Gossip Girl R-Play
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


You know, you love me. XOXO Gossip Girl
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Baskı

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Baskı Empty
MesajKonu: Baskı   Baskı Icon_minitimePaz Tem. 25, 2010 5:28 pm

Baskı Ac004a x Baskı Prettyyoungthingcopy
Baskı
Katılanlar: Alex Mclain, Rochelli Milene Rousseau
Konu: Alex gizemli bir mesaj atıp Rochelli'yi kütüphaneye çağırır.
Hava: Kapalı, Cumartesi günü.


Alex gizemli mesajının ardından yüzünde yırtıcı bir gülümsemeyle yataktan doğrulup çıplak ayaklarını bu tanımadığı ortamın pütürlü halısında gezdirdikten sonra ayaklandı ve esnedi. Öğle vakti olduğundan tepede dünyayı ısıtan güneş teninde gezindi. Bacakları uzun süredir hareketsiz yatmaktan dolayı karıncalanmaya başlamıştı, ayakları üzerinde ağırlık değişimi yaparak bu rahatsız edici histen kurtulmayı amaçladı. Dizleri kütlerken ayaklarındaki batma hissi de emiliyor gibiydi halı tarafından. Gerinip saçlarını karıştırdı ve küçük, nezih tuvalete girip yüzünü yıkadı. Oda kendi eviymiş gibi hissettirse de bakıma gerçekten ihtiyacı olan bir otelin boş odalarından biriydi. Odaya yine girdiğinde yeri egemenliği altına almış boş şişelere çarptı ayakları ama Alex hissetmemiş gibi ahşap ve cilalı sandalye üzerinden kot pantolonunu kapıp ayaklarına geçirdi. Güneş ışığı lekeli halıya atladı Alex’in bedeninden sıçrayıp. Beyaz, buruşmuş gömleğinin düğmelerini iliklediği sırada yatakta bir kıpırdanma oldu. “Nereye gidiyorsun?” Uykulu kızın sesini duyduğunda onun tarafına dönmeden düğmeleri iliklemeye devam etti. Uyanması Alex açısından pek hoş olmamıştı, şimdi sürüsüyle konuşmaya tabii tutulacaktı. “Sana kahvaltı almaya çıkacaktım.” Dedi duygusuz bir ses tonuyla. Kızın hareket ettiğini sadece sürtünen çarşaf seslerinden anlıyordu. “Öyle mi? Çok tatlısın.” Alex’in yüzüne yalanından eğlenen bir ifade yerleşti. Kızlar çok saftı, özellikle de bazı zamanlar inanmak istedikleri şeye anında inanabiliyorlardı. Gömlek ilikleme evresini geçtiğinde ceketini omzuna atıp araba anahtarlarını da kaptığı gibi dışarı çıktı. Kız muhtemelen saatin öğleden sonraya yaklaştığından habersiz vaat edilen kahvaltı umuduyla bir süre daha yarı çıplak yatakta yatmaya devam edecekti. Alex ise sokağa çıkmanın ilk saniyesinde onu unutacağına emindi.

Cleo’nun reddedişi üzerine dört gün geçmişti. Alex geriye baktığında sadece üzüntü ve hayal kırıklığı görüyordu. Sevdiğine inandığı kızın beklenmeyen darbesini görememiş ve yere yığılmıştı adeta. O andan sonra ayağa kalkan bambaşka biri, bir ‘şey’ olmuştu. Alex şikâyetçi değil gibi gözüküyordu. Parası vardı, yakışıklıydı üzerine kendine güvenen, kadın düşkünü kişilik eklendiğinde kısa etek giyen güzel vücutlu kızların ilk girdiği anda ilgisini çeken yegâne şey olmuştu. Eve daha az uğramaya başlamıştı bu yüzden o gün de dâhil çoğu zamanını babasının azar atmak amacıyla aradığı telefonları kapamakla geçiriyordu. Kalabalık sokakta dikilirken yeni bir aramayı da iptal etti ve arabasının kapılarını açıp kendini içeri attı. Ceketini yan koltuğa atıp arabayı çalıştırdı ve adını dahi hatırlayamadığı kızdan uzağa, çok uzağa sürdü arabasını. Eve gidecek babasına gözükmeden üzerini değiştirecek ve kapağı yine okula atacaktı. Hafta sonu olduğundan sorun olacağını düşünmüyordu.
Okuldayken Rochelli’ye attığı mesajı hatırlayıp saatine baktı. Zamanı olduğunu fark ettiğinde yine de kütüphaneye gitti, önüne devasa bir ansiklopedi alıp okumaya başladı. Karşısına birinin oturduğunu fark ettiğinde gözlerini kaldırıp gelen baktı. “Sonunda. Hoş geldin bebek.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rochelli Milene Rousseau
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Rochelli Milene Rousseau


Mesaj Sayısı : 519
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Roche. Devil's Sister diye de anılır.

Şöhret
Puan: 28

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimePaz Tem. 25, 2010 9:37 pm

Sabahın köründe kim mesaj atmıştı yine? Şu telefonu kırmak istiyordum, gerçekten. Gece herhangi bir parti bulamayınca evde kendi kendime içmiştim ve uyuyakalmışım anlaşılan. Gerçi Versace saatime baktığımda görüyorum ki çoktan bir buçuk olmuş bile. Eee, ne var? Benim gibi biri için erken bile sayılır. Şu lanet telofonun biplemesini susturmak için kimden mesaj gelmiş bir bakmalıyım, sonra yeniden uykuma dönebilirim. -Öğleden sonra saat üç. Kütüphane. Soru sorma. Oha. Alex bana böyle bir mesaj mı gönderdi? Gerçekten şaşırdım. Ve hazırlanmak için sadece bir buçuk saatim var. Doğru düzgün bir banyo yapamayacağım bile.

Fazlasıyla kısa süren duşumdan çıkar çıkmaz hemen üzerime iç çamaşırlarımı geçirip her zaman giydiğim Dolca&Gabbana kot şortlarımdan birini giyiyorum. Üstüne kırmızı bir askılı bluz iyi olur, evet. Süpersonik bir hızda makyajımı yapmalıyım ama bu gözaltlarım beni öldürecek. Gerçekten bu kdar geç yatmamalıyım, erken yaşlanırım bu gidişle. Olabildiğince fazla fondoten sürerek kapatmaya çalışıyorum ve üzerinde fazlasıyla uğraştıktan sonra başarılı oluyorum. Her zaman sürdüğüm parlak kırmızı rujlarımdan birini sürmem yeter. Evden bir an önce çıkmalıyım.

Asansör beklemeye bile uğraşmadan koşarak indim. Fazlasıyla geç kalmasam elbette asansöre binerdim. Her neyse, oyalanmayı kesip jet hızıyla arabaya binip okula gitmem gerek.

Okula gelir gelmez devasa merdivenlerden koşarak çıkıp kütüphaneye doğru yol alıyorum. Kahretsin, saat üçü on beş geçiyor. Geç kaldım, gerçi biraz beklemekten ölmez değil mi? Kütüphanye daldığımda Alex çoktan gelmiş, hatta bir ansiklopediye gömülmüş bile. Ben buradaki kitapların hepsini okudum ve hepsini biliyorum tabii ki, uğramama gerek bile yok. Oturduğu yerin karşısındaki sandelyeyi çekip kendimi üstüne bırakıyorum. Uzun bir koşma maratonunda sonra fazlasıyla yoruldum. Alex beni fark edince konuşuyor. 'Sonunda. Hoşgeldin bebek.' Söylediği sözcükler fazlasıyla şaşırtıyor beni ve alayla kaşlarımı kaldırıp gülüyorum. 'Bebek mi? Seni tanımasam bana sarktığını düşünürdüm.' Kısa bir sessizlikten sonra yeniden konuşuyorum. 'Uykumdan uyandırıp beni niye çağırdın buraya? Önemli bir şey değilse kafanı kopartacağım.'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://lc-rpg.do-goo.net/forum
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimePaz Tem. 25, 2010 11:22 pm

Alex Rochell’in cümlesine anlamlı bir gülümsemeyle karşılık verip gözlerini yeniden ansiklopedinin tozlu sayfalarına dikti. Gözleri garip ve uzun Latince tanımlarda gezerken Latince dersi almış olmanın faydalarından yararlanarak diğer sayfalardaki tanımlara atladı. İnce bir kâğıt kesiği parmağında cılız bir kan izi bıraktıysa da umursamazca yok saydı onu. Roch’u beklentide bırakmaktan ölümüne zevk alıyordu öyle ki çikolataya doygun buz gibi bir dondurma bile o anki endorfin seviyesine erişmesini sağlayamazdı. Sayfaları üslupsuz bir hareketle çevirirken gözleri Roch’un can alıcı kırmızı bluzunu süzüyordu bir yandan. Sonunda beklediği an geldiğinde yüzünde kendisine yabancı gelen ama yavaş yavaş alışmaya başladığı o kendini beğenmiş gülümsemesi vardı. “Konu ben olunca her şey önemlidir.” Dedi Edna’ya sergilediği o kendini yüceltme edalarıyla. Edna’yı düşününce gülümsemesi tatmin dolu bir ifadeyle büküldü, nedense onu düşünmek bile hoş bir duyguydu. “Neyse konuya dönelim. Twitterda sana sürtük dediğim için üzgünüm ama anlamaya çalış, en yakın arkadaşımla beraber olmanı yediremiyorum.” İşaret parmağı dalgınca kitabın ortasında gezdikten sonra önündeki eliyle kenetlendi. “Yine de Thomas senin için yanlış kişi, buna hala eminim. Ona aşık olduğunu düşünebilirsin ama gün gelecek ikiniz de gözünüzü yabancılara dikeceksiniz, hiç şüphen olmasın.” Rochell’in buna kızacağını düşünüp ansiklopediyi kapatırken yatıştırıcı ses tonunu kullandı. “Uzun ilişkilere yakışmıyorsun Roch. Hafifmeşrepsiz, ama sana uyan da bu. İltifat ediyorum, lütfen bana kızma.” Dirseklerini cilalı yüzeye dayayıp öne eğildi. Gözlerinde kendine aşırı güvenin parıltısı gizliydi. Kütüphaneci yanlarından geçerken onlara uyarıcı bakışlar attığını hissetti, bu kadın öyle baktığında sırtındaki tüyler diken diken oluyordu. Yine de aldırmadı, bu yeniden doğuş işine göre duygusal, umursayan bir erkek olmamalıydı. Daha çok umarsız, vurdumduymaz ve ilahi bir havaya bürünmeliydi, bu yüzden böyle yaptı. Roch’a gözlerini kısıp baktı ve ellerini çenesinin altında birleştirdi. “Kırmızı rujun dudaklarını enfes gösterdiğini söyleyen olmuş muydu?” Amacı Thomas ile Rochelli ayırarak arkadaşına iyilik etmek ve Roch’u özgür bırakmakken bu son cümlesi beklenmedikti. İçinden geldiği için söylemeden duramamış kelimelerin dudaklarından dökülmesini engelleyememişti. Ama pişman olmadı, ne de olsa inandığı şeyi söylemişti. Ve Roch ne tepki verirse versin, o kaçıp gitmedikçe Alex bundan memnun olacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rochelli Milene Rousseau
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Rochelli Milene Rousseau


Mesaj Sayısı : 519
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Roche. Devil's Sister diye de anılır.

Şöhret
Puan: 28

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 3:12 pm

O manalı bir şekilde gülümserken ben de uzun parmaklarımı ahşap masada tıkırdatarak cevabını bekledim. Beni sinir etmek için yapıyordu, biliyorum. Beklemem hoşuna gidiyor, aynı benim de onu beklettiğim gibi. Bu hareketini umursamamam gerekiyordu ama elimde değil. Sabırsız biriyim, beklemekten gerçekten nefret ediyorum. Gördüğüm kadarıyla Latince ansiklopedinin sayfalarını çevirirken parmağında küçük bir kırmızılık belirdi ama o bunu umursamadan kitabı incelemeye devam etti. Uzun süren bir bekleyişten sonra konuştu. 'Konu ben olunca her şey önemlidir.' Ukala şey. Gerçi Alex böyle konuşmazdı çoğu zaman, bir şeyler olmuş olmalıydı. Bunu söyleyince gülümsemesi de değişti, imalı olmaktan çıkıp zevkli bir sırıtışa büründü. 'Neyse konuya dönelim. Twitterda sana sürtük dediğim için üzgünüm ama anlamaya çalış, en yakın arkadaşımla beraber olmanı yediremiyorum.' Sürtük olduğumu bilmem için bunu onun söylemesine gerek yoktu her gün defalarca duyuyordum zaten bu kelimeyi. Bunu söylediğinde en ufak bir biçimde dahi kırılmamıştım, o gün söylediği sözler beni sadece sinirlendirmeye yetmişti. Konuşurken dalgınca biçimli elleriyle hareketler yapıyordu, evet gerçekten bir şeylere sıkılmış olmalıydı. 'Yine de Thomas senin için yanlış kişi, buna hala eminim. Ona aşık olduğunu düşünebilirsin ama gün gelecek ikiniz de gözünüzü yabancılara dikeceksiniz, hiç şüphen olmasın.' O gün geldiğinde görüşürüz demek geldi içimden ama susmaya devam ettim. Neler olacağını ve neler yapabileceğimizi bilemezdim sonuçta. Alex ansiklopedinin sayfalarını incelemeyi bıraktı ve konuşmasına yatıştırıcı bir sesle devam etti. Kızdığımı düşünmüş olmalıydı, oysa ben umursamamıştım bile. 'Uzun ilişkilere yakışmıyorsun Roch. Hafifmeşrepsin, ama sana uyan da bu. İltifat ediyorum, lütfen bana kızma.' Cidden çok eğlenceliydi. O karşımda kızdığımı düşünedursun ben keyifli bir gülümseyişle arkama doğru yaslandım. Oysa dirseklerini masaya dayayarak öne doğru eğildi. Biz birbirimizle bakkışırken kütüphaneci sert bakışlar atarak yanımızdan geçti. Ben zaten takmamıştım hiçbir zaman bu kadını, Alex de beni bir kez daha şaşırtarak ona aldırmadı. Ellerini çenesinin altında birleştirdi ve bana doğru daha da eğilerek gözlerini kıstı. 'Kırmızı rujun dudaklarını enfes gösterdiğini söyleyen olmuş muydu?' Başımı arkaya doğru eğerek bir kahkaha patlattım. 'Emin ol bu sözleri her gün duyuyorum. Ben sadece etkilenmek istediklerimden etkilenirim Alex, ve sen artık bu kategoriye girmiyorsun. Yani şunu söylemeye çalışıyorum; Ucuz numaralarınla beni kandıramazsın.'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://lc-rpg.do-goo.net/forum
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 3:57 pm

O gülerken Alex gözlerini bahsi geçen dudaklardan ayırmamıştı. Kahkaha attığı için birkaç inek öğrencinin uyarıcı bakışlarına maruz kaldılarsa bu sadece Alex’in insanların ilgisini çekmiş olmaktan dolayı şımarmasını ve biraz daha derinlemesine gülmesine sebep olmuştu. 'Emin ol bu sözleri her gün duyuyorum. Ben sadece etkilenmek istediklerimden etkilenirim Alex, ve sen artık bu kategoriye girmiyorsun. Yani şunu söylemeye çalışıyorum; Ucuz numaralarınla beni kandıramazsın.' Alex birkaç saniye daha dudaklarını süzmeye devam edip kendisinden beklenen öfke patlamasını yaşamadı, aksine omuz silkip sandalyesinde kaykıldı ve ellerini başının arkasında birleştirip sinsi gülümsemesinden ödün vermedi. “Ciddi misin? Oysa ben sadece onları özlediğimi düşünerek söylemiştim. Ama kim söylediyse, haklıymış.” Ellerini masaya koyup doğrulmadan önce kaçamak bir göz kırptı ve ayaklarının üzerine ağırlığını verip ayağa kalktı. Masanın yanından geçerken parmaklarının eklem yerlerini kalın cildin üzerine vurdu ve Rochelli’nin yakınına masaya oturdu. En başından beri gözlerini ikiliden ayırmayan kütüphaneci başlarına saniyesinde dikilivermişti. Muhtemelen o da yeni bir kütüphane fantezisi isteyen öğrencilerden korkuyordu, yani haklı sayılırdı. “Masadan iner misiniz Bay Mclain?” Alex adama dönüp inanmaz bir bakış attı. İfadesi sanki ona bir böcekmiş de kediye patilerini çekmesini söylemiş gibiydi. Ya da bir krala tahtından kalkmasını isteyen köylü gibi. Sonunda masadan kalktı, kütüphaneci tıknaz adamın babaanne tarzı koltuk takımına benzeyen takımının yakalarını düzeltti ve gözlüğün burun bölümünü gözlerinin tam önüne gelecek şekilde hafifçe yukarı itti. Adam öfkeden kızarmaya başlamıştı buna rağmen ince dudaklarını birbirine kenetlemiş sessizliğini koruyordu. Alex’in yüzüne yapmacık olduğu bariz bir şükran gülümsemesi dağıldı. “Uyarınız için teşekkür ederim. Hatırlamaya çalışacağım. Umarım siz de babamın bu kütüphaneye yaptığı yüklü bağışları hatırlarsınız.” Babası her ne kadar kendi görüşünde hıyarın önde gideni olsa da kitaplara önem verirdi ve zamanında, daha Alex okula yeni gelmiş bir ezikken annesinin de ısrarıyla okul kütüphanesine yüklüce kitap bağışında bulunmuşlardı. Tabi babası sadece bunun reklam bölümüyle ilgileniyordu ama sonunda Alex'e böbürlenecek bir pozitif etmen oluşturmuştu. Adamı görülür bir şekilde tehdit etmiş, üstüne üstlük saldırgan bir edada bulunmamıştı. Edna ile takıla takıla ona benzemeye başladığını düşünüp sırıttı. Kütüphanecinin sinir küpü bir edayla oradan uzaklaştığını fark ettiğinde kendini beğenmişliği tavan yapmıştı. Birazını Roch’ta kullanmaya karar verdi. Masaya ellerini koyup Roch’a doğru eğildi. “Geçmişi unutalım, yeniden tanışalım. Ben Alex Mclain. Babam iş adamı annem oyuncunun tekiyle yatık kalkan bir kaltak. Resme ve kadınlara düşkünlüğüm var. Peki ya siz ‘tanımadığım seksi şahı’, siz kimsiniz? Bunları klişe sarkma cümleleri sayma, içten konuşuyorum. Ciddiyim.” Umursamaz tavırlarıyla eski Alex’ten uzaklara yelken açmış gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rochelli Milene Rousseau
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Rochelli Milene Rousseau


Mesaj Sayısı : 519
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Roche. Devil's Sister diye de anılır.

Şöhret
Puan: 28

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimeÇarş. Tem. 28, 2010 2:45 pm

Ondan beklediğimin aksine sinirlenmedi, sadece alaycı cevaplarına devam etti. 'Ciddi misin? Oysa ben sadece onları özlediğimi düşünerek söylemiştim. Ama kim söylediyse haklıymış.' Sözlerini tamamladıktan sonra bana göz kırptı ve ellerini ahşap masanın üzerine koyarak oturduğu sandalyeden kalktı. Masanın yanından geçip parmaklarını ansiklopedi cildine vururken gözlerimi ondan ayırmıyordum. Biraz yakınıma gelip masaya oturduğunda da ne yaptığını anlayamamış olan halimi ters bakışlara bıraktım. Onun bu hareketi sonucunda kütüphaneci gözlerini yeniden bize dikti, ben de başımı çevirip ona küçümsercesine baktım. 'Masadan iner misiniz Bay Mclain?' Azarı yiyen ben olmadığım için yeniden geriye doğru yaslandım. Alex ise başını tıknaz adama doğru çevirip ona bir böcekmiş de kendisi ona ezecekmiş gibi bakıyordu. Bu bakışına rağmen yine de masadan kalkarak adamın yanına doğru gitti. Bense şaşkın bir halde olanları izliyordum. Adamın takımının yakalarını düzeltti, gözlüğünü de adamın kısık gözlerinin tam önüne gelecek şekilde itti. Şaşırmıştım, gülmek istiyor ama kendimi tutuyordum. Kütüphaneci öfkeden kızarmıştı ama dudaklarını kapalı tutmaya devam etti. Alex şimdi de yapmacık bir şekilde minnet duyarmış gibi gülümsüyordu. 'Uyarınız için teşekkür ederim. Hatırlamaya çalışacağım. Umarım siz de babamın bu kütüphaneye yaptığı yüklü bağışları hatırlarsınız.' Ah, evet bunu hepimizin aileleri yapmıştı. Herkes okula yeni gelmiş küçük bir ezikken bir an önce ünlenmek amacıyla okula çeşitli bağışlar yapılmıştı. Tabii ben bu kategoriye girmiyorum beni her zaman tanırlardı. Alex'i bu durumla böbürlenmesi beni asıl şaşırtan durumdu, bir kez daha. Gerçi şikayet edemem, bu hali daha eğlenceli olmuş. Kütüphaneci öfkeden kıpkırmızı bir halde yanımızdan uzaklaşırken Alex yeniden bana döndü. Kendini beğenmiş tavırlarını şimdi de bana kullanacaktı anlaşılan. Masaya ellerini koydu ve bana doğru eğildi. Bundan biraz rahatsız oldum, normalde benden böyle bir şey yapmam beklenmez ama göğüs dekoltemi düzeltme ihtiyacı hissettim. Eski sevgili olsak da, dediğimiz gibi; eski. 'Geçmişi unutalım, yeniden tanışalım. Ben Alex Mclain. Babam iş adamı annem oyuncunun tekiyle yatıp kalkan bir kaltak. Resme ve kadınlara düşkünlüğüm var. Peki ya siz 'tanımadığım seksi şahıs', siz kimsiniz? Bunları kilişe sarkma cümleleri sayma, içten konuşuyorum. Ciddiyim.' Fazlasıyla umursamaz olan bu yeni Alex'le biraz işim vardı anlaşılan. 'Peki öyleyse. Adım Rochelli Rousseau, Fransızım. Babam bir iş adamı, annemse yazar. Ben de müzikle ve kitap okumakla ilgilenirim, bir de erkeklerle. Ve senin tam bir gerizekalı olduğunu düşünüyorum.' Son söylediğim cümle bir nevi şakaydı, bunları söylerken gülüyordum zaten.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://lc-rpg.do-goo.net/forum
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimeÇarş. Tem. 28, 2010 7:30 pm

Alex Rochelli’nin son söylediğine yüksek sesi bir kahkaha attığında kütüphane ineklerinin huzursuzca başladıkları cümlelerini en baştan okuduklarına emindi. Sıkıntılı iç çekişler buna işaretti. Alex onları yadırgamıyordu, önceleri kendisini Vermieer’e gömmüşken aynı şeyi yapan züppelere onlar gibi tepki verirdi. Onlar yokmuş gibi gülmeyi kesti, yüzünde az önceki kahkahanın izleri vardı. “Komplimanlarını kendine sakla. Pekala bak, seni benimle ol diye zorlamıyorum. Eski sevgili olduğumuzdan geçip gittik sayıyorum. Ama bunu bir uyarı olarak kabul et, aynını Thomas’a da yaptım. İkiniz mükemmel aşıklar modunda devam edemeyeceksiniz. Elbet bir pürüzle karşılaşacaksın, sen ya da o. Bu olduğunda bana gelip haklıydın dersin, olur mu? Çünkü buna adım gibi eminim.” Gömleğinin kollarını düzeltirken Rochelli umurunda değilmiş gibi bir havaya büründü. Umurundaydı çünkü Thomas’ı önemsiyordu. Tabi aldatan taraf o olursa Rochelli için de üzülecekti. Onu kızdırmayı seviyordu üzmeyi değil. Sonunda sarkma işlemlerini iptal edip insan gibi oturdu masanın üzerinde. Kimseyi kendisini sevsin diye zorlamıyordu, hele eski sevgililerini hiç. Ama ilklerinin efendisi Roch tek bir cezp edici hamlesinde Alex’i kendine kenetleyebilirdi. Alex bunun bilincinde centilmenlik maskesini giyinirken yüzündeki aç ifadesi kendini beğenmişliğe dönüştü. Kalıp eski yerine doğru yürürken kelimelerini tüketmeye başladı. "Şimdi, istersen gidip ne yapıyorsan onu yapabilirsin, ya da kalıp o tapılası hatlarını hayranlıka da izleyebilirsin. Sana kalmış, karışmıyorum." Oturup kitabına bakana kadar ciddiyetini koruyabilse de yüzündeki eğlenmiş eda kısa sürede kendini göstermeyi başarmıştı. Rochelli muhtemelen angut olduğunu düşünüyordu, haklıydı da.
Alex sempatik bir anguttu.



Fevkaladenin fevkinde kısa oldu ama çok zor şartlarda yazdım, üzgünüm. *-*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rochelli Milene Rousseau
Constance Billard IV.Sınıf
Constance Billard IV.Sınıf
Rochelli Milene Rousseau


Mesaj Sayısı : 519
Kayıt tarihi : 19/07/10
Lakap : Roche. Devil's Sister diye de anılır.

Şöhret
Puan: 28

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 2:21 am

Beni umursamıyor gibi davranıyor olabilirdi ama umursadığını biliyordum. Daha çok beni değil tabii ki, Thomas'ı. Benim onu aldatma olasılığım söz konusuydu ama bunu o da yapabilirdi. Kendime bir söz verdim ve bunu tutacağım. Gerçi sırf söz verdiğim için değil, ondan başkasına pek ihtiyacım yok. Hastalıklı bir biçimde bağlı değilim elbette ama o benim en uysal yanımı ortaya çıkarıyor. Daha saf ve temiz oluyorum sanki, ona değer vermemin sebebi de bu. Neyse bu muhabbeti kapatalım, konumuz bu değil.

Alex karşımda gömleğinin kollarını düzeltirken yüzündeki istekli ifadeyi normal bir hale sokarak daha kibar bir şekle bürünüyor. Masaya oturuşu da değişiyor, bana hafiften de olsa sulanmayı kesmiş anlaşılan. Masadan kalkıp sandalyesine doğru yürürken daha kendini beğenmiş davranıyor, yeni ama artık normal olarak görülen Alex haline dönmüştü. Sözcükleri davranışlarına uygun olarak döküldü biçimli dudaklarından. Beni umursamıyor gibi davranıyordu. Belki de gerçekyen öyleydi, bilmiyorum. Gerçek mi değil mi diye bulmaca çözmeye uğraşmayacağım. Alex tabii ki ciddiyetini koruyamadı, yüzünde yebniden muzip bir gülümseme belirdi. Sinir bozucu gıcık. Bu oyunumuzun hala bitmediğini gösteriyordu, bu da benim işime geldi tabii. Oldukça masum bir şekilde gülümseyerek oturduğum sandalyeden kalktım ve bu kez masaya ben oturdum. Kütüphaneci kimin umrundaydı ki? Artık bizimle uğraşmayı bırakmış gibi gözüküyordu zaten. Uzun ve siyah kirpiklerimi kırpıştırarak bu sefer ben konuştum. 'Tamam, beyaz bayrak çıkarıyorum. Sadece arkadaş olalım, gerçekten şu eski sevgili düşmanlığı sıktı. Beni affettiysen sorun yok.' Masum gülümsememin içinde şeytanlık barındırdığımı o da biliyor. Ona doğru eğilerek yüzümü daha da yaklaştırıyorum. Onu haklı çıkaracak mıyım? Belki.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://lc-rpg.do-goo.net/forum
Alex Mclain
St.Jude IV.Sınıf, Admin
St.Jude IV.Sınıf, Admin
Alex Mclain


Mesaj Sayısı : 1215
Kayıt tarihi : 18/07/10
Lakap : Lex

Şöhret
Puan: 113

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimeÇarş. Ağus. 04, 2010 2:13 pm

Rochelli’in masaya oturmasını beklemiyordu doğrusu. Bunun yerine öfkelenip çekip gitmesini bekliyordu. Bu beklemediği hareket karşısında satranç oynuyormuş gibi hissetti. Veziri bir alana çekip oyuncunun taşını geri çekmesini beklemişti ama o nedense taşını feda etmeyi seçiyordu. Belki de feda etmiyordu, iki taraf için de en doğru hareketi yapıyordu. Alex kibir duvarının biraz çatladığını hissettiğinden Rochelli’ye kaymış olan gözlerini kitaba çevirdi ama okumuyordu, sadece sayfalara göz atıyordu. 'Tamam, beyaz bayrak çıkarıyorum. Sadece arkadaş olalım, gerçekten şu eski sevgili düşmanlığı sıktı. Beni affettiysen sorun yok.' Dediğinde ister istemez yine Rochelli’ye baktı. O gülümsenin masum bir prensese ait olmadığını biliyordu. Tek merak ettiği Rochelli’nin neyin peşinde olduğuydu, piyonunu feda ederken gözünü vezire mi dikmişti? Alex bu resimde görmediği ayrıntıların olduğunun farkındaydı ama ne olduğuna anlam getiremiyordu. Yüzünü yaklaştırdığında Alex kaçmadı, sadece sorgularcasına bakmaya devam etti. Aslında Roch’un bu kadar yaklaşması bir doğa fotoğrafçısının uyuyan aslana yaklaşmasına benziyordu zira Alex’in yeni maskesinin ardına sakladığı canavar Thomas’ı unutup şeytani fikirler sunuyordu. Ama Alex basitçe kafasının içinde dönüp duran keskin fısıltıları susturdu ve gülümsedi. “Bir arkadaş için fazla yakınımda duruyorsun, sana 'fazla' arkadaşça yaklaşabilirim Roch.” Dedi imasını belli edercesine kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzerken. Gözlerini devirip kütüphaneciye baktı, adam orada dikiliyor ama tek kelime bile edemiyordu. Gülümsemesi genişlerken yeniden Rosh'a dönüp elini uzattı. "İttifak kabul edildi. Dost muyuz?"
Onaylayacağını biliyordu. Kitabına geri dönerken Roch'un gittiğini hissetti ve yüzüne yayılan bu gülümseme öncekilerin aksine, içtendi.



Offf bu rpye mi yazamıyorum ki ben sadece? *-* Neyse.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edna Fitzgerald
Queen Bee
Queen Bee
Edna Fitzgerald


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 20/07/10

Şöhret
Puan: 333

Baskı Empty
MesajKonu: Geri: Baskı   Baskı Icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 9:32 pm

5ledim sizi hadi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Baskı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl R-Play :: St. Jude / Constance Billard :: Giriş :: Kütüphane-
Buraya geçin: