Tazelenen Bayat Dostluk.

Dylan kuş tüyünden olma kabarık yastığına öyle bir gömülmüştü ki birden nefesi kesilerek uyandı.Saate baktı,saat oldukça erkendi o bunu aldırış etmeden yataktan kalktı çünkü Jasmine ile buluşmak için Central Parkına gidecekti.Hızlı adımlarla merdivenlere yöneldi anlaşılan merdivenler yine silinmişti.Tam hergün ne bu böyle diye hizmetçilere çıkışıcakken dünkü azarlamarı geldi aklına,aldırış etmeden hizmetçinin birine seslendi.Karşıda saygı duruşuyla bekleyen hizmetçiyi baştan aşağı süzdü ve aşağalayıcı gözle gözlerine bakarak söze başladı "Süt istiyorum ne sıcak ne soğuk ve yanına bir kaç kurabiye " hizmetçi tamam der gibi başını salladı ve birşeyler mırıldanarak mutfağa doğru gitti.
Dylan saçlarını toplayıp banyoya doğru yürüdü.Yüzünü soğuk suyla yıkayarak isteksizce dişlerini fırçaladıktan sonra hızlıca tekrar odasına döndü.
Odada duyulan tek ses Dylan'ın sesiydi "Ne giyeceğim ben".Dolabı tıka basa doluydu ve bu o soruyu hiç utanmadan kendi kendine sorma cesareti bulmuştu.Dolabının kapağını açtı ve kahverengi bir etek buldu hemen onu giyerek aynaya baktı." Evet bu iyi ! " diye mırıldanarak üzerine uyumlu birşey bulmak için tekrar dolaba döndü.Sonunda bulmuştu krem rengi saten kumaştan yapılma oldukça parlak bir kısa kollu gömlek.Bu Central Park için oldukça iddialımıydı?
O bunu aldırış etmeden gömleği üzerine geçirdi.Makyaj masasına oturmadan en son DKNY'den aldığı krem renkli oldukça alçak topuklu babetlerini ayağına geçirdi.Sonunda makyaj masasına oturabilmişti.Göz makyajını abartılı yapmıştı.Dudaklarına parlatıcıyı sürüp,boynuna krem rengiden inciden yapılma kolyesini geçirip düğümledi.Saçlarını arkadan dağınık bir topuz yapıp kahverengi bandajını taktı.Çantasını alıp doğruca çıkış kapısına yöneldi.Arabasına büyük bir ihtişamla binmişti çünkü babasının ona yeni hediye ettiği arabaydı bu.Hediye etmesinin sebebi ise son sınavından +A* almasıydı.Arabayı hızlıca sürdü radyodan gelen Katy Perry'nin I Kissed A Girl şarkısını söyleyerek.
Sonunda gelmişti Jasmine'nin ben burdayım dedirten kıyafetinin rengine bakıp iç çekti ve sonunda onun yanına doğru yürüme cesaretinde bulundu. "Hey, Racheel! Tam zamanında burdasın sözünü tutmuşsun!" diyerek ondan gelecek sözleri beklercesine gözlerini ona dikti. "Sözler tutulmak içindir." Dylan bu cevaba yüzünü buruşturup devam etti " Cici kızlıktan Filozofluğa geçiş mi yaptın J. " omzunu silkip biraz bekledikten sonra devam etti " Hava oldukça güzel yürümeye ne dersin tatlım" Jasmine başını salladıktan sonra Dylan yapmacık bir ses tonuyla devam etti onu birkaç kere göz ucuyla süzdükten sonra "Bu arada çok çok şeker olmussun ! "

Jennie siyah topuklu ayakkabılarının üzerinde yürümekte hiç zorluk çekmezken uzakta kendisiyle aynı apartmanda oturan Jasmine'i gördü ve Matt'in koluna yapıştı.Yanındaki de aynı sınıfta olduğu kız Dylan'dı.Dylan ile konuşmak için bir defa çaba göstermişti ama ondan olumlu bir şey göremeyince vazgeçmişti.Jasmine'e hiç güvenmiyordu.O yüzden Matt'in koluna sıkıca yapışmıştı ve sanki yavrusunu korumak isteyen bir panter gibi pençelerini çıkartmaya yelteniyordu.Matt neler olduğunu anlamadı ve Jennie'ye "Neler oluyor?Neden bir anda tuhaf davranmaya başladın?" dedi.Jk Matt'e bir kıskançlık krizinde olduğunu söleyip aralarını bozacak kadar aptal bir kız değildi.Dylan umrunda bile değildi ama Jr.'den çok şey bekliyordu.
Jennie yavaşça yanlarına doğru yaklaştı ve gayet içten ve sıcakkanlı bir sesle "Aa! Jasslyn Rachel ve Dylan!" dedi.Jass hemen alay edermişçesine gülümsedi ve "Jasmine" dedi.Jennie Jasmine'den hoşlanmamasına rağmen Dylan için gerçekten de bir sempati duyuyordu.Sırf Dylan için"Ah! Pardon, neyse nasılsınız?" diye sordu.
Jasmine Dylan'ın konuşmama isteğini görmezden gelerek"İyiyiz tatlım.Sen nasılsın?Oturmaz mısınız?" dedi.Jennie Matt'i dürttü ve onun oradan uzaklaşmasını ister gibi baktı.Dylan Matt'i baştan aşağı süzdü ve yüzünde hınzırca bir gülümseme belirdi.Jennie fark etmemişti Dylan'ın bu bakışını.Onun tek takılmış olduğu Jasmine'di.
Matt oradan uzaklaşırken Jenn kendini Dylan ve Jasmine'in yanına attı.Dylan'a sımsıcak gülümsedi ve "Senin dışarı çıktığını bilmiyordum."dedi.Dylan da ona bakarak "Ben de aynısını senin için düşünüyordum." dedi.Jennie hiç kimseye güvenmezdi ama içinde Dylan'a güvenmesini gerektiren bir şeyler vardı.Bu çok tuhaftı.Çok kolay arkadaş edinirdi ama Dylan herkesten farklıydı ve onda diğerlerinde olmayan bir şey vardı..

Jennie gayet tatlı ve muzurca "Matt'i mi diyorsun? O benim erkek arkadaşım."dedi ve kıkırdadı.Dylan da yapmacık da olsa güldü ve "Ne güzeel." dedi.Aslında bu durumdan pek de memnun olduğu söylenemezdi.Matt ona gayet yakışıklı ve zeki gelmşti.Çokta sadık birine benziyordu.Dylan'a da bu gerekmiyor muydu?Sadık ve güvenilir bir sevgili tıpkı ufak köpek dostlar gibi...
Jasmine hala kurabiye yemeye devam ediyordu ve onun bu obur davranışları hep böyle sürecekti.Jennie Dylan'la biraz konuşmak istiyordu ve konu açmaya karar vermişti."Ee, Dylan bu sene tatile gittin mi?"diyerek Dylan'ın yüzüne baktı.Dylan ve Jennie gerçekten sohbete dalmışlardı.Tuhaftu bugün olanlar.Dylan galiba Jennie'yi yanlış tanıyordu ama diğer taraftan da Matt konusu Dylan'ın kafasını karıştırıyordu."Matt benim olmalı tatlım." diye içinden geçirdi.
Sohbetten tamamen bağımsız bir şekilde kurabiye yiyen Jasmine kurabiyelerin sonunu görmüştü galiba ama açlığını hala bastıramamıştı.Jasmine kurabiyeler bitince Jennie'yi baştan aşağı süzdü ve "Senin bu kadar şık giyinmen olası değil cici şey." diye aklında sinsice planlar yapmaya başladı.Jennie "Haydi Starbucks'a bir şeyler içmeye gidelim." dedi ve gülümsedi.Tam kalkacakken Jasmine saçından turkuaz tacını çıkardı ve elinde bir şeyine bakıyormuş gibi yaptı.Jennie ve Dylan ne olduğunu anlamadan Jasmine tacın biraz keskin kısmını Jennie'nin üzerindeki şık beyaz gömleğe sürttü.Jasmine becermişti gömleğin bir yerini delmeyi.Jennie ne olduğunu anlamadı ve "Sorun değil Jr." dedi.Rachel yüzünü buruşturdu ve yüzüne üzülürmüşçesine ve masum bakan ifadesini takındı."Çok üzgünüm Jenn.Böyle olacağını bilemezdim." diyerek buğulu sesiyle Jennie'yi bunun bir kaza olduğuna inandırmıştı.

Dylan çantasından telefonu çıkartıp saate baktıktan sonra tekrar yerine koydu.Dağılan topuzunu azda olsa toparlamak için iki elinide saçlarına götürüp hafif rüzgarla uçuşan saçlarını tekrar topuzunun içine koydu.Sessizlik yüz tutarken bu yüzün oluşmasını engelledi Jasmine atılarak lafa başladı "Kızlar, yarın akşam Harrison Street'e gitmeye ne dersiniz?" ilk cevabı Jennie'nin vermesini bekledi biraz bekledikten sonra Jennie cevabı vermişti."Olur, Matt'te gelir belki, sorun olmaz sanırım?"

Matt.. diye geçirdi içinden bir solukla...
Luke'dan yeni ayrılmış ve aşık olmamaya yemin etmişti.Bu çocukta nerden çıkmıştı?Yasak elma görevini üstlenerek karşısında belirivermişt.İçindeki dürtülere engel olmalıydı.Matt'in bir sevgilisi vardı ve birbirlerini sevmekte olan çift tablosunu en iyi şekilde de yansıtıyorlardı.Dylan boğazını temizleyetek cevap verdi."Yok sorun falan olmaz, biraz kalabalık oluruz hem bu harika olur." harika olur? umarım yanlış anlamazlar diyerek tekrar iç çekti ve hemen konuyu değiştirmek istercesine hızla aklına gelen ilk soruyu onlara sordu "Kıyafetim hakkında yorumlarınızı alabilirmiyim? " böyle sorulardan nefret ederdi daima,Jasmine bunun farkına varmışcasına gözlerini kısıp Dylan'a odaklandı başını iki yana salladı ve soru sorarcasına dudaklarını büktü.Jasmine iyi arkadaş rolünü iyi mi oynuyordu yoksa en ufak hatasını bulup ona çelme mi çakacaktı?

Dylan tuhaf bir ses çıkarttıktan sonra "Yok sorun falan olmaz, biraz kalabalık oluruz hem bu harika olur."dedi.Jennie hiçbir şey anlamamıştı."Harika olur?Harika olur?Bu da neydi şimdi?" diye aklına gelenlereri değerlendirdi."Ahh Jennie saçmalama Dylan o.Rachel mı sandın onu?" diye tekrar düşündü ve bundan emin oldu.Dylan tam o sırada "Kıyafetim hakkında yorumlarınızı alabilirmiyim? " dedi ve konuyu değiştirdi.Jennie'nin aklındakiler uçup gitmişti.Nede olsa Dylan ona hiç olmadığı kadar güven veriyordu.Sanırım onu sevmeye başlamıştı.Jasmine tuhaf bir şekilde bakmıştı Dylan'a galiba kıyafetini pek hoş bulmamıştı ve bunu belli etmemeye çalışıyordu.Jennie o bütün yüzüne yayılan gülümsemesiyle Dylan'a döndü ve "Muhteşem görünüyorsun.Öyle değil mi Jass?" diye sordu.Jasmine sanki başka bir şey düşünüyordu ve Jennie'nin bu onay sorusuna boş gözlerle bakarak "Efendim?". Jennie Rachel da bir tuhaflık olduğunu anladı ve sorusunu gülümseyerek tekrar etti ve "Dylan muhteşem görünüyor öyle değil mi?"dedi.Jass neye uğradığına şaşırmış gibi bakıyordu ve sonunda kafasını sallayarak "Ahh evet muhteşem görünüyor." dedi.Tekrar Jasmine'in o yapmacık gülümsemesinin yüzüne yayıldığını fark etmişti Jennie ve tuhaf şeyler olduğunu seziyordu.Nede olsa hisleri kuvvetliydi.
Jasmine saçını düzeltti ve ardından kendine güvenirmişçesine arkaya savurdu Dylan'a baktı.Sonra "Matt diyorduk değil mi?Ne kadar da şanslısın Jk.Bu dönemde onun kadar yakışıklısını ve güvenilirini bulamazsın.Sen de öyle düşünmüyor musun Dylan?".Dylan gülümsedi ve "Evet.Tanışmıyoruz ama bencede öyle.Umarım tanışırız bir gün." dedi."Jasmine ne yapmaya çalışıyor?Yine aklından ne sinsice planlar geçiyordu?Matt'i sana bırakacağımı sanmıyorsun herhalde Jr." diye düşündü.Jennie kendini topladı ve "Evet tanıştırırım bir gün.İyi anlaşacaksınız eminim." dedi.Jasmine sırıttı ve "Bencede gerçekten iyi anlaşacaklar." dedi.Dylan'a döndü ve gülümsedi.Jennie'nin aklı karışmıştı.Tuhaf şeyler olacaktı ve Jass yine başroldeydi.

"Matt diyorduk değil mi?Ne kadar da şanslısın Jk.Bu dönemde onun kadar yakışıklısını ve güvenilirini bulamazsın.Sen de öyle düşünmüyor musun Dylan?" Jasmine ne yapmaya çalışıyordu.Jennie'yle aynı sınıftaydı böyle bir durumu çakarsa onun için zor bir dönem olurdu.Dylan gözlerini Jasmine'den alıp Jennie'ye odakladı.Masum kız tavrına büründükten sonra hafifçe gülümseyip yanıt verdi "Evet.Tanışmıyoruz ama bencede öyle.Umarım tanışırız bir gün." Dylan,Jennie'nin olanları anlamaması için içinden tanrıya dua ediyordu.Skandallarla dolu hayatını geride bırakmış tertemiz bir sayfa açmıştı kendine,hemde oldukça temiz bir sayfa.
Jennie'nin aklından neler geçiyor bilinmezdi ama şaşırmış ve adeta kafasında dönenlerle baş ediyor gibiydi.Kendinden emin bir şekilde Dylan'a doğru döndü ve konuşmaya başladı ağzından çıkanlar önceden tasarlanmıştı bu her vurguda her tonda belli oluyordu "Evet tanıştırırım bir gün.İyi anlaşacaksınız eminim." Jasmine kahkaha atmamak için kendini zor tutuyora benziyordu kahkahanın yerini sırıtmaya verip "Bencede gerçekten iyi anlaşacaklar." diyerek bakışlarını Dylan'a döndürdü.
Bu sözleri söyledikten sonra o kadar gıcık bir gülümseme belirmişti ki suratında Dylan'ın kalkıp ona bir tokat atası gelmişti,gözlerini kıstı ve Jasmine bir bakış attı.Bu bakış iyi dostumsun ve beni ele verme mesajı veriyordu.Dylan ellerini Jasmine'nin sıska omuzuna attı.Bu içtenlikten gelen birşey değildi sadece söylememesi gereken bir durum içindi.Poh pohlama JR. bunu severdi ve Dylan'da onu uyguladı.Umarım işe yarar ve Jasmine onu ele vermezdi daha dostluklarının temelleri yeni oluşmaya başlamışken.

Jasmine yeni bir sohbet başlatmıştı.Giyim tarzları üzerine kurdukları sohbetler herzaman uzar giderdi ve hiçbiri bundan bıkmazdı adı moda değilmiydi işte.Dylan'ın aklına Jasmine ile aldıkları kırmızı kıyafet geldi nerdeyse onu hiç giymemişti dolabında öylece duruyordu.Değerlendirmenin vakti gelmişti.Sohbet daha da koyuyken Jennie'nin telefonun sesiyle herkes sessizliğe büründü tabi ki Jennie dışında.İhtişamla telefonunu açtı.Sesi titrer gibiydide aynı zamanda da heyecanlıydı."Efendim? Ah, tamam hayatım geleceğim..." Dylan "hayatım" kelimesini duyunca yılan görmüşcesine buz kesilmişti.Neden Matt için böyle duygular besliyordu.Olmaması gereken duygular... İnsan içinden çıkaramazdı ve Dylan'da o çıkmaza girmeye kararlı gibiydi.

Jasmine'de Dylan'da susmuş Jennie'yi dinliyordu.Sonunda telefonu kapatmıştı.Anlaşılan onunla buluşacak diye iç geçirdi Dylan.Özenebileceği aşkttı yaşadıkları imrenmişti.Dylan'ı karmaşık düşüncelerden kurtaran Jasmine'nin cırtlak bir sesle sorduğu soruydu "Arayan kimdi Jen?" Jennie utanmıştı bu yanaklarının kızarıp yüzünü buruşturmasıyla verdiği cevaptanda belli olmuştu. "Matt."
Yüzünü somurtmasıyla Dylan'ın aklına şüpheci bir fikir iniş yapmıştı. "Matt olduğu için mi yüzünü somurttun yoksa başka bir şey mi oldu?"

"Hayır o yüzden somurtmadım, şey, benim gitmem gerek kızlar, akşam Matt'in ailesinin yanına gideceğim onun için biraz gerginim" Jennie lafını bitirdikten sonra her zaman ki yaptığını yaptı Jasmine. "Ne giyeceksin?" Jennie şaşkın gözlerle Jasmine'e daha sonra Dylan'a bakıp devam etti. "Siyah klasik bir elbise giymeyi düşünüyorum, sizce olur mu?" Dylan gözünün önünde onu siyah bir elbiseyle canlandırdı olamazdı yani olurdu ama onun için olmazdı.Siyah elbise onun kıvrımlarını ve yüz hatlarını ortaya çıkarır ve beyaz teniylede herkesin dikkatini çekerdi.Dylan boğazını temizledi gülümsemeyi suratına yayıp ona cevap verdi "Bence mor giymelisin hafif cart,bu senin yüz hatlarını ortaya çıkarırır aynı zamanda da vucüt hatlarını öyle değil mi J." Sinsi bir gülüş evet Dylan'ı tamamlayan bu gülüştü.Jasmine yüzünde yayılan sinsi gülüşü bozmuştu. "Hayır, siyah giymeni öneririm Jk."

Neydi bu şimdi Jasmine bu kızı sevmezken ona neden doğru fikirler veriyordu.Dylan başını sallamakla yetindi.Jennie tedirgin bir şekilde el salladı "Neyse kızlar artık gideyim, bu güzel gün için size teşekkür ederim." diyerek topuklarını çıtlata çıtlata gözden kayboldu.

J. ve D. yalnız kalmıştı.Dylan bakışlarını Jasmine'e döndürdü. "Sadece hoşlantı " Jasmine uzatmak istemiyordu. " Peki.Bakalım öyle olsun" biraz sustu ve ardından devam etti.Söyleyeceklerini beyninde tartıyor ve hala düşünüyordu ama söylemeye karar kılmıştı ve onu yapmalıydı eğer bu Jasmine ise. "Onunla yatmayı düşünmüyorsun öyle değil mi? " Dylan bu soru karşısında afallamıştı." Saçmaladığının farkındamısın Jasmine? Neyse buranın havası kaçtı Starbucks'a gidelim soğuk bir kahve bana oldukça iyi gelir." İkiside hiçbirşey olmamış gibi kahkaha attıktan sonra Dylan'ın arabasına doğru sarmaş dolaş yürüdüler.İkisi de nefretlerinin farkındaydı ama zamanı gelene kadar rollerine en iyi şekilde oynamaları gerekiyordu.

-Bitti-

* Jasmine & +2
* Jennie & +2
* Dylan & +2

Spoiler:

RPG puanlandı.