Gossip Girl'ün çıkarttığı o inanılmaz haberden sonra, Loretta yeni yeni kendisine geliyordu. Okuldaki tüm ucubelerin ona olan bakışı değişmişti. En alt basamakta oturmaya mahkum kalanlar bile onunla konuşabiliyordu. Hayatında hiç bu kadar düştüğünü hatırlamıyordu ve bir an önce yeni haber sayesinde o salak haberin unutulmasını istiyordu. Çok fazla takılmıyordu artık, ne de olsa Jeremy ondan hoşlandığını göstermişti. Artık sevgili olduklarına göre, Jerry kimsenin Loretta'ya "ucuz kız" gözüyle bakmasına müsade etmezdi. Bu zamana kadar Loretta'yı sahiplenen bir çok erkek olmuştu ama hiç birisi Jeremy'nin ona verdiği rahatlığı verememişti. Hala çözemediği bir şey vardı onda, hala anlamadığı bir şey. Ve bu herneyse Loretta'yı ona sıkı sıkı bağlıyordu. Loretta'nın hayatında hiç bir şey daima sürmemişti ama hiç bir şeyin daima sürmesini de bu kadar istememişti. Her saniyesini, her dakikasını onunla geçirmek isterken bunu bastırmak zorunda kalıyordu. Onu sıkmaktan öylesine korkuyordu ki! Yanındayken konuşmaya bile çekiniyordu. Jeremy, bu derece büyük heyecan katıyordu hayatına, bu derece büyük mutluluk...
Jerry'nin arkadaşları ile dışarı çıkacağı bir günde, Loretta'da biraz kafa dağıtmanın hiçde fena olmayacağını düşünmüştü. Kafa dağıtmak dediği anda aklına gelen bir tek kişi olmuştu; Loretta'nın sayılı dostlarından biri olan Clementine. Onunlayken bütün negatif duygulardan arınıyordu. Tüm olumsuzluklar tam o anda peşini bırakıyordu. Cindy'le, Michelle'le, Brooke'la olmak da mükemmeldi elbette ama Clementine daha çok kendisi gibiydi. Tıpkı adı bile konulmayan bir yöntemle birilerinin aklına girmek gibiydi. Nasıl olur da iki insan aynı anda aynı konulara yoğunlaşabilir ki? Aralarındaki bu özel arkadaşlık bağı, onları birbirlerini tamamlayan ruh ikizlerine çeviriyordu adeta. İşte bütün bu geçerli sebepler yüzünden tanrının bile unuttuğu bu bar köşesinde yanında oturan kişi Clementine'di.
Bu ucuz barın, eski püskü kapısından içeri girildiğinde - tıpkı her barda olduğu gibi - uzunca bir tezgah göze çarpıyordu. Tekli, yüksek tabureler bu kirli tezgahın önünde beceriksizce dizilmişti. Alt sınıf olduğu her haliyle belli olan bir kaç insan barın tam ortasındaki disko topunun altında dans ediyordu. Topa bakıldığında bir kaç parçasının kırıldığını ya da eksik olduğunu görmek mümkündü. Koyu kırmızı renklerin hakim olduğu bu barda pek çok garip görünüşlü insan bulunabilirdi. Loretta ve Clementine'in saçtığı ışık işte tam da bu yüzden fazlasıyla göze çarpıyordu. Geçen gün yaşadığı uyuşturucu felaketinden sonra bu bara gelmenin pek de doğru olmadığını düşünse de, bir kez daha sorumsuzca davranmıştı işte. Jeremy'nin buraya - asla - uğramayacağını bildiğinden bu iki kızı, aç bir kurt gibi saldırmayı bekleyen erkek sürüsünün arasından kurtarabilecek bir süper kahramanın olmadığını da biliyordu. Yine de onlara yardım edebilecek Jerrmy'den daha az seksi, hafif tombul, mavi üniforma giymiş coplu adamlar bulabilmek mümkündü.
Loretta önünde duran buzlu viski bardağını kavradı ve olduğu gibi kafasına dikti. Yarısı dolgun dudaklarının kenarlarından çenesine doğru aksa da bunu pek önemsemedi ve sağ elinin tersiyle sildi. Karşısında bir ayna olmadığı için rujunun yanağına bulaştığını fark etmemişti bile. Alev kızılı saçlarını mekanda ki müziğin ritmine uydurur bir biçimde savuruyordu. Kafası sağa sola hareket ederken beyninin fırlama ihtimalinden korktu ve bunu yapmayı kısa bir süre kesti. Bir viski daha isterken boşta kalan elinin Clementine tarafından doldurulduğunu hissetti. Elindeki uyuşturucuya baktığında bunun dişine göre olmadığına karar verdi. Yine de lazım olabileceği düşüncesiyle geri vermedi ve onu çantasının içine daldırdı, güvenli bir köşeye bıraktı.
Çantadan elini çekerken çıkarttığı beyaz toz dolu iki tane naylon poşetten bir tanesinin göğsünün arasına sıkıştırdı. Diğerini Clementine'e uzatacaktı ki, yan taraflarında bulunan bir adamın üzerine yığıldığını gördü. Telaşla oturduğu bar taburesinden kalktı ve yerde hareketsiz duran Clementine'e doğru eğildi. Üzerine düştüğü adamda tıpkı Loretta gibi onun başında onu kaldırmak için uğraşırken, ellerinin pekde masum olmayan bir yerde Clementine'in göğüslerinde olduğunu fark etti. Loretta öncelikle ne yapması gerektiğini kestiremedi ama daha sonra aklına gelen ilk tepkiyi verdi. Ufak bir çığlığın ardından tezgahtaki çantasını kaptı ve adamın kafasına geçirmeye başladı
"Çek ellerini ondan! Seni lanet olası - serseri!"