Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Öylesine bir toplantı..

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Ryan Mead
İş Dünyası
İş Dünyası
Ryan Mead


Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 22/07/10

Şöhret
Puan: 0

Öylesine bir toplantı.. Empty
MesajKonu: Öylesine bir toplantı..   Öylesine bir toplantı.. Icon_minitimePtsi Ağus. 16, 2010 7:38 am

-Alo, Günaydın London. Ben Ryan, nasılsın?
- Ahh, Mead günaydın, sen nasılsın?
-Teşekkür ederim. Ben tebrik etmek için aramıştım, bir iş kurmuşsun sanırım.
-Sağol Mead, sonunda hayalleirmi kavuştum.
-Hayal mi? Dur bakim, doğru ya o yüzden kaçamamış mıydın Amerika'ya.
-Çok sağol hatırlattığın için Ryan.
-Her zaman, neyse bunları geçelim de bence bu denli başarılı bir kuruluş kutlamayı hak ediyor. Bu akşam kutlamaya ne dersin, hem belki daha detaylı anlatırsın bana şu işleri.
-Olabilir, bende kendime vakit ayırmak için yer arıyordum zaten.
-Tamam o zaman Palace'da restorantda saat sekiz gibi buluşalım.
-Tamam orada olurum,
-İstersen seni aldırabilirim?
-Gerek yok, vaktinde orada olabilirim sanırım.

Çok eski bir dostla küçük hoş bir sohbetin ardından kapanan telefon derin bir düşünce yaratmıştı Ryan Mead'in üzerinde. Kısa süreli bir maziye dönüş ile dalan gözler ve dudaklarda oluşan küçük bir tebessüm şeker tadında anıların izleriydi. Küçüklüğünün Londra'sında anneannesinin bahçesinden London'ların bahçeye gizli gizli girdiğini hatırlıyor az çok; daha kısa pantolon giydiği zamanlar eski bir resme bakar gibi gözünün önünde canlanıyordu. Güzel günler geçiriyordu Londra'da, sadece abisinin huysuzlukları artıyordu orda o zamanlarda da Ryan'a bulaşıyordu hep. Çocukluk işte; Ryan da uslu biri değildi küçükken hani, çatıda sabahladığını hatırlıyordu ve abisinin kaplumbağasını fırlattığını. Sonrasında epey hırpalanmıştı abisi tarafından ama pişman olmamıştı hiç onu yaptığına, asiydi. Ama şimdi pişmandı abisini üzdüğüne, kanserden öldüğünde ne olduğunu bile anlayamamıştı yaratılan telaştan. Herkes çekildiğinde sessizlikle başbaşa kaldığında anlamıştı kaybının ne kadar büyük olduğunu; çocuktu, ağlayabildiği kadar ağlamıştı o zaman, kendini durdurmadan... Aynı sessizlikte bunları düşünürken dolan gözlerine hakim olduğu gibi kendini kasmadan.

Gözlerini kırpıştırıp kendini hızla çekerken anılardan tutamadığı bir damlayı kuruladı hemen. Kendi bile görmek istemiyordu ağladığını; güçlüydü artık hem de çok güçlü. Bir hışımla kalkmıştı yerinden ceketini alıp evden çıkmış kendini işine vermek üzere ofisine gitmişti. Gün boyu yoğun bir çalışma programı tutturmuştu kendine, ona da uymuştu büyük ölçüde. Sekreteri her yeni bir toplantının bitmesiyle şaşkınlıkla ona bakıyordu, uzun süredir bu kadar hırpalamamıştı Bay Mead kendini; üst düğmesini çözüp hafif gevşetmişti kravatını. Çıkardığı ceketini askıya asarken kolundaki saate bakınca hiç durmadan ceketini almıştı yeniden eline. Çıktığında onu durdurmaya çalışarak bir şeyler söylerken Ryan "Bundan sonrasını iptal et, başka bir toplantım var ve bir de bana mali müşavir bul." deyip çıkmıştı apar topar ofistende.

Tekrar eve girdiğinde merdivenlerden inen Connor'ı süzüp "Seni evde görmek ne güzel." diye laf sokuşturmayı ihmal etmedi. "Akşam yemeğine de kalıyorum, ne kadar şanslısın." diyen oğluna bakarak "Ama sanırım sen oldukça şanssızsın, yemekte olmıcam. Dışarı çıkıyorum, toplantım var." derken merdivenleri dinamik bir şekilde çıkmaya başlamıştı Ryan. "Gelmemi istemiceksin di mi yine?" demişti oğlu arkasından seslenerek. Ryan durup trabzana yaslanarak "Hayır, sanmıyorum yalnız gitmeliyim." deyip yoluna devam etmişti. Odasına girip hemen günün yorgunluğunu atmak için kısa bir duş alan Ryan hemen giyinip çıkmıştı. Tercihi takım elbiseden yanaydı ama kravat takmamıştı; bugün onu çok daraltmıştı kravatı.

Arabadan inip otele girdiğinde onu karşılayan görevliye misafirinin geleceğini ve onu doğru restoranta getirmesini tembihledikten sonra restoranta geçerek güzel bir yere kuruldu Ryan. Önden bir kadeh viski söylemiş ve henüz yeni eline almıştı ki kapıdan giren London'ı görerek kadehini bıraktı ve yerinden nezaketle kalktı London masaya gelirken. Sandalyesinden uzaklaşarak London'a doğru birkaç adım atan Ryan "Zamanlaman harika." dedikten sonra eski dostuna tek koluyla sarılarak yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra sandalyesini çekip oturmasını bekledi. London oturduktan sonra kendisi de yerine geçip biraz önce içemediği viskisinden bir yudum almıştı. "Ne yapalım, mönüyü mü isteyelim? yoksa önden bir kadeh bir şeyler içer misin sende?" diye sorarak onun tercihine bırakmıştı akışı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
London van Denters
İş Dünyası
İş Dünyası
London van Denters


Mesaj Sayısı : 49
Kayıt tarihi : 20/07/10
Lakap : Lon. Lonnie.

Şöhret
Puan: 0

Öylesine bir toplantı.. Empty
MesajKonu: Geri: Öylesine bir toplantı..   Öylesine bir toplantı.. Icon_minitimePtsi Ağus. 16, 2010 10:20 am




      Sabahın 3'üne doğru çizim masasında, bir elinin parmaklarının üzerinde durduğu kuru pastellerle renklendireceği çizimlerinin üzerinde uyuyakalmıştı. Kurduğu yeni iş sebebiyle gece geç saatlere, hatta sabahlara kadar çalışıyor, kolleksiyonlar için kıyafetler tasarlıyor ve çoğu zaman da ilham gelmesini bekliyordu. Kolleksiyondan da çok, yakın zamanda hazırlayacağı ve her şeyi belirleyecek o defile için kafasını yoruyordu. O defileyle beraber moda dünyasına asıl adımını atacak, modacıların gözüne girecek ve hayalini gerçekleştirmeye yaklaşacaktı. Gerçekten farklı bir şeyler yapmalıydı, dikkat çekecek ve klasik olmayan bir şey.
      Telefonunun sesine uyanmıştı, arayan Ryan'dı. İngiltere'de küçüklükten beri komşuydular ve o günler hatıralarında çok önemli ve değerli bir yer kaplıyordu. Boynu ve beli ağrıyordu ve klima açık kaldığı için başı da ağrıyordu. Bunun büyük bir salaklık olduğunu düşünürken, bir yandan da Ryan'la konuşuyor, malzemelerini topluyor, saçını düzeltiyordu. Gerçekten darmadağın olmuştu, bu defile işi hayatını epey hızlandırmış, normale göre arada takip edemeyeceği bir tempoya sürüklemişti. Cumartesi gününün sabahında böyle yığılı kalmak London için bir dezavantajdı. Sonuçta daha çalışması gereken bir sürü şey vardı, kumaş seçmeye gidecekti, mekan müdürüyle konuşacaktı. O sırada Ryan gerçekten bir kurtarıcı gibi telefonunun çalmasını sağlamış olmalıydı. Bunca işin arasında bir nefes alıp, rahatlamak için Palace'da mükemmel bir akşam yemeği gibisini düşünemiyordu.
      Akşam geldiğinde, o mutluluk edici rahatlama yemeği için zinde gözükmekle birlikte, yeni aldığı Oscar de la Renta elbiseyi giymenin mutluluğunu da yaşıyordu aynı anda. Dışarı çıkmadan önce kızı Herminia'ya mesaj bıraktı, evde durduğu nadir görülen kızına.


    Herminia, ben Palace'da toplantıya gidiyorum. Herhangi bir şey istersen mesaj at, seni seviyorum.

Gülümseyerek merdivenlerden indi ve dışarıda bekleyen arabasının içine atladı. Çok pahalı bir araba sayılmazdı ancak aile arabaları gibi de değildi. London lükse düşkün bir kadın olduğu için, hem biraz cebini yakan hem de yüzünü güldüren şeylerden hoşlanıyordu. Manhattan'ın parlayan ışıklarıyla süslenmiş NY Palace'a vardığında gözleri gülüyordu. Hem Ryan'ı görmeyeli baya uzun zaman olmuştu, neye dönüştüğünü ve ne işler yaptığını merak ediyordu. Zaten karnı da zil çalmaktaydı, ne de olsa bunca işin arasında atıştırabildiği tek şey krep, kurabiye ve şaraptı. Masada onu gördüğünde yüzüne o eski çocuksu gülümsemesi yayıldı. Haylazlıklarını, yaramazlıklarını, kaçışlarını ve korkuşlarını hepsini çok net hatırlıyordu Lon. Sarılıp, birbirlerinin yanaklarına küçük birer öpücük kondurdular. Ardından Lon, Ryan'ın masada duran viskisini fark etti ve gülümsedi. "Ne yapalım, mönüyü mü isteyelim? yoksa önden bir kadeh bir şeyler içer misin sen de?" Cevabı net ve açıktı. "Aslına bakarsan sabahtan beri sadece iki küçük krep yedim. Mönüyü tercih ederim." Garson yanlarında belirdiğinde ona siparişi söyledi ve arkasına yaslanarak bu boş ve keyifli zamanın tadını çıkarmaya karar verdi. "Ee Ryan Mead, İngiltere'den beri neler değişti, anlat bana. Özlemişim seni."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Öylesine bir toplantı..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: The NY Palace Hotel-
Buraya geçin: