Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Dylan Drop Wilcox
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Dylan Drop Wilcox


Mesaj Sayısı : 133
Kayıt tarihi : 27/07/10
Lakap : LadyD. -D.

Şöhret
Puan: 17

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimePtsi Ağus. 16, 2010 11:01 pm

dasdadadadasdasdasdasddasdsada Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. 91235987
dasdasdasdsadasdasdasdasdasdasd
dsadasdasdasdsadasdasdasdasdasdasddaDylan Drop Wilcox & Connor Mead


Aldığı en kötü mesajdı bu hem de en kötüsü.Kimden geldiğini saymıyorum bile.Connor! O pek hoşlanmadığı biriydi.Ona karşı duyulan bu hoşlanmama duygusu onu pek tanımadığı haldeydi tanısa nefret bile edebilirdi belki.Mesajı tekrar okudu.Tekrar,tekrar ve ardından yine tekrar...
Tekrarlanan bu okumaların ardından annesinden ne kadar nefret ettiğini bir kez daha anlamıştı.Connor annesinin biriyle yattığını ve eğer onunla birlikte olmazsa bu haberi GG'e yollayacağını söylüyordu.En yakın arkadaşı Jasmine bile annesinin bir alkolik olduğunu herkese söylememesi için nerdeyse hergün tekrar ediyordu.Düşünmesine gerek bile yoktu.Connor'la birlikte olacak ve o içler acınası sırrı unutmasını sağlayacaktı hemde kendisi kadar sevebileceği biri için sakladığı bakireliğini ona vererek.Ona cevap atmalıydı.Eline daha temin yere fırlattığı telefonu aldı ve cevabı yazmaya koyuldu.Mesajı yazarken elleri yaprak gibi titriyor ve terliyordu.Avcunun içindeki telefon sırılsıklam denilebilecek kadar ıslanmıştı onun terinle.

" Belki de bana sahip olduğun anda içinde ki o şerefte yok olur nedersin Connor!
Sana güvenmekten başka şansım da yok o haberin duyulması benim için felaket olur tahmin edebilirsin sanırım.
Gururumu evde bırakıp dediğin yere geliyorum.
"

Ona Helieen Justen'e gelmesi gerektiğini söylemişti ve oraya gitmek için hazırlanmaya koyuldu.Acaba anneannesinin dantelli donlarından giyerse Connor ondan tiksinir,haberi yaymaktan ve onunla birlikte olmaktan vazgeçermiydi? Kendince bunları düşünüp aptalca güldü ağlanası haline.Bir hışımla gardolabını açtı ve seksi olabilecek kıyafetler aradı kendine ve en son Victoria's Secret'tan aldığı iç çamaşırlarını buldu onları giydikten sonra kıyafetlerini de üzerine geçirdi..
İsteksizdi ama içindeki dürtülerle başa çıkamıyordu zamanı gelmişti bu işi yapmak için,sevdiği biri için sakladığı bakireliği şimdi bir sır uğruna gidecekti? -peki ya sevdiği ne yapmıştı ona ara sıra aldattıkları kızlara göz yummuştu ama sonuncusuna göz yumamazdı çünkü en yakın arkadaşıydı o.
Dylan boy aynasında kendine baktı aynada kendi görüntüsünü görmek yerine sanki annesini görüyordu.İçinden aynayı kırmak geldi o annesi değildi ve öyle olmayacaktıda hiçbir zaman.
Makyaj masasına oturdu ve biraz ağır bir makyaj yaptı.Gözlerine rimeli sürerken heyecandan yada korkudan olsa gerek elleri titriyordu.Makyajını bitirdikten sonra yavaş ve uslu adımlarla yürümeye başladı katı kuralları olan babasına belli etmemek için gittiğini.Ayakkabılarını eline alıp merdivenlerden sessizce indi o anki görüntüsü tıpkı korku filmlerinde katilden kaçan kız gibiydi.

Sonunda arabasına binmişti.Arabayı sürmeye koyulurken Connor'dan bir mesaj daha geldi okudu ve daha sonra tekrar yerine koydu cevaplamayacaktı onun yanına gittiğinde güzel bir cevap verebilirdi belki.
Gaza bastı.Uzun bir yol vardı önünde ve buna aldırış etmiyordu o düşündüğü tek şey Connor'la bir an önce sevişmekti.Acaba annesinin haberini bahane mi etmişti onun olmak için?
Arabadan inerken ılık bir esintinin yüzünü öpmesiyle kendine geldi.İçeri girdi ve özel odalarını aramaya koyuldu.Asansöre yöneldi.Topuklarını yere öyle hızlı vuruyordu ki sanki birilerine mesaj veriyordu ama onu kimse anlayamazdı.Asansöre girdiğinde çantasından Paris'ten onun için özel getirtilmiş parfümünü sıktı.Göleğinin ön düğmesini açarken asansör kapısından dışarı çıktı.Ve karşısında gördüğü ilk şey Connor'du.Kalp ritimlerinin bozulduğunu hissetti anlaşılan odaya beraber gireceklerdi.Boğazını temizledi ve Connor'un gözlerinin içine bakarak seksi denebilecek bir tonda cümlelerini söylemeye başladı. " Merhaba Connor.Dediğini yaptım ve buradayım. " biraz bekledikten sonra yapmacık ve birazda sürtükçe devam etti. " Harika göründüğünü söylemeliyim.Bu geceye özel mi? ahh ama sen zaten her zaman öylesin. "


En son Dylan Drop Wilcox tarafından C.tesi Ağus. 21, 2010 5:05 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Mead
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Connor Mead


Mesaj Sayısı : 370
Kayıt tarihi : 18/07/10

Şöhret
Puan: 59

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 12:31 am

Gelen cevapları gördükçe yüzündeki sinsi gülümseme biraz daha büyüyordu Connor'ın. Connor'ı biraz tanıyorsa bu resmin her zaman elde bir koz olarak saklanacağını biliyordur Dylan ama başka çarede bırakamamış gibiydi şuan için Connor ona. Beyaz atlı prensini bekleyen namuslu bir kız için çok büyük bir yargıydı bu belki de ama Connor için büyük bir eğlenceye dönüşmüştü bile iş. Limuzinin arka koltuğuna yayılmış yüzündeki hain gülümsemeyle eve giderken çantasındaki notebookunu çıkarıp resmi içine atıp şifreleyen Connor kısa bir süre eve vardığında küçük laptopını şahsi kasasına yerleştirip kilitlemişti bir güzel. Kim bilir o kasanın içinde kimlerin kimlerin hayatını kaydıracak dosyalar yatıyordu. İnsanları hep soyadının saygınlığıyla hem de bu şekilde kozlarla kendine köle ediyor ve bundan bazen büyük bir zevk alıyordu Connor.

Hazırlanırken pek önemsemeden üstüne bir beyaz gömlek giymişti Connor; kollarına taktığı siyah kol düğmeleri ve ince kesim kravatının rengi bütünlük içindeydi. Biraz daha klas görünmek için üzerine bir de siyah bir yelek ve ceket takan Connor altına bir jean çekip, ayaklarına da modern tarzda bir ayakkabı giymişti. Saçlarını daha bir düzenli hale getirdikten sonra daha fazla süslenmeye gerek görmeyen Connor iki fıs parfüm sıktıktan sonra evden çıkıp spor arabasına atladı. Tek gidecekti bugün, şöför falan istemiyordu yanında. Gecenin coşkusunu motorun çıkardığı sesten ve arabanın hızından itibaren hissetmek istiyordu. Hızla ilerlerken yolda polis radarları pek umrunda değildi, gelen cezaya değerdi kısa sürede oraya varmak.

Oraya vardığında Dylan'ın daha varmadığına emindi, telefonla ayırttığı özel odanın anahtarını alan Connor odanın olduğu yere gidip koridorda beklemeye başlamıştı kızı. birkaç dakika sonra sıkılmaya başlamıştı, kafasından umarım bu kadar beklemeye değer diye düşünürken tam görmüştü onu. " Merhaba Connor.Dediğini yaptım ve buradayım." demişti seksi bir ses tonuyla, yüzüne halinden memnun bir ifade yapışan Connor gülümseyerek baktı sadece ona. " Harika göründüğünü söylemeliyim.Bu geceye özel mi? ahh ama sen zaten her zaman öylesin. " dediğinde yüzünü ekşiterek "Hadi ama Dylan duygularında daha gerçekçi olmalısın, öyle daha çok tahrik edersin beni." diyerek bir kaç adım atıp kıza yaklaştı ve zarif bedenin tek koluyla sararak, sağ eliyle ise dağınık bir şekilde yüzünün iki yanından salık olan saçlarını geri itti usulca. "Benim için duygularının bir önemi yok bu gece bitene kadar." diyerek ilgiyle inceledi kızın yüzünü. Annesine ne de çok benziyordu fiziksel olarak; "Umarım güzelliğin kadar ateşin de annene benziyordur, yoksa onu sarhoş edip sahip olmak daha basit." dediğinde ise Drop'un yüzünde oluşan ifadeye tilki bir gülüşle karşılık verdikten sonra "Artık geçelim istersen." demiş ve onu da önüne katıp kendi bölümlerine doğru yola koyulmuşlardı.

İçeri girdiklerin kırmızı loş ışığın direk insanı afrodize etmek için ayarlanmış olduğunu görmek çok kolaydı. Siyah genişçe deri bir koltuk ve onun hemen yanında yerden yüksekliği koltuğun oturma kısmı kadar olan yuvarlak bir masa vardı. Bölüme sonradan giren Connor geçip siyah koltuğa attı kendini. Bakışlarını kırmızı ışıkta daha da bir çekici görünen derin dekolteli bir gömlek ve yırtmaclı bir etek giymiş olan Dylan'ın üzerinde gezidirdi kısa bir süre. Sessizlik pek hoşuna gitmemiş olacaktı ki "Oturmak için davet mi etmeliyim." demiş hemen ardından eklemişti "Birazdan votkamız gelir.." deyip elini uzatarak onu yanına gelmeye zorlamıştı. Gelip gelmemek onun elinde gibi görünse de şu resim her şeyi Connor'a bağlıyordu o an.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dylan Drop Wilcox
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Dylan Drop Wilcox


Mesaj Sayısı : 133
Kayıt tarihi : 27/07/10
Lakap : LadyD. -D.

Şöhret
Puan: 17

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeSalı Ağus. 17, 2010 1:19 am

Dylan'ın son söylediği yapmacık ses tonunu anında anlayan Connor yüzünü buruşturup "Hadi ama Dylan duygularında daha gerçekçi olmalısın, öyle daha çok tahrik edersin beni." diyerek birkaç davetkar adımla Dylan'ın yanına ulaştı.Bu konuda tecrübe edinmiş elleri Dylan'ın belini kavradı ve daha sonra elleriyle Dylan'ın yüzünde dağılan saçlarını toparladı o esnada Dylan'ın nefesi kesilmişti.Dili tutulmuş olmalıydı ki konuşmakta zorluk çekiyordu." Gecenin ilerleyen saatlerinde ne kadar gerçekçi olduğumu görüp tahrik olursun umarım " bu söylediklerinin ardından dudaklarını boynuna yakın temas edip " Connor.. " diye fısıldadı.Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki,bu kadar kolay şevke gelecek bir kızmıydı o.Belkide zor olduğu için bu kadar yenik düşüyordu kendi bedenine sahip çıkmada.Connor'un onu epeyce incelemesinden sonra gözlerini kısıp başını salladı sanki ne oldu der gibi.Connor onun bu hareketinden sonra konuşmaya başladı "Benim için duygularının bir önemi yok bu gece bitene kadar." Dylan hafifçe güldü şarkı söyler bir edayla "Be-nim-de" diyerek hemen odaya geçmelerini umdu. "Umarım güzelliğin kadar ateşin de annene benziyordur, yoksa onu sarhoş edip sahip olmak daha basit." bu söylediğini yanıtsız bırakmak en doğrusuydu yüzünde oluşan bu aptal görünümlü mimikle,Connor'un ona sinsice gülüşünü izledi aynı zamanda da kendini bir an f*hişe gibi de hissetmişti.Connor'un artık geçelim demesiyle beraber içinde yaşadığı karmaşık duyguları kapıdan içeri girmeden oraya bırakmayı umdu.Beraber odaya doğru yürüdüler,ikiside sessizdi.

İçeri girdikleri an Dylan'ın gözüne kırmızı loş ışık çarpmıştı.Connor ona daha önce hiç bu kadar sahip olunası bir varlık gibi görünmemişti istemdışı bir gülüşle Connor'a baktı.Düşündüğü şeyleri anlamamasını umaraktan.Connor hemen yerini almıştı.Deri siyah bir koltuğun üzerinde sanki o koltuğun reklamını yapan ünlü birisini andırıyordu.Connor'un bakışlarını üzerinde hisseden Dylan bundan rahatsız olmamıştı.Sessizliği onun bozmasını bekliyordu ayakta,tıpkı paralı bir asker gibiydi,emirlere uyup itaat edecekti.Sessizliği bozmuştu Connor,"Oturmak için davet mi etmeliyim." Dylan yavaş adımlarla ona doğru giderken cümlesine bir cümle daha katmıştı Connor "Birazdan votkamız gelir.." Dylan yanına oturmuştu sonunda içki kelimesini duyduğunda irkilmemişti her ne kadar hanım kız rolünü oynamaya çalışsada annesinin kızıydı.

"O" nun yanındaydı ve ne yapacağını bilmiyordu.Tecrübesizliği herhalinden belli oluyordu.Yaptığı tek şey gömleğinin bir düğmesini daha açmak olmuştu.Şimdiye kadar kimseye bu kadar sergilemediği göğüslerini Connor'un gözüne sokuyordu." Bu konuda tecrübesiz olduğumu biliyorsun öyle değil mi? Bakireyim ben! " kısa bir kahkahadan sonra Connor'da gülmemek için kendini zor tutuyordu.Dylan Connor'a daha da yakınlaşıp kravatını eline alıp oynamaya başladı " Umarım tecrübesizliğime ortak olmazsın.Kendimi senin ellerine bırakıyorum " dedikten sonra sırada Connor'un gözüne bacaklarını sokmak vardı.Bacak bacak üstüne atıp,eteğinin yırtmacının bacaklarını gördürmesini sağlıyordu.Ayakuçlarıyla ileri geri hareketler yapıyor aynı zamandada Connor'un kravatıyla oynuyordu. " Bu arada içkilerimiz nerede kaldı C. " ellerini saçlarına götürüp topuzunu hafifçe bozduktan sonra,ona hemen onunla işi pişirme sinyalleri veriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Mead
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Connor Mead


Mesaj Sayısı : 370
Kayıt tarihi : 18/07/10

Şöhret
Puan: 59

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 4:57 am

Yanına gelip ilk önce eğreti bir şekilde oturan Drop'u yandan yandan süzen Connor alttan alttan gülümsüyordu bir yandan da. Kızın ne yapacağını bilemeden kendini sergilemeye çalışması onu oldukça güldürmüştü ama bunu göstermemek için kendini kasıyor, olabildiğinde bıyık altından sırıtıyordu. " Bu konuda tecrübesiz olduğumu biliyorsun öyle değil mi? Bakireyim ben! " dedikten sonra kahkaha atan kızın fütursuz doğruluğuna şaşıran Connor gülümseyerek "Buna inanmak ne kadar güç bilemezsin!" dedi sinir bozucu bir sakinlikle. Biraz daha yumuşayan ve gerginliğini atan Drop kendini biraz daha yanaştırmıştı Connor'ın yanına. Connor onu her şeyin ne şekilde ilerleyeceğini bilen bir kişi edasıyla izlerken o Connor'ın siyah kravatını eline dolamış oynuyordu. Konuşurken ki sakin tınısı Connor'a onun da bu duruma alıştığını anlatıyordu sanki;" Umarım tecrübesizliğime ortak olmazsın.Kendimi senin ellerine bırakıyorum " dediğinde Connor elini onun yüzünde gezindirirken işaret parmağıyla çenesinden boynuna akıp oradan da usul usul göğüslerine doğru yanaştırmıştı parmağını. Usulca eğilip kızın kulağına doğru fısıldayarak "Bunun olması mümkün mü sence? Pişman olmayacaksın." deyip Drop'ın kulak memesinin altına ıslak bir öpücük kondurmuştu. Geriye çekildiğinde yüzündeki pislik gülümseyişle beraber dudağını köşesini ısıran Connor zevkle izliyordu Drop'un bacak bacak üstüne atıp bacaklarını sergilemesini. Bakışlarını kızın bacaklarından gözlerine çevirdiğinde "Hiç de fena sayılmazsın D. bir ilke göre." deyip bencil bir ifade yerleştirmişti yüzüne.

" Bu arada içkilerimiz nerede kaldı C. " diye sorarken ayaklarını sallayan Drop bir fahişe gibi bir yandan da kravatıyla oynamaya devam ediyordu, adeta Connor'a satıyordu kendini. Çok geçmeden kapı çalınmasıyla hafif toparlanmıştı ikisi de. Barmen votkayı açıp servis yaptıktan sonra fazla beklemeden terk etmişti odayı. Öyle bir durumda olan bir çifti ne kadar rahatsız etmek isteyebilirdi ki, hele ki biri Connor Mead ise. Barmenin kapıdan çıkışını izleyen Connor kapının kapanmasıyla bakışlarını Drop'a çevirip kadehlerden birini ona vererek "Bu kadar aceleci olma D. Tadını çıkar biraz.." derken aslında kendisi de sabırsızlıkla tükeniyordu. İçkisinden büyük bir yudum aldıktan sonra bir süre ağzında içkiyi tadımsayıp öyle yutmuştu. Bakışları Drop üzerinde sabitlenirken onun kadehi indirmesini bekliyordu. "Belki de biraz daha acele etmelisindir." deyip gülümsedi haince. Kendi kadehindeki içkiden bir yudum daha aldıktan sonra onu masaya bırakmış "Luke'la ayrılmanıza sebep olan bekaretini benle bozacaksın." deyip kızın yırtmacının oluşturduğu boşluktan elini sokarak kızın bacaklarında gezmeye başlarken eli iyice Drop'a yaklaşıp çenesini hafifçe tutup kaldırarak "Bu ağırına gitmiyor mu hiç?" diye sorduktan sonra küçük bir öpücük kondurmuştu dudaklarına. "Pişmanlık duymuyor musun şimdiden?" diye sorduktan sonra başını yana eğip hafifçe, boynuna dokundurmuştu adeta dudaklarını. "Onun için koruyup saklarken sen, o ise.." deyip susmuş ve gözlerinde haince bir bakışla Drop'un gözlerine bakmıştı. "İçin acıyor öyle değil mi?" diye sormuştu alayla, bacağını kendine doğru hızla çekerken "Ama arzu da duyuyorsun şuan. Vazgeçmek.." derken elini iyice yukarı doğru götürmüştü bacağında, artık kalçasına ulaşmıştı aralıktan, "..şu saatten sonra imkansız senin için." derken yüzü yüzüne o kadar yakın olmasına rağmen öpmeden konuşuyordu sadece Connor. Hakimdi konuya belki de ama daha fazla konuşmak yersizdi. O da bunun farkına varmış olacaktı ki kızın hızlı soluk alık verişleri yüzünü yalarken ateşli bir öpücük kondurmuştu dudaklarına. Durmaksızın öperken kızı bir eliyle de iyice kendine doğru çekiyordu bedenin. Neredeyse üstüne çıkarmıştı kızı. Kızın yukarıda kalan bakışları ve dudaklarını bırakan Connor kızı tahrik etmek için dudaklarını göğüs kafesinin orada dolaştırıyordu sürterek. Connor'ın dokunuşlarıyla haz aldığı belli olan Drop başını yukarıya doğru kaldırmıştı. Gülümseyen Connor iki eliyle onu kalçasından çekerek kucağına oturtmuştu. Dar yırtmaçlı eteği bacaklarını açarak oturduğu için otomatik olarak biraz yukarıya kalkmıştı zaten.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dylan Drop Wilcox
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Dylan Drop Wilcox


Mesaj Sayısı : 133
Kayıt tarihi : 27/07/10
Lakap : LadyD. -D.

Şöhret
Puan: 17

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 5:59 am

"Hiç de fena sayılmazsın D. bir ilke göre." Connor'un sinsi gülümsemesine karşılık o donuk gözlerle ona bakakalmıştı.Ne diyeceğini bilmeden ansızın çıkan bir soruyu saldı ortaya " Bu arada içkilerimiz nerede kaldı C. " Dylan'ın bu soruyu sormasıyla cevabı kapının tıklamasıyla almıştı.İkiside toparlanmıştı aralarına giren yabancıyla.İçkileri servis eden barmen hızlıca dışarı çıktı.Anlaşılan birazdan bu odada neler olacağını tahmin etmişti.Kim tahmin etmezdi ki.Connor elindeki içkiyi Dylan'a uzattı,içkisinden bir yudum alarak;"Bu kadar aceleci olma D. Tadını çıkar biraz.." dedikten sonra Dylan derin bir nefes aldı sonrada Connor'un aldığı ilk yuduma dikti gözlerini.Oda bir yudum aldı "Sertmiş.Gerçekten oldukça sert bir içki bu. " dudaklarının votkayla ıslanıp,boğazından geçmesiyle içinde bir yanma hissetti.Daha önce de bir çok ağır içki içmiş bulunmaktaydı fakat bu en ağırıydı.Belki de bulunduğu konumdan dolayı öyle geliyordu ona. Connor bakışlarını Dylan'da kilitlemişti.Dylan'da bunun farkındaydı.Kadehini yavaş içiyordu,onun dediğini uyguluyordu."Belki de biraz daha acele etmelisindir."

"Acele işe şeytan karışır derler sabırlı ol C."
bu söylediğinin ardından kendini tam bir fahişe gibi hissetti,içkinin boğazındaki turunun ardından devam etti mırıldanarak "Zaten şeytan karışmışa benziyor bu işe" hafifçe gülmesiyle,Connor sabrının tükendiğinin sinyalini vermişti ona.Elindeki içkiyi masaya bıraktı.Hain bir gülümsemeydi sadece suratından okunan."Luke'la ayrılmanıza sebep olan bekaretini benle bozacaksın." Connor'un bu tekrarladığı cümle Dylan'ın beynine bir kurşun gibi girmiş ve yer edinmişti.Nereden söylemişti şimdi bunu ve daha doğrusu nereden biliyordu.Dylan boğazını temizledi cevapla karışık bir soru yöneltecekken Connor'un parmaklarını bacaklarında hissetti.Kendinden geçer gibi olmuştu.İlkkez bir erkeğin parmakları bu kadar yakındı mahremiyetine.Elinin yavaşça yukarı kalktığını gören Dylan,acı dolu cümlerlerin bitmediğini anlamıştı.Connor çenesini tutup hafifçe kaldırarak temin sorduğu soruya benzer bir soru daha yöneltti Dylan'a. "Bu ağırına gitmiyor mu hiç?" ardından dudaklarında onun dudaklarını hissetti.Kısa bir öpücüktü bu.Sorduğu soruya cevap vermek umrunda değildi düşündüğü tek şey onun olmaktı.
"Pişmanlık duymuyor musun şimdiden?" diye sorduktan sonra başını yana eğerek Dylan'ın boynunda gezdirdi davetkar küçük öpücüklerini. "Onun için koruyup saklarken sen, o ise.."
Connor'a cevap vermek istiyor ama yapamıyordu bunu birtürlü.Connor susmuştu hafif bir sessizliğin ardından tekrar devam etti,hain bakışlarını Dylan'ın hafiften nem kapmış mavi gözlerine dikerek."İçin acıyor öyle değil mi?".Sonunda dayanamamış cevap vermişti " Şuan geçmiş umrumda değil. " aniden susup tekrar devam etti " Senin olmak istiyorum." Dylan'ın bacaklarını kendine doğru çekmesiyle başka bir soruya atıldı Connor "Ama arzu da duyuyorsun şuan. Vazgeçmek.."
Gözlerini kısıp Dylan yanıtladı; "Vazgeçmek.. Bu oldukça yanlış bir tabir oldu ama şuan arzu duyduğum doğru"
Connor'un ellerini bacaklarında,kalçasında hissediyordu.Nefes alış-verişinin ritmi bozulmuştu.İlk kez böyle bir an yaşıyordu.Bu anın hep özel olmasını istemişti bu yaşına kadar.Oldukçada özel olmuştu anlaşılan annesinin sırrının açığa çıkmaması için Connor'la yatıyordu,hem de eski sevgilisinin onun bekariyeti üzerine sohbet ederek.

"..şu saatten sonra imkansız senin için." duyması gereken tek cümle olmasını umarak o ana gelmeyi istedi.Onun için özel olabilecek ana.
Dudaklarında onun dudaklarını tekrar hissetti bu öpücük bir öncekinden oldukça farklıydı daha uzun ve daha ateşliydi.Durmaksızın öpüşüyorlardı.Connor Dylan'ı üzerine çekmişti onun üzerindeydi,tahrik etme güdüsüyle dudaklarını Dylan'ın göğüs kafesinden yukarı çıktı daha sonra da boynuna.Dylan onun dudaklarına yapışmıştı,çenesini ateşe değercesine yanan avuçlarıyla kavrayıp öpüyordu.Bir yandan da zevkin verdiği etkiyle ileri geri sürtüyordu bedenini onun bedenine.Alt dudağını emerek yukarı doğru kilitlendi gözleri.Zevke geldiği herhalinden belli oluyordu.Connor'un sertliğini bedeninde hissederek kravatını çıkardı daha sonra ardından düğmeleri.Düğmeleri öyle bir açıyordu ki bir kaç tanesini koparmıştı.Connor'un göğsü gözlerinin önünde apaçık duruyordu.Davetkar bir kaç öpücüğün ardından kemerini açmaya koyuldu."Hala beni istiyor musun C. " bir kaç kesik nefesin ardından "Anneme dua ediyor olmalısın.Sana güzel bir parça sundu." oda bir saat önce nefret edip sövdüğü annesine dua ediyordu,bu kadar aşağalmışmıydı bilinmez ama şuan düşündüğü tek şey bakiriyetini ona vermekti.Connor'un gömleğinin iki yakasını da tutmuş kendine çekiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Mead
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Connor Mead


Mesaj Sayısı : 370
Kayıt tarihi : 18/07/10

Şöhret
Puan: 59

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 25, 2010 6:17 am

Dylan'ın dudakları ateşle Connor'ınkilere kilitlendiğince muhafazakar kızın vücudu bir anda alev almış gibiydi. Zevk damarlarından tüm vücuduna yayılırken hareketleri değişiyor ufak ufak vücudunu tecrübeli gencinkine sürtüyordu. Connor, gittikçe tahrik olan bedenin doğrultusunda hareket ediyorken Dylan'da bu zevke ortak oluyor ve Connor büyük bir haz duyarken o, onu soymaya başlıyordu. Gömleğinin düğmeleriyle hızla cebelleştikten sonra açan Dylan elleri Connor'ın kemerine giderken "Hala beni istiyor musun C. " diye sormuştu. Pek konuşma isteği olmayan Connor sadece olaya kendini adepte etmek için kısa bir cevap vermişti Dylan'a;"Evet!".. Kızın kesilen soluğu onu gülümsetmişti. Daha hiçbir şey başlamadan bu kadar zevke doyması Connor'ı daha bir teşvik ediyordu. "Anneme dua ediyor olmalısın.Sana güzel bir parça sundu." dediğinde konuşarak tüm anı bozabileceğinin farkında olmadığını farketmişti Connor. Tam gerdanını öperken durup kızın yüzüne dikmişti kısa bir süre gözlerini. Konuşmaya başladığında sesi biraz tersleyici çıkıyordu "Sustuğun zaman daha iyisin!" dedikten sonra oldukları gibi kızı da tutup koltuğa doğru yatırmıştı. Connor'ın vücudu hala Dylan'ın bacakları arasındaydı. Dylan'ın hali hazırda açmış olduğu pantolonunun düğmelerinden tamamiyle kurtulan Connor eliyle genç kızın eteğini yukarı doğru kaldırmıştı iyice. gömleğinin kapalı kalan bir kaç düğmesini daha açmış ve onu hışımla üstünden çıkarmıştı kızın.

Omzuna küçük öpücükler kondururken sütyenin askılarından kurtulan Connor'ın diğer eli ise kalçasının üstünde iç çamaşırının içindeydi. Biraz sonra onu da yavaşça aşağıya indiren Connor pek beklemeden girmişti genç kızın vücuduna. İlk girişinden sonra beklemişti biraz ve kızın göğsünü ağzına alıp emmeye başlamıştı. Bunla başladığı sömürgeye pek ara vermeden devam etmişti. Sert bir şekilde girdiğini kızın yüzünde oluşan acıdan anlamıştı Connor ama bunu pek umursamamıştı doğrusu. Eli kızın biraz önce bıraktığı göğsünü sıkarak güç alırken hırsla kasılıp gevşemeye başlamıştı kalçaları ileri geri giderken. Her girişinde vücuduna batan tırnakların acısı ve çıkan ses onu daha da ileri gitmeye teşvik ediyordu. Her seferinde biraz daha hızlı girerken sadece kendi gerilmiş vücudunun boşalmasını düşünüyordu. Zevkleri doruk noktaya ulaştığında bir bağımlılık gibi hızlanıyordu vuruşları. Vücudundaki hormanların hareketliliği arttıkça hayvansı güdüleride çoğalıyordu Connor'ın. Hızlanırken birkaç defa çıkardığı seslerden belli oluyordu bu. Kaslarınin kendinden geçmesi ile elini ayağını nereye koyacağını bilemiyor sadece bir yerelere yaslanarak destek alıyordu. Kızın göğsünden aşağı inmiş kalça kemiğine daymıştı avcunun içini Connor. Arada bir seksin yarattığı aşkla sıkıyordu kuzun kalçasını. Kendine doğru çekerek daha bir şenlendiriyordu girişlerini. Gücünün son raddelerini harcarken nefes alış verişler iyice hızlanmış, yüzü ve vücudu ter içinde kalmıştı. Artık vücudu tamamen gevşeyip hantallaştığında kendini zar zor Dylan'ın üzerinden çekip yana doğru atmıştı. Küçücük koltukta yanyana sığmaları imkansızken onlar ikinci bir imkansızı başarmışlardı. Nefesini toparlayan Connor halinden memnun bir şekilde Drop'un yüzüne bakarken "Annenle yarışabilirsin onun kadar profesyonel olduğunda" deyippis pis sırıtmıştı.

Kızın yanında uzanmış yatarken elinin tersiyle alnını silen Connor kendinde kalkacak gücü bulduğunda yavaşça doğrulmuştu sağ kolunun üzerinde. Kızın bekaretinin kaybedişinin simgesi olan kanı gördüğünde yüzüne yayılan gülümsemeye manı olamamıştı. Birkaç damla kana bakarak gömleğinin olan düğmelerini iliklemeye başlamıştı. Kızın tırnaklarını geçirdiği sırada çizilen bazı yerleri terin tuzuyla yanıyordu. Gömleği üzerine yapışınca şerit şerit kanlar oluşmuştu vücudunda. Kızın bakışları altında ayağa kalkıp pantolonunu iliklerken onu izleyen Dylan'ın gözlerine dikti gözlerini. Kırılganlığı görebiliyordu, ne yapacağını bilememezlik her yanını sarmış olmalıydı ama ne hissettiğini tam olarak bilemezdi genç adam. "Ben pek kalamıcam." derken yerden kravatını almış hızla boynuna geçirmişti. Seviştiği sırada ayağından çıkan ayakkabıları tekrar ayağına hızla geçirip hala yatmakta olan Dylan'ın dudaklarına sert bir öpücük kondurduktan sonra. "Sağol güzelim, annene teşşekürlerimi iletirsin." deyip çıkarken kızın o halde orada ne yapcağını düşündü bir an ama ona ne olduğunu düşünerek kapıya doğru hızla yürüyüp kaçar gibi çıkmıştı odadan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dylan Drop Wilcox
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Dylan Drop Wilcox


Mesaj Sayısı : 133
Kayıt tarihi : 27/07/10
Lakap : LadyD. -D.

Şöhret
Puan: 17

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 25, 2010 10:45 pm

Connor'un bedenini kendi bedeninle hissetmişti.Bir bütün olurken duyduğu acı ve boş odada yankılanan acı dolu sesi beynine kazınmıştı ve bunu hiç bir zaman unutmayacaktı.Dokunuşları ve onu içinde hissettiğinde zevkle gelen vahşilikle tırnaklarını Connor'un bedenine geçiriyordu.Terden ıslanmış vucudunun her bir bölgesine dokunuyor teninde gizli kalmış kendini arıyordu.Acı duysada Connor'la yaşanan bu haz ona tecrübe kazanmıştı.

İkiside küçük kanepede sıkıştepiş yatıyorlardı.Connor Dylan'la olan işini bitirince yana doğru yatıp terini sildi.Dylan ise gözlerini ayırmadan ona bakıyordu.Connor hızlıca ayağa kalktı ve pantolonunun düğmelerini iliklerken nefes almadan söylendi "Ben pek kalamıcam." Dylan belki de sonrası gelir ümidindeyken bir anda kırılan bir cam gibi hayalleride aynı o şekil kırıldı,parçalandı.. Dylan'ın dolan gözlerine aldırış etmeden;kendi gibi yerlerde sürünen bakiriyetinin simgesi olan kana bakarak cevap verdi."Kalman için bir sebep yok. " Dylan bu söylediklerinin ardından yerden iç çamaşırını almak için ayağa kalkmaya hazırlanırken dudaklarında aniden Connor'unkileri hissetti.Yüzünü terden ıslak avcunun içine aldı ve onun kayıp gidişini izledi.sonra. "Sağol güzelim, annene teşşekürlerimi iletirsin." deyip kapıdan hızlıca çıktı Dylan arkasından bağırırcasına "İletirim,nedemek C.! Yine beklerim." dedi.Bu söylediğinin ardından kendini tekrar f*hişe gibi hissetmişti.Dylan kendinle başbaşa kalmıştı.Bir süre yerdeki kanına bakarak kendinle konuştu.

Yapacağı tek şey o kapıdan hiç birşey olmamış gibi çıkmak ve eskisi gibi bakire kız olmaktı.Bakire kız kısmı saçmaydı.En azından öyle davranmalıydı.


-Bitti-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.   Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır. Icon_minitimePerş. Ağus. 26, 2010 1:08 pm

Rpleriniz puanlandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Büyük bir sırrın bedeli de oldukça büyük olmalıdır.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Büyük Alan
» Denter's, Devleşme Yolunda Büyük Adımlar: Defile Zamanı!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Queens :: Helieen Justen-
Buraya geçin: