Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Özlem.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cinderella Pysean
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Cinderella Pysean


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Cindy.

Şöhret
Puan: 0

Özlem. Empty
MesajKonu: Özlem.   Özlem. Icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 12:38 pm

Özlem. R07 x Özlem. 65196147109593294394
Jeremy M. Whitehouse
Cinderella Pysean

Jeremy ile mesajlaştıktan hemen sonra buluşma sözü verdik ve bende hızla giysi dolabımı açarak kendime kıyafet seçmeye başladım. Hava yine kavurucu bir sıcaklıkta olduğu için üzerime mini beyaz bir şort giydim. Üstüme beyaz, straplez bir tişört geçirdim ve beyaz rugan ayakkabılarımı hızla ayağıma geçirdim. Sarı saçlarıma beyaz bandanamı taktım, pembe cüzdanımı kapıp evin anahtarını elime aldım ve dışarı çıkarak kapıyı çektim. Beyaz, Porche marka arabama hızlı adımlarla ilerliyordum. Dışarıdaki nem ve sıcaklık bedenimi kavuruyordu ve kıyafetlerimin bedenime yapışmasına sebep oluyordu. Ensemde gezinen saçlarımda ensemin terlemesine ve yanmasına sebep olup insanı bunaltıyordu. Sonunda arabama varabilmiştim. İstekle kapıyı açtım ve arabayı çalıştırır çalıştırmaz klimayı açtım. Beyaz güneş gözlüğümü çıkararak gözüme taktım ve en sevdiğim CD'yi açıp Starbucks'a doğru yol almaya başladım. Starbucks'a vardığımda her zamanki gibi her taraf tıklım tıklım doluydu. Arabamdan indiğimde gözlerin benim üstünde olduğunu anladım ama umursamayarak içeriye geçtim. İçeride boş bulduğum bir masaya oturdum ve güneş gözlüğümü çıkararak açık renk masanın üzerine koydum ve Jeremy'i beklemeye başladım. O sırada genç bir garson menüyü getirdi ve gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Menüyü elime aldım ve söyle bir göz attım. Bildiğim şeylerdi ama yinede vakit öldürmek için göz atıyordum. Bunu yapmaktan sıkıldığım zaman etrafıma bakınmaya başladım. Karşıdan biraz önce bana menüyü veren garsonun geldiğini gördüm ve yanıma gelmesini bekledim. Yanıma geldiğinde daha deminki gülümseyişiyle konuşmaya girişti. 'Ne arzu edersiniz?' daha sonrada aynı güler yüzlülükle yanıtımı beklemeye başladı. Yumuşak sesle yanıtımı verdim. 'Birisini bekliyorum, siparişimi o zaman vereceğim.' dedim. Garson, peki anlamında başını salladıktan sonra yanımdan ayrıldı. Etrafıma bakınmaya devam ederken gözüme birisi çarptı. Gülümseyerek ayağa kalktım ve karşıdan gelen Jeremy'e doğru ilerlemeye başladım. Birbirimize yaklaştığımızda gülümsedim ve kuzenime sarılarak konuşmaya başladım. 'Seni çok özlemişim kuzen.' Sarılmamız bittikten sonra masaya doğru ilerlemeye başladık. Bir yandan yürüyorduk, bir yandan da Jeremy'nin konuşmasını umarak bekliyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 12:59 pm

Gece saatlerinin anlamsız yorgunluğuyla yatağından kalkıp birkaç sigara içmek, Jeremy'nin her zaman yaptığı bir şeydi. Geceden kalma bir hali vardı. Üzerinde yarım metre aşağıya sarkmış siyah kravatı ve ceketinin adeta yırtılırcasına iki yana ayrılışı, tek siyah kundura ayakkabısının yataktan aşağıya düşmüş hali; herşeyi açıklıyordu. Gecenin yorgunluğuyla içtiği sigaranın izmaritini bir köşeye adeta fırlatırken yataktan ayağı kalktı ve cep telefonunu aramaya başladı. Neredeyse sabah olmak üzereydi ve telefonuna mesaj gelmiş olma ihtimali yüksekti.

Telefonunu, yatağından birkaç metre ilerdeki siyah deri koltukta ters dönmüş bir vaziyette bulduğunda hiç şaşırmadı. Yorgunluğundan dolayı adeta telefonu fırlatmış ve her zamanki gibi kendisini yatağı atmıştı. Telefonu koltuktan alırken, sanki koluna bir ağrı saplanmış gibi hissetti. Tahmin ettiğin gibi bir sürü mesaj gelmişti. Bunun bir tanesi, kuzeninin buluşma talebiydi; diğeri Loretta'nın yakın bir arkadaşından gelmişti. Biraz baktığı vakit Loretta'nın eski mesajlarını okurken, buluşma saatine geç kalmamak için dikkatli olacağını aklının bir köşesine yazıyordu; fakat şu an kuzeni buluşmak istiyordu ve saatini de vermişti.

Telefonu tekrar koltuğa fırlatırken, yatağının yanındaki büyük gardroba doğru ağır adımlarla yürümeye başladı. Uyku sersemliğinin verdiği etkiyle hafif topallarken, gözlerindeki o bitkin ifadeyi bir türlü geçiremiyordu. Bugün o alışılageldik resmiyeti dışında değişik bir kıyafet takımı giymeyi düşünüyordu. Bu sıradan tişört ve kot pantolon olabilirdi. Aile arasında, evin içinde giydiği bu kıyafetleri dışarıda giydiği vakit kuzeninin şaşıracağına emindi; ama bugün istediği şeyler bunlardı. Gardrobundan seçtiği siyah bir spor gömlek ve koyu mavi kot pantolunu giyerken, ona uygun siyah bir Converse ayakkabı seçmeyi de ihmal etmedi. Banyoya doğru giderken uykusunun tam anlamıyla açıldığını ve kendisine geldiğini fark etti. Kapıyı adeta kırarcasına açtı ve hemen solunda kalan aynanın karşısındaki beyaz rafların birinin kapağını açıp, sarı bir tarak aldı. Hızlı hızlı saçlarını tararken aynı zamanda koluna arada bir bakıp saati kontrol ediyordu.

Banyodan çıktığı vakit birkaç dakika gecikecek olacağını da fark etti. Starbucks'a varması tahmin ettiğinden beş dakika uzayacaktı. Sorumsuzluğu sayesinde her buluşmaya geç kalıyordu; açıkcası bu çok taktığı bir şey değildi ama o kuzeniydi. Uzun süredir görmediği bu akrabasına karşı mahcup bir durumda kalmak istemiyordu.

Kapının önünde bulunan sarı Lamborgini Gallard, aramasını uzaktan kumandayla açarken birkaç kişinin kendisine etkilenmiş bir şekilde baktığını hissedebiliyordu. Kendisine bakan birkaç güzel kıza muzipçe sırıttıktan sonra arabaya atladı ve Starbucks'a doğru sürmeye başladı.

Tahmin ettiğinden kısa bir süre sonra varması büyük şanstı; çünkü yollar bugün baya boş gibi gözüküyordu. Herhangi bir etkinlik olma olasılığına karşın oldukça dikkatli bir şekilde etrafına bakınıyordu. Arabasını kafenin önüne park ederken, birkaç külüstür arabanın arasına park ettiğinde içinde büyük bir kibir kabardı. Saçma sapan belirsiz bir gülümsemeyle arabadan inerken, siyah geniş Ray Ban gözlüklerini taktı ve kapıyı ardından kapattı. Gözleri kendi üzerine kilitlenmiş olan kızları önemsemeden kafeye girdi ve kuzeninin oturduğu masayı çabucak buldu. İçeri girerken gözlüğünü çıkarttı ve pantolon cebine astı.

Cinderella'nın yanına gelir gelmez kendisine oldukça sıkı sarılmasına aynı şekilde karşılık verdi. Bu çok normaldi; uzun süredir konuşmuyorlardı ve olabilirliğinin üzerinde bir kuzen sevgisi besliyorlardı birbirlerine karşı. Cinderalla konuşurken yüzünde içten bir sırıtışla onu izlemeye başladı.

"Seni çok özlemişim kuzen." dedi.

Jeremy buna büyük bir sırıtışla karşılık verdi ve ekledi. "Bende seni çok özledim! Tanrı aşkına nerelerdeydin? Sana anlatmam gereken bir sürü şey var!" dedi ve heves içerisinde cevap vermesini beklemeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cinderella Pysean
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Cinderella Pysean


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Cindy.

Şöhret
Puan: 0

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 10:09 am





Ben Jeremy’e sarılıp konuşurken o da bana sarılıyordu. Daha sonra kuzenimin yüzüne baktığımda büyük bir sırıtma ile konuşmaya başlamak üzere olduğunu gördüm. ‘Bende seni çok özledim! Tanrı aşkına nerelerdeydin? Sana anlatmam gereken bir sürü şey var!"’ Daha sonra yüzünde oluşan hevesli bir ifadeyle benim cevap vermemi beklemeye başladı. Onun bu hallerini bile özlemiştim. Ne zamandan beri görüşmüyorduk? Bir ay, iki ay? Hiç bilmiyordum, zaten şimdi bunları düşünmeme gerek yoktu. Birbirimize anlatacak öyle çok şeyimiz vardı ki, bunu o da söylemişti. Masaya doğru ilerlerken gülümsüyordum, mutluydum çünkü. Sandalyelerimize oturduğumuzda biraz önce yanıma gelen garsonun geldiğini gördüm. Jeremy’e baktığımda öylesine dalıp gitmiş olduğunu gördüm. Sevecen bir ifadeyle ona baktım ve yanımıza gelen garsona bir milkshake siparişi verdim ve Jeremy’de kendi siparişini verdi. Garson hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldı. İşte o an konuşmaya başladım. ‘Telefonuma attığın o mesajlar neydi? Hangi kızla tanıştın ve ne ara değiştin?’ Daha sonrada büyük bir sırıtışla ona baktım. Sıktığı parfümün hoş kokusu burnuma geliyordu, yıllardan beri aynı parfümü kullanıyordu ama bu parfümü seviyordu. Evet, hem de bütün kızlar seviyordu. Kuzenimi süzmeye başladığımda şaşkınlıktan büyüyen mavi irislerimi hissetmiştim. Ne zamandan beri bu tarzda giyiniyordu? Ah, her şeyden uzak ve yoksun kalmıştım anlaşılan. Biraz ailemle ilgilenmem gerektiğini anladım o anda. Konuşma gereksinimi duyuyordum. Tekrar konuşmaya başladım. ‘Ne zamandan beri böyle giyiniyordun kuzen?’ dedim ve abartılı bir şekilde karşımda sırıtan kuzenimi süzdüm. Artık onun bir şeyler söylemesini bekliyordum ve beklerken de Jeremy’nin yüzüne bakıyordum.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 10:47 am

Gün geçtikçe içinde büyüyen özlemin içinde işte şimdi kuzenini görüyordu. Bir sürü insanla görüşmüş olduğu gerçeği şu anki durumu değiştirmiyordu; kuzenini bu hafta hiç görmemişti. Diğer insanların aksine kuzeniyle beraber takılması farklıydı. Birlikte gece geçirdiği o kızlar bile artık bu zamanlarda, pek yanında olmayan tiplerdendi. Kendisine bakmakta olan bu kızlara hep olumsuz bir yüz ifadesiyle karşılık veriyordu. Nedenini uzun bir süre çözememiş olmasına rağmen tahmin ettiği şeyi kuzenine anlatacaktı. Loretta ile tanışmış olmasıydı sanki onu bu hale getiren... Ve eğer böyleyse bile, bunu en iyi kuzeni anlardı. Kızların aklından düşünmeyi bir kız kadar beceremediği gerçekti. Olayları anlatmak için hevesle beklerken, Cinderella konuştu.

"Telefonuma attığın o mesajlar neydi? Hangi kızla tanıştın ve ne ara değiştin?"

Sonunda merak edilen sorunun geldiğini görünce birazcık rahatladı. Yüzündeki gülümseme kendisini olağan bir yüz ifadesine bırakırken kendisini bu hale getiren kızı düşünmeye başladı. Önce ismini mi söyleseydi? Eğer önce ismini söylerse, Cinderella belki onu tanıyabilir ve onun hakkında yorumda bulunabilirdi. Jeremy'e yaptığı tavsiyeler ile o kıza nasıl yaklaşması gerektiğini kelimenin tam anlamıyla öğrenebilirdi.

"Ne zamandan beri böyle giyiniyordun kuzen?"

Aslında bu soruyu beklediğini fark etti; çünkü hiç böyle giyinen bir tip değildi. Üzerindeki spor gömlek ve altındaki koyu mavi kot pantolana şöyle bir bakarken, bunu sadece kuzeniyle görüşürken resmiyetten öne; altındaki o çapkın kişiliği gizlemek adına giymişti. Üzerinde ne kadar hoş gözüktüğünü düşünse de, sık sık bu tarz kıyafeler giymeye niyeti yoktu. Cinderella'nın cevaplanması gereken ilk sorusuna cevap verdi öncelikle, daha sonra ise ikinci sorusuna cevap vererek bir haftanın merakını giderdi.

"İsmi Loretta. Çok hoş bir kız... Belki tanıyorsundur? Eğer öyleyse bana mutlaka onun hakkında bir şeyler anlatman gerekecek." dedi gülümseyerek ve birkaç saniyelik duraksamasının ardından ikinci sorusuna cevap verdi. "Kuzenimle görüşürken fazla resmi olmak istemedim. Beni böyle görebilen çok nadir insanlardansın normalde. Bugün senin için sokağa böyle çıktım" diyerek cümlesini kocaman bir gülümsemeyle sonlandırırken, hevesle, Loretta hakkında bir şeyler söylemesini beklemeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cinderella Pysean
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Cinderella Pysean


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Cindy.

Şöhret
Puan: 0

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 11:09 am

Jeremy'den beklediğim sorularıma cevap hemen gelmişti, dikkatli bir yüz ifadesiyle onu dinlemeye başladım. "İsmi Loretta. Çok hoş bir kız... Belki tanıyorsundur? Eğer öyleyse bana mutlaka onun hakkında bir şeyler anlatman gerekecek." Bu birinci sorumun cevabıydı, gülümseyerek ikinci sorumun cevabını dinlemeye başladım. "Kuzenimle görüşürken fazla resmi olmak istemedim. Beni böyle görebilen çok nadir insanlardansın normalde. Bugün senin için sokağa böyle çıktım" Cümlesini tamamlarken yüzünde kocaman sıcak bir gülümseme oluştu. Bence yapabildiğim en iyi gülümsememle ona gülümsedim ve daha sonra düşünmeye başladım. Loretta! O da Jeremy'den bahsetmişti bana. Kuzenimin adınında Jeremy olduğunu söylediğimde ise bir tesadif olduğunu söylemişti. Hayır, bu bir tesadüf değildi. En yakın ve çapkın arkadaşım, çok sevdiğim çapkın kuzenimden hoşlanıyordu. Jeremy'de Lore'den hoşlanıyordu. Ah, ne kadar güzel, ikisi içinde mutlu olmuştum. Bunu Lore'ye söylemem gerekiyordu. Ama ilk Jeremy'e söylemeliydim. Sessizce kıkırdadım ve ardından konuşmaya başladım. 'Ah, Loretta. En iyi arkadaşımdan mı bahsediyorsun yoksa?' Konuşmam bittiğinde keyifli bir sırıtışla kuzenime bakmaya başladım. Çok eğlenceli olacağa benziyordu. Jeremy büyük ihtimalle beni Lore hakkında bilgi almak için sıkıştıracaktı. Bunları düşününce sırıtmam yüzüme daha geniş yayıldı. Jeremy'nin konuşmasını bekliyordum. Yüzünde küçük bir şok belirtisi görebiliyordum. Bende ilk başta şok olmuştum ama daha sonra bunun eğlenceli olacağını düşündüğümde ise eğlenmeye başlamıştım. Yanıt bekliyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 11:30 am

Loretta'nın kim olduğunu sorarken alacağı cevap, kaç gündür oldukça meraklanmasına yol açacak tek cevaptı. Biz kızın arkasından koşmak Jeremy karakterine uygun bir şey değildi; ama şu an yapmakta olduğu şey tam da buydu. Hayatını peşinden koşturacağı bir kızla geçirmeyeceğine emindi. Birazcık kuzen sorgulamasının kimseye zararı olacağını da düşünmüyordu. Açıkcası kendisi araştırsa; Loretta'nın kim olduğunu rahatlıkla bulabilirdi. Mahnattan'ın tanınmış isimlerinden biriydi kendisi sonuçta. İnanılmazlığın ötesinde değişmesine yol açan bu kız, sanki dünyada en son bulunan varlık olmuştu. Zaten Jeremy için öyle olmayacak bir kız asla şu anda peşinden koşulacak tarzda bir kız da olmazdı.

"Ah, Loretta. En iyi arkadaşımdan mı bahsediyorsun yoksa?" dedi Cinderella belli belirsiz bir sırıtışla.

Jeremy adeta şoka girmişti. Nasıl oluyordu da, koca New York'ta tanıştığı kız kuzeninin en yakın arkadaşı olabiliyordu?! Bundan öte, bu kız kuzeninin en yakın arkadaşı olmasına rağmen nasıl daha önce görememişti ve nasıl oluyordu da kız onu tanımıyordu. Aslında Jeremy'nin şöhreti çapkınlığıyla beraber gelirdi ve bunu kuzeni çok iyi biliyordu. Kendisine ayarlamasını istediği kızlar arasına neden Loretta'yı koymadığını anlayamadı. Ona sürekli hayatının kızını anlatıp dururken, tek özelliklerin Loretta'ya ait olduğunu görememiş miydi? Ya da arkadaşına, böyle bir çapkının zarar vermesini mi istememişti? Ne olursa olsun o arkadaşıysa kendisi de kuzeniydi. Buna biraz bozulmuştu ama dışa vurmadan cevap vermeyi yeğledi.

"Demek en yakın arkadaşın? New York sahiden de tahmin ettiğimden daha küçük. Beni tanıdığın halde neden o kızı benimle tanıştırmadın kuzen?"
dedi tek düze bir ses tonuyla hemen ardından devam ettirdi. "Ve cilvelenmeyi bırak. Hatanı telafi etmek için o kız hakkında herşeyi anlatmanı bekliyorum. Hatta tam şu an." dedi ve tek kaşını kaldırarak muzipçe sırıttı. Kuzenine tanıştırmadığı bu mükemmel kızın acısını çektirmek istercesine bir hali vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cinderella Pysean
Constance Billard III.Sınıf
Constance Billard III.Sınıf
Cinderella Pysean


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Cindy.

Şöhret
Puan: 0

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 12:02 pm

"Demek en yakın arkadaşın? New York sahiden de tahmin ettiğimden daha küçük. Beni tanıdığın halde neden o kızı benimle tanıştırmadın kuzen?" dedi Jeremy. Bunları tekdüze bir ses tonuyla söylemişti. Sırıtmam biraz daha yayılmışyı ki tekrar konuşmaya başladı. "Ve cilvelenmeyi bırak. Hatanı telafi etmek için o kız hakkında herşeyi anlatmanı bekliyorum. Hatta tam şu an." ardından tek kaşını kaldırdı ve muzipçe sırıttı. Hayır, bu davranışlarının sonucunu biliyordum. Hayır, hayır. Bu sefer bana acı çektiremeyecekti. Sırıtmam yavaş yavaş geçiyordu. Tam anlamıyla geçtiği zaman konuşmaya başladım. 'Affedilmek mi? Beni bilmiyormuş gibi konuşma kuzen. Affedilmem, affederim. Her neyse, hatırın için istediğin şeyleri yanıtlayabilirim. Ama sadece senin sorularını yanıtlarım, hakkında ne söyleyeceğimi bilemiyorum çünkü. Süren beş dakika, başladı.' Son cümleyi sırıtarak söylemiştim. Jeremy'nin suratına baktığımda yüz ifadesini anlayamamıştım. Ah, en iyi arkadaşımın olduğunu söylemek büyük bir hataydı sanırım. Pişman olmuş bir yüz ifadesiyle gözlerimi kısıp karşımda keyifle oturmuş olan kuzenime baktım. Aklından geçenleri anlamaya çalışıyordum ama anlayamıyordum. Birden yüz ifadesini çözmeye başladım. Bana acı çektirmek ister gibiydi, ama acı çektirmekten de ziyade. Pişman olmamı ister gibiydi. Anca bu kadarını anlayabilmiştim. Zaten daha fazla çözemeden yüz ifadesini değiştirmişti. Bir şey söyleyecek gibiydi. Bekleyip ne söyleyeceğini heyecanla beklemeye başladım. Çabuk olmasını umuyordum. Çünkü beş dakikası hızla geçiyordu. Tahminen geriye üç dakikası falan kalmıştı. Hafifçe gülümsedim ve Jeremy'e yaklaşıp fısıldadım. 'Üç dakika...' ve ardından geriye çekilerek keyifle arkama yaslanıp dışarıdaki kişileri incelemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy M. Whitehouse
St.Jude IV.Sınıf
St.Jude IV.Sınıf
Jeremy M. Whitehouse


Mesaj Sayısı : 410
Kayıt tarihi : 30/07/10
Lakap : Jerry

Şöhret
Puan: 49

Özlem. Empty
MesajKonu: Geri: Özlem.   Özlem. Icon_minitimeCuma Ağus. 06, 2010 1:54 pm

Merak ettiği kız hakkında bir şeyler öğrenmesinin çok da yanlış bir şey olmadığını Cinderella'nın anlaması gerekiyordu. Biraz cilvelenmek her zaman kendisine yapmış olduğu bir şey olsa da, bundan aslında hiç hoşlanmazdı. Kendisine belirtmek istediği çoğu zaman, sırf kuzeninin kalbini kırmamak için susardı. Ne de olsa kırk yılın başı gördüğü kuzeniyle ufacık şeyler için kavga edemezdi. Zaten eninde sonunda yaptığı o anlamsız küçük oyunlardan sonra, öğrenmek istediği bilgiyi verirdi. Sonuçta onun kuzeniydi ve ondan bir şey saklamak gibi bir düşünce olması yanlıştı. Değer verdiği kuzeni, en azından bunu yeterince biliyor gibiydi.

"Affedilmek mi? Beni bilmiyormuş gibi konuşma kuzen. Affedilmem, affederim. Her neyse, hatırın için istediğin şeyleri yanıtlayabilirim. Ama sadece senin sorularını yanıtlarım, hakkında ne söyleyeceğimi bilemiyorum çünkü. Süren beş dakika, başladı."

Oldukça anlamsız kurulmuş bir cümleden ibaretti. Yaptığı muzipçe şakadan böyle bir tepki beklemiyordu; ama Cinderella her zaman kendisini batağın ortasından kurtarmayı başarırdı. Kuzenine bir iyiliği çok gördüğünden falan değildi. Aslında oynadıkları bu küçük oyunun ardından bile, Jeremy ne sorsa cevaplardı. Bunu yapmaması için hiç bir sebep yoktu. Oyun oynayıp tuzağa düşürmeye çalışan bir sürtük değil, Jeremy'nin sevdiği bir kuzeniydi. Bildiği bir şey varsa Cinderalla'da onun hakkında aynen böyle düşünüyordu.

"Üç dakika..." diyerek kulağına doğru eğildi ve ardından geri çekilerek oldukça keyifli bir ifadeyle Jeremy'i süzmeye başladı.

Aslında tam olarak ne soracağını bilmiyordu; ama oynadıkları bu küçük oyunda zamanının daraldığını da fark etmişti. Bu küçük oyunlarda asla kaybeden taraf olmadığı için yetenekli sayılırdı. Burada daha fazla bekleyerek onun zafer kazanmasını sağlayacak değildi. İstediği bilgileri, istediği şekilde öğrenmek için Manhattan'da bir sürü kaynağı vardı; ama o kuzeniydi ve diğer Manhattan halkından daha çok şey bildiği kesindi. En yakın arkadaşı hakkında öğrenmek istediği şeyler olduğu için başta kendisinin bir soru sormasına aslında gerek yoktu. Oturup sadece Loretta'nın nasıl bir kız olduğundan bahsetmesi yeterliydi.

"Ah kuzen... Hala anlayamadın değil mi? Bu ufacık oyunlarla kaybedilecek herhangi bir zamanın tesiri olamaz. Loretta'nın en yakın arkadaşısın o halde bana onun hakkında bildiğin her şeyi anlatmalısın. Bak biz böyle mi yetiştik? Sana erkekler hakkında bir sürü tüyo verirken, aynı zamanda sana bilmek istediğin herhangi bir erkek hakkında da her şeyi anlattım. Artık bu küçük oyunların yerine, bana bazı şeyler anlatman gerekiyor; çünkü Loretta'yı ben değil sen tanıyorsun ve onun hakkında bana bir şeyler anlatması gereken kişi de, yine sen oluyorsun."
diyerek uzun konuşmasını sonlandırdı. Loretta'nın vereceği cevabın ne olacağını bilmiyordu; ama artık ciddiyetini belli etmişti. Buradan herhangi bir şekilde Loretta hakkında beş para etmez bilgilerle kalkmaya niyetli değildi. Öte yandan kuzenini özlediği bir gerçekti. Olabildiğince zaman geçirmelerine seviniyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Özlem.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: