Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Ota boka atlayanlar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Becky Wandall
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Becky Wandall


Mesaj Sayısı : 645
Kayıt tarihi : 23/07/10
Lakap : Becks, asıl adı Beckinsale ama öyle demeyin oyar valla.

Şöhret
Puan: 23

Ota boka atlayanlar Empty
MesajKonu: Ota boka atlayanlar   Ota boka atlayanlar Icon_minitimeC.tesi Tem. 31, 2010 6:11 pm

Katılanlar;
Becky Wandall
Andreas Chamberlain
Edna Fitzgerald
Alex Mclain


Kaboom! Şrak, trak, bom, çat!
“En azından efektleri daha mantıklı yapabilirler.” Becky kulağına dayadığı telefonu diğer eline geçirip sayfayı çevirdi. Kuşe kâğıda basılı yeni derginin mürekkep kokusunu bile duyumsayabiliyordu. Parasının yokluğu biraz ceplerinde hüzün yaratmış olsa da parmak uçlarının dokunduğu pürüzsüz sayfalar üzerindeki bu emeği barındıran tabir-i caizse sanat eseri tüm olumsuz duygularını soğuruyordu. Güneşli bir hafta sonunun soğuk bira olmasa da sütlü bir kahve bozuntusuyla şenlendiği o dakikalarda sadece kendini orada olduğunu ve saçma bir kahve için onca paraya kıyabildiğini göstermek amacıyla Starbucks’a atan tikilerin arasında yegâne gayesi oturup dergi okumak olan biriydi Becks. Sayfaya göz atarken hoparlördeki erkek sesi cızırtılıydı. Becks yarım ağız söylediklerini dinlerken konuşmanın ortasında. “Biliyorum onları sesli söyleyince uygun oluyorlar, her neyse.” Diye mırıldandı ve gözlerini önündeki hafızasına kazınmış efsanevi çizgi roman olaylarından birinden koparıp öteki sayfaya attı. Dergiyi henüz almıştı, tipik bir DC romanının her özelliğine sahip Batman hikâyesiydi. Daha çok Harley Quinn ve Sarmaşık üzerine vurgulara rastlanan bu dergiyi koltuk altına sıkıştırdığı anda onu yavaş ve tane tane okumaya karar vermişti, şarap tadıcısının birinci kalite bir şarabı yudum yudum analiz etmesi misali. Nitekim bu kendini ilk masaya atmasına ve dergiye yumulmasına engel olamamıştı. Geldiği yerin Starbucks olduğunu fark ettiğinde şu herkesin methettiği kahveleri merak etmiş, ismini telafuz edemediği ağabeydik gubidik bir kahve istemişti. Elindekinin krema ve şeker bombardımanı olduğunu daha onu ilk gördüğü anda anlamıştı. Bitirmek için çaba sarf etmeyi de birkaç büyük yudumdan sonra bırakmıştı. Hele kremayı yemek için kaşık istediğinde çalışan çocuğun yüzündeki sıfatı gördükten sonra. “Şu salak kahveye niye bu kadar para verdiğinizi bir de ben anlasam kıyak olurdu, Evie.” Dedi kahveyi elinde bir kez daha alıp bakarken. Aradığı şeyi bulamamışçasına plastik bardağı masaya attı ve telefonu omzuyla başı arasına sıkıştırıp yeşil pipeti kemirmeye başladı. Starbucks’ın kazık atışı ile ilgili bir eylem yapma planlarıyla doluydu kafası. Dergiyi kapatıp rozetlerin işgaline uğramış siyah çantasına geri tıktı. Üzerindeki ayak izleri hücrede kendisine eşlik eden hayat kadınından bir hatıra gibiydi. Muhtemelen hastalık ve sefalet izleriydi. Becks doğrulduğunda sallanan masanın gazabına uğradı, kalan kremalı içecek üzerine yayılan kan gibi damlarken Becks otomatikman kendini geri çektiyse de çikolata sosunun lekesi tüm beyaz bluzunun üzerindeydi. “Hay … “ Becks okkalı birkaç küfür savurduktan sonra içine siyah askılı bir tişört giydiğini hatırlayınca sırıttı ve kimin ne diyeceğini umursamadan bluzu çıkarıp suyunu sıkar gibi burduktan sonra onu da dergiden uzak olacak şekilde çantasına tıktı. Çantanın üzerinden “Elvis is Dead, who wants to be my king?” ve “We want World Peace!” yazan iki rozeti de söküp yakasına taktıktan ve çantasındaki kiremit rengi eldivenleri eline geçirdikten sonra tam bir sokak serserisi imajını yansıtmıştı. Tam anlamıyla Starbucks’a uymayan biri gibi görünüyordu. Saçlarını iki yandan bağladığı sırada gördüğü sima yüzünün biraz daha gülmesine sebep oldu. “Hey Andre! Andreas Chamberlain!” Sesini duyurmak amacıyla ellerini dudaklarına siper etmişti iki yandan. Hafiften kaçık biri sayılabileceğinden sokakta kendisine deli gözüyle bakan insanlara da gülücükler atmayı inkâr etmedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ota boka atlayanlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: