmaya başlamıştı. Bir an için McDonalds'a dönmek istedim, sırf klima olduğu için. Ama tipik bir şapşal aşık kıvamına gelmiştim, her şey için çok geçti. Jase yanımda ya, bu sıcaklara dayanabilirdim elbet.

    " Ayaklarımızın götürdüğü yere desem ? " Gülümsemeye çalışıyordum ama az da olsa aklım hala ailemdeydi. Bu gayet normal bir şeydi lâkin annemi tüm camia tanıyordu zaten. Yani böyle bir şeyi takmamam en normali olacaktı. Az önceki sayfalarda dediğim gibi, bu konuyu üvey kardeşimle konuşmak istiyorum. Nedenini bilmediğim bir şekilde sadece onunla dertleşmek istiyorum. Her ne kadar kedi-köpek gibi olsakta, bunu göze alarak onunla şansımı deneyecektim. Hiç olmayan ablam olabilirdi belki. Olabilir, değil mi?

    "Hey, gülümse biraz." diye bir ses geldi yine düşünceli bir haldeyken. Sürekli düşünüyorum bunun farkındayım fakat ben buyum işte düşünen kız! Jase yüzüme doğru döndüğünde bile güneşten kamaşan gözlerinin kısışını izlerken düşünüyordum. Ne kadar muhteşem birisiydi, beni bu kadar etkilemesine şaşmamalı. Diğer kızlar onu nasıl çekici bulmaz hiç anlamazdım. Gülümsedim, Ama sahte değildi bu tebessüm, yine gözlerimin içi parlıyordu. Gözlerimi onun gözlerine kitlemiştim resmen. Gözlerimiz aynı tonlardaydı, bunu anca o gözlere kitlenince farketmiştim. Mavi miydi yoksa yeşil miydi tam seçilecek bir ton değildi sanki. Ama yinede çok hoş olduğu söylenebilirdi.

    " Eğlenmek istiyorum, Jase ... Her şeyi unutturacak şeyler yapmak istiyorum. Ama bu istediklerimi nasıl elde edebilirim bilmiyorum. Aslında... Aslında seninleyken . Her neyse, bir fikrin var mı böyle bir eğlence için ? "

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
McDonalds'ta |
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Brooklyn-
Buraya geçin: